“ Hepimizin bir sınavı vardır bu hayatta.Hepimiz bu sınavla baş etmek zorundayız.Bazılarımızın hayatında mal,mülk,şan,şöhrettir bu sınav.Bazılarımızda ise yokluk ve sefalettir.Bazılarımızın sınavı ise azaptır.En zor sınav.Her azap,kendi gazabını doğurur.”
Yıldıray Korkmaz,evli bir çocuk babasıdır.Çolakoğlu mahallesinde değer verilen bir nevi gizli dedektif olan karakterimiz kendisini mahallesine adamış her türlü işleri zekice aydınlığa kavuşturan bu yolda ilerleyen biridir.Taa ki mafya babası İsmail Köse kendisinden yardım isteyene dek.Yıldıray,mahalle sakinleri ile mafyayı çökertmiş ama bir çok mafyanında işlerine taş koymuştur.Hatta İsmail Köse bile bu durumdan etkilenmiştir.Artık mahalleyi zor günler beklemektedir.Elbette işlerine taş konulması büyük patronların hoşuna gitmez ve amansız mücadele başlar.Yıldıray’ın ailesinin başına neler geldi?Çolakoğlu sakinleri Yıldıray’ın arkasında durabildi mi?Turgut Yaşar kimdi ve olaylar ile bağlantısı neydi?Ve en önemlisi ortaya çıkan gizemli kişi GAZAP kim ve kimlere çalışıyordu?Mahallede kaybolan kişiler ve sonrasında bulunan cesetler,mafya ile karşılıklı silahların konuşması derken kendimi resmen bir koşturmacanın içinde buldum.Kurgu,anlatım,geçişler tam anlamıyla harikaydı.Kitap okuru öyle bir içine alıyor ki bir sonra ki sayfada nelerle karşılaşacağız diye merak üst seviyede oluyor.Kitabın sonu tam bir ters köşe bu kadarını beklemiyordum.Filim tadında psikolojik polisiye tarzı kitap okumak istiyorsanız kesinlikle tavsiyemdir.
“ Hepimiz aynı trendeyiz.Sen en son vagonda,ben ortadaki vagondayım.Gazap ise en ön vagonda.Ama unutma!Sonuçta üçümüzde aynı trendeyiz.”