ama sen bir türlü yeniden başlayamıyorsun, başlangıcı silinmiş bir sona doğru gidiyorsun, başın olmadığı için sonun da olamıyor, varlığın bir yokluk içine kayıyor sürekli, namevcudiyetin hiçbir şeyi etkilemiyor (...)
BENVOLIO
...yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını,
Yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı,
Başın döndü mü öbür yana döndür başını, Başkasının güçsüzlüğüyle iyileşir umutsuz keder,
Gözlerine yeni bir zehir bul ki,
Yok etsin ötekinin zehrini.
Galileo İtalya'da ulusal bir kahramanlık simgesi oldu. 1887'de Galileo anısına Roma'da dikilen mermer sütun dindar olmayan basın tarafından alkışlanırken Vatikan'ın resmi gazetesi tarafından sert bir şekilde eleştirildi.
CANLAR CANINI BULDUM
Canlar canını buldum, bu canım yağma olsun,
Assı ziyandan geçtim, dükkanım yağma olsun.
Ben benliğimden geçtim, gözüm hicabın açtım,
Dost vaslına ulaştım, gümanım yağma olsun.
Timur’un 1387’deki İsfahan kuşatmasında başlangıçta 20 altın eden bir kesik baş,70 bin kesik başın sayıldığı kuşatma sonrası yarım altına kadar düşmüştü.
biraz önce abim geldi, yüzü kararmış yine, korkunç hüzünlü görünüyor. "sarhoş musun?" dedim, "içmeden."
dedi. bana kızmaya gelmiş, koru üflediğim için. "suzan'ı
unutmak kolay mı oldu, unuttum mu sanıyorsun?" dedi. "nasıl mücadele ettim kendimle biliyor musun? günde
iki üç mektup yazıyordu. bir okusan başın döner güzelliğinden. açmadan cebimde gezdiriyordum. iyice sarhoş olunca yırtıyordum. sonra dayanamayıp parçalarını birleştirmeye, okumaya çalışıyordum. geberesiye ağlıyordum parçalara bakarken. şantiyede ırgat gibi çalışıyordum,
yorgun düşeyim de aklıma gelmesin diye. eve gelince bir şişe votka içip sızıyordum. gözlerimi kamaştıran inancımı kaybedince gördüm suzan'ın aşkının büyüklüğünü."
boş boş baktım abimin yüzüne. büyük aşktan korkan küçük adam.
hiç olmasan da mutlaka varsın
onüç yaşındasın
ne kadar da mahzun
başın omzuma yaslanmış kucağımdasın
ay birazdan dogacak
dağların arkasında henüz
gökyüzüne vurmuş kızllığ
yıldız alacasında
görünmez böceklerin
belli belirsiz ıslğı
aslinda sen șimdi kimbilir nerede
hangi hayal şilebinde kaçak yolcu
hangi korkunç yalnızlıktasın
Temelde, hayatta başımıza gelen her şey kendi suçumuz, başka hiç kimsenin değil. Bizlerin başın- dan geçen zorlukların pek çoğu başkalarının da başından geçiyor, ama onlar tamamen başka tepkiler veriyorlar Biz en kolay yolu seçtik sanki: ayrı bir gerçeklik.
Türk Ortodoks Patriği Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol, Ermeni tehciri nedeniyle özür kampanyası başlatan aydınları kastederek, "İçimizden bazı soysuzlar Ermenilerden özür dileme kampanyası başlattı. O soysuzlar dedelerinin yaptıklarına bakarak özür dileyebilirler. Ama Türk milleti asla özür dilemeyecektir. Türk Tarihi Kurumu eğer üzerine düşen görevi gereğince yerine getirebilseydi şimdi bu Ermeni tartışmalarını yapıyor olmayacaktık."
Yok, asıl kendi kendinle başın dertte, kendi kendinle sorunların var: Ne istediğini bilmiyorsun. Değerli düşünceleri pek beğeniyorsun ama izlemiyorsun onları. Mutluluğun nerede olduğunu görüyorsun fakat oraya varmaya cesaretin yok; madem önündeki engelin ne olduğunu kendin görmüyorsun, bari ben sana söyleyeyim: Geride bırakacaklarının büyük şeyler olduğunu sanıyorsun. Erişmeye niyetlendiğin o huzuru hedef aldığın zaman, geride bırakacağın yaşamın parlaklığı seni alıkoyuyor yolundan; sanki çamura, karanlığa gömülecekmişsin gibi.