Günlük yaşamda kendimizi bıçak sırtında yürüyor gibi hissediyoruz. Sinirler gergin ve insanlar öfkelerini kontrol etmekte zorlanıyor. Milyonlarca insan artık bundan bıkıp usandı. Dahası, solunum zorluğu çekenler, sapıklar ve psikopatlar hızla artıyor. Anti-sosyal davranışlar basın tarafından göklere çıkarılıyor.
Sayfa 450 - Koridor yayınları Birinci Baskı İstanbul 2008 Çeviren : Selim YeniçeriKitabı okudu
Bu şey değil mi?
Bu arada doğal olarak, ülkenin gazeteleri, egemen sınıfların karşı devrimci siyasetini savunuyor ve yok edilmiş sosyalist basın dirilemiyor, diğer yandan Kara Yüzler gerçek vatanseverler ve toplumun kurtarıcıları olarak tanıtılıyordu.
Reklam
İstisnaları ayrı tutarak
Ve unutmayınız ki, kamuoyunu oluşturan basın, papazın kürsüsü ve üniversitelerdir. Bunlar, bir ulusun ideolojisini oluştururlar. Sanatçılara gelince, onlar da plütokrasinin az ya da çok bayağı zevklerine aracı olmaktan öte bir iş yapmazlar.
Propaganda kelimesi ile anlatılan bu "siyasi terbiye"de en büyük hisse basına düşer. Basın verdiği haberlerle halkın orta yaşlıları için bir tür okul hüviyetine bürünür. Fakat bu basın birtakım kötü kuvvetler tarafından idare edilir. Viyana'da halkı terbiye etmeye mahsus bir vasıtanın sahiplerini ve yapanları incelemeye fırsat buldum.
Alime sormuşlar: Üstün başın niçin perişan? Alim yanıt vermiş: İçimi düzeltmekten fırsat bulup da dışımı düzeltemiyorum.
Alime sormuşlar: Üstün başın niçin perişan? Alim yanıt vermiş: İçimi düzeltmekten fırsat bulup da dışımı düzeltemiyorum.
Reklam
Yorgunsak eğer, bu daha önceden çok uzun bir yolu yürüdüğümüzden değil midir? Ve insanın yeryüzünde verilecek bir savaşı olduğu doğruysa, o bezginlik duygusu ve başın yanıp tutuşması, uzun süredir mücadele ettiğimizin bir göstergesi değil midir? Güç bir görev üstünde çalışıyorsak, iyi bir şeyin peşinde koşuyorsak, tanrının haklı gördüğü bir savaşı veriyoruz demektir. Bunun en yakın ve dolambaçsız ödülü ise, bir çok kötülükten uzak kalabilmemiz
Vincent Van Gogh
Vincent Van Gogh
.
Australopitekus
Erişkin insansılarda (Australopitekus) tespit edilen en küçük beyin hacmi 400 cm³'tür. Dik duruşla beraber, başın gövdeyle olan ilişkisi yeni bir konuma geçmiş olmaktadır. Dolayısıyla, kan dolaşımı sistemi de, iskeletin diğer bölgelerinde olduğu gibi, ortaya çıkan yeni düzene uyum sağlamıştır.
"Efendim. Nolur, birakin da ben tasiyayum" dedi. Gözleri sefkatle tebessüm etti Hüdâyi talebesine. Alminda- ki tri sildi once, sonra bir hayale dalar gibi süzdü onu. Ne de gok kendi genç hâline benziyordu. Kendisinin Üftâdeye yal- vanp yakardigi geldi hatirina. Hani Uftâde, Hüdâyiyi Sivri- hisar'a göndermek istemisti de o dayanamamisti hocasindan ayr kalmaya ve onun ellerine kapanmisti vazgeçsin diye. Ayn onun o hâli gibiydi simdi talebesinin hâli. Bunlar söylemedi elbette genç talebeye. Lakin ona bir ömür yetecek bir ders verdi oracikta ve ben susturamadim onu, yetmedi gücüm; "Evladim" dedi "Bazi vakitler içime bir ates disüyor. Çok eski vakitler geliyor hatrima. Kadi oldugum zamanlar, mal mülk deryasinda boguldugum zamanlar, söhret sevdasina tu- tuldugum zamanlar... Iste o anlarda sanki gönlümün ok de- rinlerinde bir yerlerde bir özlem atesi kivilcimlanir gibi olu- yor. Sanki o günleri özler gibi oluyorum. Iste ben bu taslari o kivilcimi söndürmek, o yüzsüz, arsiz nefsimi bu taslarla ez- mek için tasiyorum. Birakirsam elimden o bana galip gelecek, birakmazsam ezecegim onun basin. Bana iyilik etmek diler- sen git de bir parça daha tas getir de koy sirtima" dedi Hüdâyi.
Ey mücahidler ve direnişe destek verenler ölüm uykunuzdan uyanın ve masum bedenlerin kanlarını emmeden önce bu tahtakuruların üzerlerine basın. Basın ki İslâm'ı ve Müslümanları onların şerlerinden koruyasınız. Basın ki Filistin'i, bütün Filistin'i özgürlüğüne kavuşturasınız...
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.