Yalnızlığım bir mutluluk arayışı değil, çünkü yapımda yok mutlu olma yeteneği; hiç kaybetmemiş olanlar dışında kimsenin elde edemeyeceği huzur da değil peşinde koştuğum; bir uyku arayışı benimki,
bir silinme isteği,
utangaçça bir reddediş...
Sabırlısın ama beklemiyorsun, özgürsün ama seçmiyorsun.
Müsaitsin ama hiç bir şey seni harekete geçirmiyor.
Hiçbir şey istemiyor, hiçbir şey talep etmiyor, hiçbir şeyi dayatmıyorsun.
Hiç dinlemeden duyuyor, hiç bakmadan görüyorsun...
Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?
Şöyle dedi: 'Çok korkuyorum'
'Neden' diye sordum.
' Öyle mutluyum ki Doktor Resul. Böylesine büyük, büyük müthiş bir mutluluk, insanı korkutuyor.'
Yine nedenini sordum, şöyle dedi:
' Senin bu kadar mutlu olmana, ancak senden bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler.'