Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
432 syf.
8/10 puan verdi
Tarihi Değiştirenler serisi Ali Çimen imzalı bir popüler tarih serisi. Daha önce bu serinin başka bazı kitaplarından da bahsetmiştim. Bu sefer tanıtacağım kitap ise Tarihi Değiştiren Savaşlar. Bu kitapta Çimen’e refakat eden isim ise bir akademisyen olan Göknur Göğebakan oluyor. Bu kitap da diğerleri gibi başarılı bir anlatım üslubuna sahip. Popüler tarih kavramına uygun bir seyir izleyen kitapta kronolojiye sadık kalınmış. Birbirinden ilginç bilgilerin yanında tespitlerle de karşılaşıyorsunuz. Tarihin bilinen ilk yazılı anlaşması olan Kadeş’le başlayan savaşlar, Irak Savaşı ile son buluyor. Elbette bu gibi kitaplarda izafiyet her zaman için ön plandadır. Yazarların seçimlerinde de Türk-İslam kimliği tabii ki önemli olmuş. Ancak hemfikir olabileceğimiz şey şu ki, bütün bu savaşlar hakikaten dünyayı değiştirmişler. Sonuçları farklı olsa çok farklı bir dünyayla karşılaşabileceğimiz bir gerçek. Yine kitapta Haçlı Seferleri başta olmak üzere dini nitelikli sayılabilecek pek çok savaşın temelinde ekonomik sebeplerin de yattığını görüyoruz. Ayrıca bir savaşın illa da bir sebebe dayanmayıp, birden fazla etkenin bir araya gelmesiyle de patlak verebileceğini de görüyoruz. Seriyi bilenler zaten kitabın başarısını tahmin edebileceklerdir. Seriyi bilmeyenler ise bu kitapla bir başlangıç yapabilirler; hele ki tarihi de seviyorsanız tam isabet!
Tarihi Değiştiren Savaşlar
Tarihi Değiştiren SavaşlarAli Çimen · Timaş Yayınları · 2006346 okunma
440 syf.
5/10 puan verdi
Anlatım tarzı olarak sanki bir masal kıvamında olduğunu söyleyebilirim. Yazar anlatıcı rolü üstleniyor ve bu kitapta bildiğini bilmediğiniz masalların bir çocuğun gözünden nasıl göründüklerini okuyacaksınız. Anlatımın çok akıcı olduğunu söyleyemem. Oldukça sıkıldığım yerler de vardı zevk alarak okuduğum yerlerde. Kitap aslında 307 sayfada son buluyor. Bundan sonrası ise yazarın yazarken neler düşündüğü ile alakalı bir bölüm ve masalların kökenleri ile orjinal halleri verilmiş. Başlangıç kısmı oldukça tekrar eder nitelikte geldi bana ve kitap sonundan sonraki kökenleri dışında yazarın kendi fikirlerini belirttiği kısımlar hoşuma gitmedi. Sanki okuyucu daha net anlasın diye açıklama yapma gereksinimi hissetmiş gibi geldi ve yazdığı en iyi kitabın bu olduğunu da söylemiş. Açıkçası bu hoşuma gitmedi çünkü belki diğer kitaplarının daha iyi olduğunu düşünerek bir nebze olsun okumayı düşünebilirdim ama bu sözü göz önünde tutulursa bir kez daha şans vereceğimi sanmıyorum. Bilinen masalların farklı uyarlamaları ve bir çocuğun yolculuğu ile büyümesini baz almış. Hepsi bir yana değişik bir anlatım biçimi vardı. Gün ağarmazdan önce gibi. En çok gözümü tırmalayan şey "ve" bağlacının aşırı kullanılmış olmasıydı. Bir cümlenin içinde 4 kez art arda kullanıldığını da gördüm ve bu can sıkıcıydı. Çeviriden mi yoksa yazarın yazım tarzından mı bilmiyorum ama çevirinin başarılı olduğunu düşünüyorum. Pek çok değişik kelime öğrenebilirsiniz bu kitapta.
Kayıp Şeyler Kitabı
Kayıp Şeyler KitabıJohn Connolly · Hyperion Kitap · 201478 okunma
Reklam
112 syf.
9/10 puan verdi
Hikayelerle bezenmiş bir roman. İçersinde ders ve dersler alabileceğimiz kısa kısa bölümlerden oluşan eser. Tolstoy dan okuduğum ilk kitap. Belki yanlış başlangıç yaptım ama başarılı buldum.
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019192,3bin okunma
141 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Roman başlangıcı beni çok etkiledi, Tezer Özlü'nün peşinden gittiği yazarlardan birinin kitabını okurken Tezer Özlü ile kıyaslamalarda yapmaya çalıştım. Başlangıç Tezer Özlü başlangıcı gibiydi, sonraları yalnız kadınların mutsuzlukları, umutsuzlukları, yaşama bakışları ile devam eden bol bol diyaloglarla geçti. Rosetta karakterinin otel odasında uyku hapı alarak intihar girişiminden kurtulması ve kitabın finalinde tekrar intihar girişimiyle ölmesi ve iki intihar girişimi arasında yaşama tutunması için arkadaşlarının çabaları kitabın içinde yer almaktadır. Erkek yazardan başarılı bir şekilde kadın karakterleri okuyoruz. Roman Torina'da yaşayan kadınların yalnızlıklarını dile getirirken intihar girişiminde bulunan Rosetta'dan da kesitler sunmaktadır. Okurken Torino sokaklarına ve revaklarına gittim, oralarda ben de sabah erken saatlerde, kitabın baş karakteri Clelia gibi dolaştım ve otel odasında kaldım. Arada bir de Clelia karakterinde Tezer Özlü'yü gördüm. Kitabı ilginç hale getiren ise 1950 yılında yazar bu romanı sayesinde İtalya'nın en prestijli Strega ödülünü alıyor ve zirve yaptığı böyle bir dönemde otel odasında 21 uyku hapı alarak intihar ediyor. Roman'da Rosetta karakterini nasıl öldürdüyse, kendi yaşamına da o şekilde son veriyor.
Yalnız Kadınlar Arasında
Yalnız Kadınlar ArasındaCesare Pavese · Can Yayınları · 20131,612 okunma
576 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 günde okudu
Gerçekten anlatım tarzı ve çeviri çok başarılıydı bana göre. Devamını insan merak ediyor. Sanki kitap, bir aksiyon filminin ilk yarısı gibi. Olaylar var ama baslangıç ve giris bölümü gibi asıl olaylar gelecek kitaplara saklanmış. Yazar gayet başarılı. Güzel bir seri çıkabilir...
Karanlık Zihinler
Karanlık ZihinlerAlexandra Bracken · Parodi Yayınları · 20213,545 okunma
346 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Oldukça güzel bir serinin başlangıç romanı. John Redlaw, Londra'da yaşayan, Gölge adındaki polis teşkilatına üye, oldukça başarılı bir vampir avcısıdır. Ancak hayatı değişmek üzeredir. Meşhur iş adamı Nathaniel Lambourne ve milletvekili Scussor vampirlere verilen sığır kanına bir şeyler ekleyerek huzursuz olmalarını sağlamış ve planlarını başlatmıştır. Bu arada çavuş Khalid ile problemleri olan Redlaw, farklı bir tür olan Illyria ile tanışır. Komutanı MacArthur tarafından kızağa çekilen Redlaw yakın arkadaşı peder Dixon'ın öldürülmesine de şahit olur. Gölge'den ayrılan Redlaw bir vampir olan Illyria ile beraber acaba bu komployu engelleyebilecek midir? Soluksuz okunan bir roman.
Redlaw
RedlawJames Lovegrove · Kassandra Yayınları · 201420 okunma
Reklam
96 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 saatte okudu
Hikâye ile roman arasındaki ince sınırın üzerinde ustalıkla ilerleyen bir eser. Yazarın girişteki notuna bakınca kitabın ilginç hikayesi, beni kitabı okuma hususunda daha da heyecanlandırdı. Bu isimde bir kitabın, daha önce yayınlanan bir romanındaki bir sahnede geçtiği, diğer kitap yayınlanınca, romanın içinde yer alan o hayali kitabı da canlandırmak istediğinden bahsediyor. Bu yanı ile kitap bir roman figüründen gerçek yaşama sıçramayı başarmış bir karaktere bürünüyor. Kitapta, üç farklı şafak vaktinde geçen, üç farklı ikilinin üç ayrı hikâyesi var. Olayların üçünün de başlangıç noktaları otel lobisi ya da otel odaları. Ama hikayeler arasındaki bağlar sadece şafak vakti ve otel mekanları ile sınırlı değil. Dikkatli bir okur için hikayelerin karakterleri de çapraz zamanlarda birbirleri ile harmanlanmış. Bir kadın ve bir erkek karakter üç farklı hikâyede birbirlerinin farklı yaş dönemlerinde (biri çocuk diğeri yaşlı veya tersi) karşı karşıya geliyorlar. Bu zaman karşıtlığı ya da gidiş gelişleri bir bütünlük sağlamakla birlikte, bu teması kurmak hikayeleri daha da ilginç kılıyor. Yazar özellikle karakterlerin diyaloglarını üretme konusunda oldukça gerçekçi ve becerikli. Son derece akışkan diyaloglar söz konusu. Her bir hikayenin kendi içindeki dokusu, olay örgüsü de son derece başarılı. İlk defa bir eserini okuduğum yazar, hikaye kurgusu ve yazım dili ile beni oldukça etkiledi. Bu kitabı, diğer kitaplarını da okuma konusunda beni heyecanlandırdı. Hikaye türünden hoşlanan okurlar için tavsiye edeceğim bir eser.
Şafakta Üç Kez
Şafakta Üç KezAlessandro Baricco · Can Yayınları · 201460 okunma
512 syf.
7/10 puan verdi
Kitabın kalınlığına bakıp kurgu olarak ciddi ciddi bir devlet sırrı var zannediyorsunuz, hani ancak bu kalınlıktaki bir kitapta çözülür bu sır der gibi. Fakat hayal kırıklığı! Osman Aysu'ya bir şans daha vermek için okumuştum bu kitabı ama yin değişmedi fikrim. Başlangıç güzel, kurgu başarılı başlıyor. Derken kahramanın Rusya'ya gitmesiyle roman durağanlaşıyor. Oradaki bir kaç kovalamaca sahnesi de olmasa hepten sıkıcı olacakmış gibi. Yine de bir sürpriz olmuyor uzun tutulan bölümde. Bu bölümün uzun olması hikayeyi sıradanlaştırıp sıkıcı bile olmasına sebep olmuş hatta. Yani sonuç olarak Osman Aysu benim için vasat olmaya devam ediyor.
Devlet Sırrı
Devlet SırrıOsman Aysu · Ephesus Yayınları · 2014225 okunma
166 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Güzel bir kurgu eser. Bu aralar okuduğum diğer bir kitap olan Graham E. Fuller'ın Siyasal İslam'ın Geleceği adlı kitabında yer verdiği, sonradan yazdığı İslamsız Dünya kitabının da temel argümanı olan İslam olmasa idi de Ortadoğu bugün benzer bir durumda olurdu görüşünü Kongar da aşağı yukarı kitabın başlangıç kısımlarında yazıyor. Kongar doğu ve batı hristiyanlığı arasındaki amansız çatışmanın doğu islama teslim olmasa idi bugünün temel çatışması olarak devam edeceğini söylüyor. Politik, sosyolojik göndermeler de oldukça başarılı.
Hocaefendi'nin Sandukası
Hocaefendi'nin SandukasıEmre Kongar · Remzi Kitabevi · 2012188 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.