Son olarak, iyimserliğin kötümserliği ayıplaması genelde ukalaca ve maço bir tavır içerir (bu ayıplama erkeklerin tekelinde olmasa da). Kötümserin, durumu "gülümseyip sineye
çekmesi" gerekirken hayıflanması bir zayıflık olarak algılanır ve hor görülür. Bu tavır da maçonun diğer acılara yaklaşımı kadar yanlıştır. Acıya kayıtsız kalmaktır ve acıyı inkar etmektir. Bu acıyı kişinin kendisi ya da başkası çekiyor olabilir. "Bardağın dolu tarafını görmek" tavsiyesine şüphecilik ve sinizmle yaklaşmak gerekir. Bardağın dolu tarafının her zaman bakılması gereken tarafı olduğu kanısı ideolojiyi ispatın önüne koymak anlamına gelir. Benzetmeyi değiştirelim. Evet, her gecenin bir
sabahı vardır fakat kendimizi aldatmaktan kaçınmak istiyorsak, bazen üzerinde durmamız gereken, sabah değil de gecedir. Depresif insanların kendi hayatlarını algılayış şekli neşe saçan iyimserlerinkinden çok daha gerçekçidir.