Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Her yaşa hitap eden bir kitap küçük prens. Ancak daha çok çocuk gözüyle büyüklere yazılmış. Okumadan önce yorumlara bakarken ne kadar güzel yorumlar, incelemeler yapıldığını gördüm. Bu kitap hakkında uzun uzun yazılabilecek çok şey var. Küçük prensin çıktığı macerada onunla birlikte gezegen gezegen dolaşırsınız. Onun o saf ve masum kalbi çocukluğumuzun güzel yıllarını hatırlatır. Bu kitapta en sevdiğim kısım belki de tilkiyle tanışma kısmıydı. Tilkinin küçük prense verdiği öğütler hayat boyu rehber niteliğinde. Evcilleştirmeyi anlattı yani bağ kurmayı. Bu bağlar bir insanla, bir çiçekle, bir hayvanla veya değer verdiğin herhangi bir nesne de olabilir. Evcilleştirdiğin an dünyada tek olur.
"Evcilleştirdiğin şeyden her zaman sen sorumlusun."
Küçük prensin gülüne sevgisi gibi gökyüzündeki binlerce yıldız gülünü hatırlattığı için güzeldir.
"...Altın rengindeki başaklar anımsatacak artık. Başaktaki rüzgarı dinlemeye can atacağım." diyordu tilki küçük prense.
" Hep aynı saatte gelsen daha iyi olur," dedi tilki, " sözgelimi öğleden sonra saat dörtte gelecek olsan ben saat üçte mutlu olmaya başlarım. Her geçen dakika mutluluğum artar. Saat dört dedi mi meraktan yerimde duramaz olurum."
Biz büyüklerin içimizdeki sevgiyi ve masumluğu kaybetmemesi dileğiyle...
"telefonun ahizesini sabaha kadar devreden çıkardığım için hoşgörün beni.
cnn istasyonundan kurtulduğum için
bbc istasyonundan
nbc istasyonundan
uyduları aracılığıyla beni gasp eden bütün istasyonlardan...
***
şüphesiz televizyon, maruz kaldığımız en büyük gasp operasyonudur.. gece ve gündüz.. büyük ve küçük... üstelik gasp edilmekten
Sunay Akin ve kitaplarını her andigimda aklima su sozu gelir " Sana yakin bir Sunay Akin " . Okudukça ne kadar hakli olduğunu goreceksiniz. Okudukca da müdavimi olacağınız bir yazar. Kendisiyle sohbet edip cay icme firsati bulmustum. Cok mutevazi ve güleryüzlü. Ne demisler Basaklar olgunlastikca boynunu egermis
136 syf.
10/10 puan verdi
Kitabı özetleyen bir paragraf : "Bir insanın kaderi dağdaki patika gibidir ; bazen çıkar , bazen iner , bazen de dibi görünmeyen bir uçurumun başına gelip durur. İnsan tek başına böyle bir yolda ilerleyemez, ama birleşenler , birbirine omuz verenler her engeli aşarlar."
Her harfi , her kelimesi , her cümlesi üstünde yaşadığımız bu hayat toprağına attığımız ilk doğum çığlığının tohumuyla başlayarak , o tohumu ; sevinçlerimizle , umutlarımızla , yıkımlarımızla , zaaflarımızla , savaşlarımızla , aşklarımızla ( naylon fatura misali sahte olmayanları) , sevgimizle besleyip , başaklar gibi büyüterek , olgunlaştırarak ; toprağa karışmamızın izlerini görebileceğiniz , tahayyül edebileceğiniz ; baştan sona toprak kokan güzel bir kitap.
Cengiz Aymatov' un şiirsel anlatımın tabiat kokan rayihası beyin hücrelerini diriltiyor...
Sosyoloji dalında gayet başarılı bir kitap , yazarın batı ve doğuyu anlatışı süregelen bir zıtlık olarak anlatıyor.İnsanın fransız ihtilaliyle birlikte başlayan Tanrı krallığından ,İnsan krallığına geçişi , sekülerleşmeyi çok iyi anlatıyor.
Kitap incil üzerinden modernistliği eleştirsede, müslüman yazarların anlatılarından bir farkı yok. Sanırım bunun sebebi de inanışlar farklı olsa da modernistliğe verilen tepki aynı.