Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
584 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Azra Kohen, Günümüz Türk Edebiyatından takip ettiğim ve çok sevdiğim bir yazar. Sürekli eski kitaplar okuduğum için, hâlâ yaşayan ve eser vermeye devam eden yazarlar benim için mutluluk kaynağı. Onu "Fi, Çi, Pi" serisi ile tanıyıp "Gör Beni" kitabı ile bayıldığım ve okumadığım tek kitabı olan "Aeden" ile tanıyorum.
Aeden
AedenAkilah Azra Kohen · Everest Yayınları · 201812,7bin okunma
Baruh baba
"Neyi, niye, nasıl merak ettiğine dikkat et. Evren, merakla harekete geçer, düşünceyle genişler, korkuyla küçülür, analizle büyür, yargıyla son bulabilir. Merak ettiğin her şey senin kim olacağına yön verir"
Reklam
Tükettiğini üretmeye başlayan her uygarlık henüz ancak ilkel seviyedeydi.Aeden'in insanları ilk seviyede, tükettiğini üretebilen bir seviyede olsalar da, gençlerin düşüncedeki hiperaktifliklerini, merakını ehlilleştirerek kontrol altına almayı öğrenmesi şarttı.Çünkü kendi gelişimi için gereksiz olan şeyleri merak etmemek ilk seviyede olabilmenin şartıydı, yoksa hâlâ sıfır seviyesinde kalıyorlardı varoluşları.Bu yüzden Baruh Baba sürekli bir meditasyonla düşüncelerimizi sıraya sokmanın, ayıklamanın tekamülümüzün temel ihtiyacı olduğunu söylerdi.Evrende henüz bu ilk seviyeye dahi çıkamamış, sıfır seviyesinde yaşayan zavallı uygarlıklar olması inanılamazdı.Parazit gibi kendi gezegenlerini öldürürcesine, kaynaklarını tüketiyorlardı, hatta bazıları gezegenlerinin canlı olduğunu bile anlamıyorlardı, Baruh Baba uzun uzun anlatmıştı.Ama şükürler olsun ki ısrarla sıfır seviyesinde kalan varlıklar evrene asla yayılamıyorlardı, çünkü mutlaka kendilerini imha ediyorlardı.Yaşam, hayatın değerini bilmeyen organizmaların yaşamasına izin vermiyordu.
616 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kitap da dilinin sadeliği, anlatımın samimiyeti ve birçok konunun dahil hayvanlardan, doğaya, tevekkülden insanlığa, enerjiden bankalara, kozmetikten beslendiğimiz gıdaya, üretimden tüketime ve daha faydalı onlarca bilgiyi aktarmış bize hem de roman tadında okutarak. İnsanlığı, dünyayı, varoluşumuzu nasıl da anlamadığımızı o kadar iyi tahlil edip yazmış ki, şekilciliğimizden, egomuza, vurdumduymazlığımızdan robot gibi yaşamamıza, hayatın anlamını görmezden gelip nasıl da hunharca günlerimizi harcadığımıza dikkat çekmiş. Sonje ile Numi'nin çelişkisinde göreceğiz kendimizi, aşklarında tanıdık gelecek yaşadıklarımız, azimlerinde umutlanıp biz de yapabilirizi düşüneceğiz, Baruh Baba ile ayrıntıyı görüp telepati, empatiyi öğreneceğiz, Usta'dan hayatın özünde bir olduğumuzu. Canlıya ve maddeye olan sevgi, saygıyı ilmek ilmek işlemiş, yargılarımızdan kurtulup Yaradan'a tekamüle sevgiden geçeceğimizi anlatmış Azra Kohen.
Aeden
AedenAkilah Azra Kohen · Destek Yayınları · 201612,7bin okunma
616 syf.
7/10 puan verdi
Azra Kohen'den beklentim çok daha fazlaydı. Fi,Pi,Çi serisini okuduğum için Aeden kitabında çıtayı biraz daha yükseltmiştir diye düşündüm ama kitabın son 100 sayfasını zorla bitirdim. Arileri nasıl yendiler, ordan nasıl çıktılar ve kim çıkardı? Kitapta bu yazmıyor ve dünya ondan sonra nasıl bir yer oldu yazmıyor, bu kadar ayrıntıcı bir kitapta bunlar da yer almalıydı bence. Aeden'deki yaşayan varlıklar çok fazla yer almış bence, romanda ütopya yaratılmaya çalışılırken biraz dozu kaçırılmış sanki. Baruh Baba her şeyi bilen kişi doğal olarak çocuklara onun bir şeyler katması gerek ama çok soru sormayın amacınızdan çıkarsınıza gelen bir cümle kuruyor sonlara doğru bu beni rahatsız etti okurken, bence baba daha açıklayıcı teşvik edici olmalıydı. Bir çok soruyu cevaplamak istemiyor herkesin kendinin deneyimlemesi gerektiğini savunuyor ama Aeden insanları zaten tekamüldeler babanın rolü biraz değiştirilebilir. Bir de Numi'nin annesinin ve babasının nerede olduğundan, neden Aeden'e geldiğinden, ailesini bulup bulamamasından bahsedilmemiş. Roman biraz eksik kaldı benim için.
Aeden
AedenAkilah Azra Kohen · Destek Yayınları · 201612,7bin okunma
Neydi her şeyin var olmasını sağlayacak şekilde atomları bir arada durmaya iten şey? Ve tüm atomlar sadece aralıksız bir şekilde titremekteydi. Baruh Baba frekans çemberindeki derslerde nasıl da güzel anlatmıştı fiziksel dünyada gördüğümüz, duyduğumuz, dokunup da hissettiğimiz her şeyin ama her şeyin aslında titreşen atomların değişik formlarda algılanması olduğunu. Maddenin titreşimini görüntüye çevirebildiği için gözlerimizin hareketi görebildiğini, kulaklarımızın aynı titreşimi ses formunda algılayabildiği için duyabildiğini... Maddenin vibrasyonunu fark edebiliyordu insan çünkü tüm duyu organlarımız bu titreşimin algılanmasına hizmetteydi. Aslında saf enerjiydi bu titreşim.
Sayfa 101 - Destek Yayınları, 1. Baskı
Reklam
Baruh Baba Jax'a dönüp, "Merak, potansiyele hizmet edecek bir pusula gibidir.. ama ondan yararlanman için öncelikle durman ve sana aradığın yönü göstermesini beklenem lazım, aynı bir pusula gibi. Aralıksız sorular soran biri elinde pusulayla sürekli dönen biri gibidir. Hepimiz gitmemiz gereken yollara, bulmamız gereken yönlere sahibiz. Nasıl kendi çevresinde dönen birinin yönünü bulması ya da yolunda yürümesi zor olursa, potansiyeline hizmet etmeyecek konuları sürekli merak eden biri de potansiyelinden uzaklaşır, her yöne yönelen biri hiçbir yere varamaz," dedi.
Sayfa 574Kitabı okudu
34 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.