488 syf.
9/10 puan verdi
·
112 günde okudu
Çaresizliğin Kitabı
Darrow'un Kısrak (Virginia) ile tanışmasından sonra amacının değişmesini anlatan bir kitap. Devrim ve isyan isteyen Darrow, Kısrak'tan sonra barış dolu bir yer arzulamakta. İlk kitaptaki aksiyon ağırlıklı psikoloji anlatımı üzerine kurulu olan hikâyenin burada ds devam ettiğini, ancak psikolojik unsurların daha fazla olduğunu gördüm. Özellikle ilişki dinamiklerini çok beğendim. Çaresizliği, sevgiyi, dostluğu, iletişimsizliği, acıyı, suskunluğu ve dahasını okurken hissettim. Karakter tasarımları konusu ayrı bir şey. Her karakterin yaşadığını yazar iyi hissettirmiş (editör ve çevirmenleri de tebrik etmek gerek). Bu kitabı okurken aklımda sürekli bir şarkı yankılandı, onu da aşağıya bırakmak isterim. Ashes of Ares - This is My Hell music.youtube.com/watch?v=UKz5QzN...
Altın Oğul
Altın OğulPierce Brown · Pegasus Yayınları · 20151,389 okunma
"Ankara'daki Büyük Millet Meclisi, payitaht yabancıların elinde kaldığı sürece Türkiye'nin kaderine hükmedecektir. Meclis, ülkenin yönetimini ele alacak olan bir Yürütme Kurulu atamıştır. Padişah ve hükûmet düşmanın elinde olduğundan oradan gelecek tüm emirler geçersiz ve hükümsüzdür. Milletin haklarına tecavüz edilmiştir. Türk milleti sakin olmakla birlikte bağımsız egemen bir devlet olma hakkını yeniden kazanmakta kararlıdır. Dürüst ve onurlu bir barış yapmayı arzu etmektedir fakat bunu yalnızca kendi güvenilir temsilcileri aracılığıyla yapacaktır." Bunlar, savaşın daha yeni paramparça ettiği, iç savaşın hâlen yıpratmakta olduğu, düşman tarafından işgal edilmiş bir ülkenin geçici hükûmetinin yeni seçilmiş başkanının berrak bir şekilde dile getirdiği küstah ifadeleriydi. Bu küstah sözlerin tek dayanağı büyük bir inançtı. Ve bu büyük inançla birlikte Mustafa Kemal'de olağanüstü bir gurur, Türkiye'den ve Türk olmaktan duyduğu gurur -geçmişindeki muazzam tarihiyle hükmedici bir ırktan duyduğu gurur- vardı. Almanya'da yapıldığı gibi Türkler'in küçümsendiğini duymak onu müthiş öfkelendiriyordu. Lord Grey'in Türkler hakkında üstün bir varlığın, yüksek hoşgörülü korumacılığıyla kaleme alınmış söylevi ona okunduğunda çılgınca bir öfkeyle patladı; sesi infialle sertleşmiş ve yükselmişti. "Onlar, o İngilizler, bizim onlar kadar güçlü olduğumuzu öğrenecekler! Bize kendi eşitleri olarak davranacaklar! Onlara asla boyun eğmeyeceğiz. Uygarlıklarını başlarına geçirinceye dek, son ferdimize kadar onlara karşı koyacağız!"
Reklam
Barış yakında gelecek ve ben, tek başıma da kalsam onu bekleyeceğim.
“ Güzel gülerdin. Güzel severdin. Barış Manço güzel sevmeyene adam demez ya hani.. ”
Hapisaneler onarılıp kitaplıklar yapıldığı zaman eşikten eşiğe bir türkü yükseldiği zaman geceleyin, cumartesi akşamları mahalle berberinden çıkan yeni tıraş olmuş bir işçi gibi baharda ay buluttan çıktığı zamandır barış.
Sayfa 300Kitabı okudu
düzenin bozulduğu, yeryüzünde yeriniz kalmadığı, sevdiğiniz insanı nerede bulacağınızı bilemediğiniz, denize açılan koca geri gelmediğinde barış ölmüş demektir. barış, nesneler kendi anlamlarına ve yerlerine kavuştukları zaman onların yüzünde kendini gösteren bir ifadedir. yeryüzüne saçılmış minerallerin bir ağacın içinde düğümlenmişi gibi, nesneler de kendilerinden daha büyük şeylerin bir parçası olduğunda barış vardır.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.