616 syf.
10/10 puan verdi
Fi, Çi, Pi üçlüsünden sonra tabii ki çok büyük bir beklenti ile başladım kitaba ve fazlasıyla tatmin oldum diyebilirim. Dilinin sadeliği, anlatımın samimiyeti ve birçok konunun dahil olduğu bu harika kitabı tavsiye ederim. Azra Kohen önceki üçlemesinde de olduğu gibi bu kitabında da hayvanlardan, doğaya, tevekkülden insanlığa, enerjiden bankalara, kozmetikten beslendiğimiz gıdaya, üretimden tüketime ve daha faydalı onlarca bilgiyi aktarmış bize hem de roman tadında okutarak. İnsanlığı, dünyayı, varoluşumuzu nasıl da anlamadığımızı o kadar iyi tahlil edip yazmış ki, şekilciliğimizden, egomuza, vurdumduymazlığımızdan robot gibi yaşamamıza, hayatın anlamını görmezden gelip nasıl da hunharca günlerimizi harcadığımıza dikkat çekmiş. Sonje ile Numi'nin çelişkisinde göreceğiz kendimizi, aşklarında tanıdık gelecek yaşadıklarımız, azimlerinde umutlanıp biz de yapabilirizi düşüneceğiz, Baruh Baba ile ayrıntıyı görüp telepati, empatiyi öğreneceğiz, Usta'dan hayatın özünde bir olduğumuzu... Canlıya ve maddeye olan sevgi, saygıyı ilmek ilmek işlemiş, yargılarımızdan kurtulup Yaradan'a tekamüle sevgiden geçeceğimizi anlatmış... Çok daha fazlasını anlatmış, çok güzel aktarmış kalemine, yüreğine sağlık... İyi okumalar dilerim.
Aeden
AedenAkilah Azra Kohen · Destek Yayınları · 201612,7bin okunma
Baruh baba
"Neyi, niye, nasıl merak ettiğine dikkat et. Evren, merakla harekete geçer, düşünceyle genişler, korkuyla küçülür, analizle büyür, yargıyla son bulabilir. Merak ettiğin her şey senin kim olacağına yön verir. "
Sayfa 88 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Merhamet
Baruh Baba dememiş miydi. İnsanın insanlığı evrendeki merhametin temsilidir diye. Yüzlerce insansı vardı etraflarında ama belli ki zerre kadar merhamet yoktu burada.
Sayfa 134Kitabı okudu
Baruh Baba frekans çemberindeki derslerde nasıl da güzel anlatmıştı fiziksel dünyada gördüğümüz, duyduğumuz, dokunup da hissettiğimiz her şeyin ama her şeyin aslında titreşen atomların değişik formlarda algılanması olduğunu.
Sayfa 101 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Baruh Baba'nın her zaman dediği gibi analiz edilmeyen duygular başıboş esen fırtınalardı, analiz edip fırtınayı anlamak, estiği kaynağı bulmak fırtınayı dindirebilmenin tek şartıydı.
Sayfa 37 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Dün sabah beslenmiş olmasına rağmen aç hissediyordu Sonje, beden ölmeye başladığında daha çok acıkırdı insan, Baruh Baba'nın öğretilerinden biliyordu bunu. Kendini tüketen her canlı gibi, enerjiyi tasarruflu kullanmak zorlaşırdı ölümün geri sayımı başladığında.
Reklam
Nukkuların yüzleri yansımaydı, iletişime geçmek istedikleri kişinin yüzünü yansıtırdı. Evrimde öylesine ilerdeydiler ki ayna olurlardı varlıklara. Bir Nukku'dan yansımak, yaşanmışlığın deneyimini ona bulaştırmak evrenle konuşmak gibidir demişti Baruh Baba. Kendi yansımasının yüzüne bakarak konuşmak, ilk gördüğünde Numi'ye çok şaşırtıcı gelse de yıllar sonra artık alışmıştı.
Sayfa 577 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Baruh Baba [...] eklemişti: "Tuhaflıklarımız üstünlüğümüz olabilir, kendimize emek vermeden bilemeyiz."
Sayfa 605 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Baruh Baba [...] bağlandı: "Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığına emin olduğunda, hiçbir şeyin bilindiği gibi olmadığını keşfetmeye başlarsın. Hayat hepimizden daha akıllı Numim. Bize, sadece ihtiyaç duyduğumuz deneyimleri sunar. Deneyimin içinde kaybolabilir ya da ona sahip olabiliriz. Seçim senin. Zamanı gelince."
Sayfa 605 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Baruh Baba [...] Deneyimin bekaretini bozmak, bir insana yapılacak en kötü şeydir derdi. Hayatı başkasından dinlemek yerine herkes kendisi keşfetmeliydi.
Sayfa 606 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Baruh Baba'nın dediği gibi..
Analiz edilmeyen duygular başıboş esen fırtınalardı, analiz edip fırtınayı anlamak, estiği kaynağı bulmak fırtınayı dindirebilmenin tek şartıydı.
Sayfa 37 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Yargilayarak tükettiklerimiz..
Sadece tüketmeyi deneyimleyen bir organizma asla kendi potansiyeline ulaşamaz.Tükettigini üretebilir misin Numi? Numi düşündü ,tabiki de tükettiğini üretebiliyordu,yediği her şeyi yetiştirmeyi Baruh Baba öğretmişti,kendinden emindi... -Peki ya fikirler? Yargilayarak tükettiğin fikirlerin yerine yenisini üretebiliyor musun? ........... Bir şeyi, özellikle de bir kişiyi her yargiladigimizda onu tüketiriz.Yargilar bilgiyi depolamamizi sağlar ama kişilerle ilgili yargimiz,o kişinin içindeki Çi'ye rağmen olasılıklarını sınırlandırmamıza neden olur...
İnsansılar tuhaftı, fikirleri evrenden indirebilecek derinliğe ve telapatiye yaklaşacak kadar kuvvetli bir empatiye sahiptiler ama aynı zamanda çocuklarına şeker verecek kadar umursamaz ve balinaları öldürecek kadar vahşiydiler. Çünkü bu insansılar zıtlıkların varlıklarıydılar! Baruh Baba'nın söyledikleri geldi aklına, evrende zıtlıkları deneyimleyen gezegenlerden biri olmalıydı bu dünya.. Dengezini bulmaya çalışan, negatif ve pozitif arasında tekamül ederek ancak varolabilen yaratıkların yaşadığı bir gezegendi burası.
Sayfa 241Kitabı okudu
Numi omzunda hissettiği ele döndü aniden. Baruh baba "Tuhaflıklarımız üstünlüğümüz olabilir, kendimize emek vermeden bilemeyiz. Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığına emin olduğunda, hiçbir şeyin bilindiği gibi olmadığını keşfetmeye başlarsın. Hayat hepimizden daha akıllı Numim. Bize, sadece ihtiyaç duyduğumuz deneyimleri sunar. Deneyimin içinde kaybolabilir ya da ona sahip olabiliriz.
Sayfa 568Kitabı okudu
Baruh Baba Jax'a dönüp, "Merak, potansiyele hizmet edecek bir pusula gibidir.. ama ondan yararlanman için öncelikle durman ve sana aradığın yönü göstermesini beklenem lazım, aynı bir pusula gibi. Aralıksız sorular soran biri elinde pusulayla sürekli dönen biri gibidir. Hepimiz gitmemiz gereken yollara, bulmamız gereken yönlere sahibiz. Nasıl kendi çevresinde dönen birinin yönünü bulması ya da yolunda yürümesi zor olursa, potansiyeline hizmet etmeyecek konuları sürekli merak eden biri de potansiyelinden uzaklaşır, her yöne yönelen biri hiçbir yere varamaz," dedi.
Sayfa 574Kitabı okudu
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.