Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"... bugünün insanı pek çok bakımdan barbarlık çağı insanından daha üstün görüşlü olduğu halde, aklın, bilginin gösterdiği yoldan gitmeye bir türlü alışamamıştır."
Sayfa 26 - İş Bankası Kültür Yayınları, Çvr: Nihal Yalaza TaluyKitabı okudu
Kim tespit edebilir benim için neyin özgürlük, neyin despotluk, neyin uygarlık, neyin barbarlık olduğunu?
Reklam
Ne olduğu anlaşılamayan bir şeye zarar vermek barbarlık göstergesiydi.
Sayfa 97 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Alfabe bir milletin tarihini "aklına kazıma" ve devamlılığını sürdürme aracıdır. Arap Alfabesinin kaldırılmasıyla Türkiye, tüm zengin geçmişini kaybetmiş, basitçe üzerine sünger çekerek barbarlık raddesine ulaşmıştır
"...Ruh ve şahsi gelişim asla belli ölçülere vurulamaz.Hatta eğitimin bile bu durumda ölçü sayılması mümkün değildir. Herkesten önce ben en cahil, en dar çevrede, bu zavallı ruhlar arasında, en ince bir ruh gelişimine rastlamıştım. Hapishanede bazen birkaç yıldan beri tanıdığın bir adamı çoğu zaman hayvan yerine koyup küçümsediğin olur. Ama bazen de birdenbire öyle bir an gelip çatar ki, aynı adamın ruhu gayriihtiyari dışa açılır; işte o zaman içindeki hazineyi, duyarlılığı görür, kalp taşıdığını anlar, kendinin ve başkalarının ıstıraplarına karşı gösterdiği anlayışın farkına varırsınız. Gözleriniz birdenbire açılır; ilk anda bütün bunları görüp duydugunuza bile inanamazsınız. Bazen de tersi olur: Tahsil, barbarlık ve sinizmle öylesine bir uyuşur ki, nefretten boğulacak gibi olursunuz; ne kadar iyi kalpli ne kadar saf olursanız olun buna bir özür ya da hafifletici sebep bulamazsınız. ..."
Sayfa 315Kitabı okudu
-Acı duyuyorum o halde varım. Varoluş duygusunu da acıya borçluyuz. Acı ortadan kalktığında yerine koyacak bir şey ararız. Yapay olarak yaratılan acı buna çare olur. Macera sporları ve riskli davranışlar kendi varlığından emin olma çabalarıdır. Böylelikle palyatif toplum paradoksal bir şekilde aşırılıkçıların varlığına yol açar. Acı kültürü yoksa barbarlık ortaya çıkar: "Anestezi altındaki bir toplumdaki insanlara canlılık hissi verebilmek için giderek daha güçlü uyaranlar gerekir. Kendini deneyimleyebilmeyi sağlayan uyaranlar olarak sadece kimyasal maddeler ve terör kalmıştır.
Reklam
Dostoyevski’nin yazdığı son söz, büyük taşın önünde konuşan çocukların kutsal barbarlık sözü gürlüyor: ‘yaşasın hayat!’
Sayfa 216Kitabı okudu
Enrico’cuğum, şimdi herkes ama, herkes çalışıyor. Bütün gün işlerinde yorulduktan sonra gece okula giden işçileri düşün. Bütün hafta boyunca çalıştıktan sonra Pazar günü okula giden kadınları, çocukları düşün. Çalışmaktan bitkin düştükten sonra eline defter, kitap alan askerleri düşün. Her şeye rağmen bir şeyler öğrenmeye çalışan dilsiz ve kör
Tahsil, barbarlık ve sinizmle öylesine bir uyuşur ki, nefretten boğulacak gibi olursunuz; ne kadar iyi kalpli ne kadar saf olursanız olun buna bir özür ya da hafifletici sebep bulamazsınız.
Sayfa 315 - TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARIKitabı okudu
Türklerin hayvan beynini meze niyetine yemelerine çok kızıyor ve dünyada bundan daha büyük bir barbarlık olamayacağını söylüyordu. Türkler de ona İsveçlilerin yediği kan pudingini hatırlatıyor ve esas bunun barbarlık olduğunu haykırıyorlardı. İsveçli çocukların, adına blodpudding denilen donmuş kan yemesini hiç akılları almıyordu ama Kristina da beyin yeme fikri karşısında dehşete düşüyordu.
Sayfa 62 - Doğan Kitap Yayınları | 115.Baskı 2020Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.