Barış, sevgi, şefkat ve merhamet duyguları okuyarak veya dinleyerek öğrenilmez. Bu yüksek insanî duygular ancak yaşandığı takdirde gerçek manada etkili olur.
MACKLEMORE'UN BESTELEDİĞİ HIND'S HALL ŞARKISININ SÖZLERİ
Evet, insanlar, gitmeyecekler
Barış istemenin ve Filistin'i elden çıkarmanın neresi tehditkâr?
Sorun protestolar değil, neyi protesto ettikleri.
Ülkemizin finanse ettiği şeylere ters düşüyor (Hey)
Filistin özgür olana kadar barikatı engelleyin (Hey)
Filistin özgür olana
قَالَ رَسُول اللَّه صَلى اللَّه عَلَيْهِ وَسَلمْ: لعلي وفاطمة والحَسَن والحُسَيْن ((أَنَا سلم لمن سالمتم، وحرب لمن حاربتم)).
Resulullah (🌹صلى الله عليه وسلم🌹) Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin radiyallahu anhum’a hitaben şöyle buyurdu :
Sizlerin, barış halinde bulunduğunuz kimse ile bende barış halinde olurum ve harp halinde bulunduğunuz kimse ile ben de harp halinde olurum.
Sindi bu hadisi açıklarken diyor ki:
Hadis, Hasan ve Hüseyin'i sevmenin farz olduğunu, onsuz imanın tamamlanmadığını belirtiyor. Çünkü Nebi'i sevmenin hükmü budur. Nebi'i sevmek de onları sevmekle kayıtlanmıştır. Kişi, onları sevmedikçe Nebi'i sevmiş sayılamaz.
Saygı, sınıra benzer. Hak dediğimiz şey, saygıyla kol kola gider. Nasıl evrende mevcut her şeyin hakları varsa, bizim de haklarımız vardır. Milyarlarca varlıkla paylaştığımız bir dünyada yaşıyoruz ve saygı tüm düşçülerin ahenk ve barış içinde yaşamalarını mümkün kılar.
"Yeryüzünde kardeşliğe inanıyordum, huzur ve barış içinde yaşamaya inanıyordum, toplumsal adalete inanıyordum. Ve her şeyden çok insanlığa ve insanların yaratıcı gücüne inanıyordum."