ÇOK GÜZEL BİR AŞK HİKAYESİ KESİNLİKLE OKUNMALI.... Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez.... Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konuşacak cesareti
Sayfa 190Kitabı okudu
Halk Okulu: Kışla Daha İsveç egemenliği dönemindeyken Finler’in kendi anayasa kurumları vardı. Bu yasa gereğince Finler’in Seym denilen bir parlamentoları vardı. Kendilerine mahsus posta pulu ve para birimleri vardı. Az sayıda da orduya sahiplerdi. Finler, Rus egemenliğine geçtikten sonra da bu kurum ve haklarını korudular. Ancak
Reklam
480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
-İpucu İçerir- Bir Yumak Mutluluk. Kitabın adı bile güzel düşünülmüş aslında. Bazen zor zamanlarımızda bir yumak kadar mutluluk bile bize yetebilir. Neyse gelelim kitaba, Debbie'nin çok sade ve akıcı bir dili var (ve bunu seviyorum) ve okurken zerre sıkılmadım. Birçok insan bu kitaplara pek alışkın olmaz, sürekli daha heyecanlısını ister,
Bir Yumak Mutluluk
Bir Yumak MutlulukDebbie Macomber · Martı Yayınları · 20117,2bin okunma
Sadece beş dakika ayırın lütfen...Alıntı
Ey Türk evladı..Ben Aliya İzzetbegoviç!... Sevgili okurlar.. Bu bir tarihi mektup...
(COK UZUN VE KİTAPTA HERBİR SÖZÜN DÜŞÜNÜLESİ EN NAİF BÖLÜMÜ) “ Momo, şimdi o büyük salonun içindeydi. Burası en büyük kiliseden daha görkemli, en büyük istasyonların salonlarından bile daha genişti. Güçlü sütunların üzerinde yükselen tavan neredeyse görünmüyordu. Etrafta hiç pencere yoktu. Kocaman salonu aydınlatan altın renkli ışık çevrede
·
Puan vermedi
"Mamak'tan Sevgilerle" Erdal Öz'ün 2003 ilkbaharında okurla buluşan kitabı Defterimde Kuş Sesleri, Primo Levi'nin bu sözüyle başlamaktadır: Bir şöyleşide "Sizce bunu başardılar mı?" diye sorulduğunda şu yanıtı verir Erdal Öz: Büyük ölçüde başardılar. Özellikle 12 Mart bir prova gibiydi. 12 Eylül tam bir uygulamaydı. Başardılar tabii. 1971 ve 1972 yıllarındaki iki ayrı tutukluluk dönemine ilişkin anılarını derlediği bu kitabın adını, Mamak'tan Sevgilerle olarak düşünmüştür, ancak daha sonra çok sevdiği iki şiirin etkisiyle Defterimde Kuş Sesleri'nde karar kılar. (Ahmet Abi, güzelim, bir mendil niye kanar / Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar / Mendilimde kan sesleri - Edip Cansever, Nasıl olsa bir gün / Döneriz bu yollardan geri / Senin bir elinde bir mendil / Öbüründe kuş sesleri - Cemal Süreya). * Erdal Öz: Unutulmaz Bir Atlı / Ayşe Sarısayın
Defterimde Kuş Sesleri
Defterimde Kuş SesleriErdal Öz · Can Yayınları · 2018369 okunma
Reklam
Burada insanlar zulüm çemberini kırabilmek geriye kalanlara bir parça soluk aldırmak için seve seve ölüme gittiler. Yirmi kişi bir sigarayı paylaştılar. Açlıktan bir deri bir kemik kalmışken, bir kaşık yemeği birbirlerine ikram ettiler. Bir yatağı birkaç kişi paylaştılar. Çıplak beton üzerinde soğuktan donmamak için sırt sırta verip, birbirlerine sokularak ısındılar. Yalnızca farklı ve dışardayken birbirleriyle kıyasıya çekişmiş politik örgütlerden insanlarla değil aynı örgütten, politik çizgiden insanlarla da, böylesine amansız koşullarda günlük yaşamda uyum sağlamak gibi güç bir işi öğrenip becerdiler. Umudu ve sevgiyi korumayı, besleyip büyütmeyi başardılar. İnsanın yaratıcı gücü bu koşullarda bile ölmedi, alttan alta taşın altından güneşe uzanan ot gibi, fırsat bulduğu her alanda filizlendi. Hayal gücü işledi. Bu cehennemi koşullarda Hügo'nun "93"ü üzerinde ateşli tartışmalara giriştik. Kimimiz "Guernica" ile ilk kez tanıştık. Yürek ve kafa, pırıltılarını, öğrenme şevkini burada da yitirmedi. İşte, en olmadık anda, biri diğerine fısıltıyla soruyor: ''Pencere sözcüğünün önüne "le" mi yoksa ''la" mı gelir?" Biri, satrançtaki hamle için konuşuyor: "Bu kasparof çıkışı oldu". 5 Nolu, bir ulusun bir tarihsel döneminin öyküsüdür.
Sayfa 207 - Dilan Yayınları
Başardılar mı?
Doğu ve Batı’daki forslu yabancılar. Eskiden olduğu gibi ordularını göndermek yerine, şimdilerde kendi fikirlerini ve sermayelerini gönderiyorlar, amaçları bu yeni etkileme şekillerinde de aynı: kendilerinin bu topraklardaki varlıklarını sağlama almak ve Müslüman halkı ileride de manevi zafiyete, maddi ve siyasi bağımlılığa sürüklemek.
Sayfa 17
Söz konusu Türkiye'nin çıkarları ise...(Kadir SEV)
Türkiye’yi özel mülkleri sanıyorlar. Anonim şirket gibi yönetilen; pay senetleri dünya borsalarında işlem gören; para edecek neyi varsa alınıp satılabilen bir ülke düşlüyorlardı. Başardılar! Daha da önemlisi, her yaptıklarının Türkiye’nin çıkarına olduğuna ikna edebildiklerinin sayısı çok fazla. Bu sayede güçlü ve caydırıcı olabilecek
436 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Dimple ve Rishi birbirlerinin hayalini birlikte gerçekleştirmek için çalıştılar. Bunu başardılar ama aşklarının değerini bilmeleri için 1 ay ayrı kalıp ders almaları gerekti demek ki. Yazarın son cümlesinde dediği gibi dilerim ben de Rishi'mi bulurum. Ve o da beni..!
Dimple ve Rishi Tanışınca
Dimple ve Rishi TanışıncaSandhya Menon · Misis Kitap · 201764 okunma
Reklam
Yeşil Renkli Namus Gazı Operası -Aziz Nesin
«Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte biçok ileri ulusların
Ali İmran Dipnotları -1
İslam’ın ilk şartı olarak bilinen “Şehadet”, Allah’tan başka tanrı olmadığının itiraf edilmesidir. Kuran’da otuz kez geçen “la ilahe illa Allah” ifadesi hiçbir yerde bir başka isimle birlikte geçmez. Bu şehadetle yetinmeyip Allah’ın Tekliğini ilan ederken, Allah’ı tek başına yeterli görmemek ve isminin yanında herhangi bir ismi anmayı gerekli
Birliklerimiz, nihayet şehre güneyden girmeyi başardılar. Benim emrimdeki birlik şehrin dışındaki tarı kavrulmuş kiraz ağaçlarının gölgesinde konaklarken gelecek emirleri bekliyordu. Ne ki, güneyden gelen borazan seslerini işitince bizi tutacak kimse kalmadı. Elimize geçen silahı kaptığımız gibi, her birimizin kolu bir başka arkadaşının omzunda, karışık füzen savaş çığlıkları atarak ilerlerdik. "Kahire! Kahire!" diye haykırıyorduk uzun sıralar oluşturarak bataklıklar arasından şehre ilerlerken. Güney kapısına vardığımızda cesetler ve sarımsı bir toz dalgası karşıladı bizi. Duman topraktan tüter gibiydi, her yanı kaplamıştı. Duraksamadık, geride kalmak istemiyorduk, savaştan nasibini almamış sapa sokaklara daldık hemen. Sokaktaki ilk evin kapısını baltalarla parçaladık, eve öyle çılgınca daldık ki kendi çevremizde dönenip durduğumuzu bile fark etmedik. Koridordan bize doğru yaşlı bir adam yaklaştı. Çok garip bir adamdı: Kanatları vardı. Açılmış geniş kanatlarının boyu adamın boyundan uzundu. "Kanatları var!" diye haykırdım dehşet içinde; durumu anlamadan arkadan itenlerin izin verdiği kadar gerileyebildik. "Ne o, şaşırdın mı?" dedi yaşlı adam. "Burada hepimiz kanatlıyız ama ne fayda, elimizden gelse koparıp atardık bu kanatları." "Öyleyse neden uçup gitmediniz bu şehirden?" diye sordum. "Uçup gitmek, evimizi, şehrimizi, Tanrılarımızı, ölülerimizi terk etmek, öyle mi?"
15. Hikaye Tamamlama etkinliği ikinci kısım (Bölüm 4-6)
#29166379 iletisinde yazılan hikayenin ikinici kısmıdır. Bu kısmı
Osman Y.
Osman Y.
,
Kevser S.
Kevser S.
ve
Necip G.
Necip G.
yazmıştır. 4. Bu yolculuk gelecek bin yılın belki de binlerce yılın nasıl şekilleneceği konusunda hayati önemdeydi. İşlerin çığrından çıktığı 2066 yılından
363 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.