Tao te-ching zorun doğası konusunda gayet açıktır. Kendimizi ya da dünyayı iyileştirmek için, ister fiziksel ister manevi olsun, zor kullanırsak sadece enerjimizi tüketmiş ve kendimizi za- yıflatmış oluruz; "zoru güç kaybı izler." Savaş açan, bunun sonucuna katlanacaktır: "şiddet kullanan bir insan, kendisine karşı kullanılan şiddetle ölecektir." Tam tersine, teslimiyet herhangi bir şeyin üstesinden gelmenin çoğu kez en iyi yoludur: "Gök kubbenin altında hiçbir şey sudan daha yumuşak ve kendini teslim etmiş değildir. Ama gene de sağlam ve güçlü olana saldırıda ondan daha iyisi yoktur; onun eşiti yoktur. Zayıf olan güçlü olanın üstesinden gelebilir; yumuşak ve esnek olan sert ve katı olanın üstesinden gelebilir." Taoistlerin tavsiye ettikleri nazik barışçılık, savunmacı bir boyun eğme tarzı değil, enerjinin yaratıcı ve etkin kullanımı için yapılan bir çağrıdır.
Sayfa 98
“Eğer dünyada herkesin yaşamasına yeter derecede yer varsa, yaşamak için gerekli olan toprağı bize versinler. Şüphesiz bunu gönül rızası ile yapmayacaklardır, işte o zaman da herkesin kendi hayatı için mücadele etmek hususunda sahip olduğu hak, işe müdahale edecektir. Sonunda tatlılıkla çözümlenemeyen iş yumrukla halledilecektir. Ecdadımız, vaktiyle kararlarını bugünkü manasız barışçılık anlayışı içinde verseydi, şimdi elimizde bulunan milli toprağımızın üçte birine bile sahip olamayacaktık ve böylece Alman milleti de Avrupa'da geleceğini düşünmek derdinden (!) kurtulacaktı.” Alıntı Şuradan Kavgam Adolf Hitler
Reklam
Zamanımızda istendiği kadar insaniyetten, insan haklarından bahsolunsun; sömürgecilik, emperyalizm istendiği kadar yerin dibine batırılsın, yürürlükte olan gerçek budur. Bütün tarihte görüldüğü gibi bugün de barışçılık, barışseverlik, savaş aleyhinde bulunmak birer oyalayıcı yalandan ibarettir.
Sayfa 9 - PDFKitabı okudu
Uyuz bir barışçılık lakırdısı hoş karşılansa ne çıkar?
Şule yayınlarıKitabı okudu
Nükleer soykırım tehlikesi barışçılığı tetikliyor, barışçılık yayılınca savaşlar azalıyor ve ticaret canlanıyor, ticarette hem barışın kârlılığını hem de savaşın maliyetini artırıyor. Zamanla bu döngü, savaşa karşı belki de diğerlerinden daha önemli bir engel yaratıyor. Giderek sıklaşan uluslararası bağlantılar çoğu ülkenin bağımsızlığını aşındırarak bunlardan herhangi birinin tek başına savaşı başlatma girişiminde bulunması ihtimalini azaltıyor. Çoğu ülke artık geniş çaplı savaşları başlatamıyor çünkü bu kadar bağımsız değil.
Sayfa 368Kitabı okudu
Zamanımızda istenildiği kadar insaniyetten, insan haklarından bahsolunsun; sömürgecilik, emperyalizm istenildiği kadar yerin dibine batırılsın, yürürlükte olan gerçek budur. Bütün tarihte görüldüğü gibi bugün de barışçılık, barışseverlik, savaş aleyhinde bulunmak birer oyalayıcı yalandan ibarettir. Ebedî barış olacağına, bu konuda verilen teminatlara inanan budala milletler bunun acısını bağımsızlıklarını ve haysiyetlerini kaybederek çekerler.
Reklam
75 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.