Barbarlık hiçbir zaman gelip gegici değildir; kendisine hoşgörü gösterilmediğinde, doğal olarak sanattan ahlak alanına sıçrar. Böylece insanların sefaletinden ve dökülen kanlarından, değersiz edebiyat ürünleri, reklamlar, portre
fotografları ve nefretin, dinin yerini aldığı patronaj oyunları doğduğu görülür. Sanat burada lükslerin en kötüsü ve yalanların
en acınası olan zoraki iyimserlikle doruk noktasına varır.