Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gözlerine çöken ağrılarla Yaslayacak bir omuz bulamayan başın, Teselliyi seccadede bulamaz mı sandın? Yorulan kalbine, daralan ruhuna Bin söz etsen az gelmesine karşın Yetecek bir duayı diline koyamaz mı sandın? İçini kemiren vesveseler ve Şeytanla verdiğin amansız savaşın "Ol" demesiyle sonu olamaz mı sandın? Uykusu haram gözlerinden Gönlüne katre katre dökülse de yaşın Kör kaderin bir duayla değişmez mi sandın? Herkes sana sırtını dönse de Sabırla verdiğin imtihan ve telaşın Sonunda bir mükâfat veremez mi sandın? Yol uzun, yoldaş yorgun olsa da Varsa gönlüne yakışan bir sırdaşın Bir gün birbirinize helâl Kılamaz mı sandın? Ü.T ✨
Benvolio: Adam sen de, yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını, yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı, Basın döndü mü öbür yana döndür başını... .. Romeo: Hiç kuşkum yok, bu çekilen acılar İlerde konuştuğumuz tatlı anılar olacak
Reklam
Peki sizin için durumlar nasıl?
Neden artık daha az sosyalleşiyorum, sorusunun yanıtını Farabi vermiş: Zamanın ters, sohbetin faydasız, herkesin bezgin ve her başın bir ağrı taşıdığını görünce, evime kapanıp haysiyetimi korudum.
Nejdet Sançar'ın Devlet'e para yardımı:
Gazetenin ilk çıkarılış günlerinin hatıralarını ise Sadi Somuncuoğlu bir ev sohbetinde şöyle anlatmaktadır: "Arkadaşlara salma salacağız. Herkesten bin lira istiyoruz. İster peşin verir, isterse senet verir. Ama senedi peşin verir. Matbaaya ve kağıda vereceğiz dedik. Bir tane hayır diyen olmadı. Necdet Sançar'a ben dedim ki: Hocam böyle böyle haftalık bir gazete çıkaracağız. Herkesten bin lira istiyoruz. Bunu sokağa atmış kabul edeceksiniz. Karşılığı olarak biz sizi abone edeceğiz. Dinledi ve dedi ki: "Çocuklar biz Ötüken'i aylık çıkartıyoruz çok zor bir iş. Gelin bunu aylık yapın." Biz cevaben; üniversitelerdeki olayları en azından haftalık olarak duyurmak istiyoruz. Basın ters haber veriyor, camiamızı bilgilendirmek zorundayız dedim. Baktı ikna olmuyoruz. "Bari on beş günlük olsun" dedi. Ben yine olmaz hocam haftalık olacak deyince; durdu durdu "Anlaşıldı siz kararı vermişsiniz," dedi ve çıkardı parayı verdi.
KEMALİST DEYİMİ NEREDEN ÇIKTI?
1919-1922 yılları arasında gerçekleşen Anadolu İhtilali, iki ayrı düşmana karşı verilen iki ayrı savaşla gerçekleştirilmiştir. Bir yanda bütün dünyanın o günkü emperyalist güçleri (İngiltere, Fransa, İtalya ve onların yönlendirip desteklediği Yunanistan), öte yanda da İstanbul'da padişahın başkanlığındaki Osmanlı Devleti.
Sınırsızca büyüyorsun , patlıyorsun , ölüyorsun , çatlamış , taşlaşmış olarak : dizlerin sert taşlar , kavalkemiklerin çelik çubuklar , karnın bir buzdağı , cinsel organın yanan bir hamam , kalbin bir kazan . Başın sise bürünmüş geniş bir fundalık , hafif tüller , kalın örtüler , ağır palto ...
Reklam
Basın, sinema, sokak ve plajlar manevi yapıyı her gün baltalar ve kanunlar buna seyirci kalırken yarına güvenle bakmaya imkan yoktur.
Adam sen de, yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını, Yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı, Başın döndü mü öbür yana döndür başını, Başkasının güçsüzlüğüyle iyileşir umutsuz keder, Gözlerine yeni bir zehir bul ki Yok etsin ötekinin zehrini.
Sayfa 15 - BENVOLIOKitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.