Normal koşullarda, insanların büyük çoğunluğu için, doğrusuyla yanlışıyla ayırt etmenin kolay bir kriteri vardır: Bizimkilerin dediği doğrudur, ötekilerin dediği yanlıştır. Basit çözüm, hiçbir psikolojik yorgunluk da yok içinde. Fakat deneyim ufkun genişledikçe bu basit, kolay, pratik yöntem işe yaramamaya başlıyor. Çünkü "Bizimkiler" kim, aklın karışmaya başlıyor. "Bizimkileri" dıştan gözlemeye başlıyorsun. Dolayısıyla artık "Bizimkiler" olmaktan çıkıyorlar, gözüne dünyadaki milyon çeşit zümreden lalettayin bizi gibi görünmeye başlıyorlar. İşte o noktada önünde iki yol var. Birincisi ümitsizliğe kapılmak. Hiçbir zaman hiçbir şeyi bilmeme imkan yok, lanet olsun deyip pes etmek. Mutlak agnostizmin karanlık çukuruna dalmak. İkincisi de belki kendini kandırmaktır.
Sayfa 12 - Liberus YayınlarıKitabı okudu
Kendini bilmek, kendini anlamak, kendini tanımak...
Hepimizin ağzında bu kavramlar var. Kendini tanı, diye kestirip atıyoruz mesela. Ama neyi kastediyoruz tam olarak? Nedir insanın kendini bilmesi? İnsan nasıl tanır kendini? Bizi biz yapan "şey" yekpare bir taş mıdır ki işimizi birkaç litoloji uzmanıyla çözelim? Ama herkes bir yöntem/metot ortaya atıyor. Özellikle de kişisel gelişimciler, umut ve vaat tüccarları. Şunu yapın, bunu yapın, diyorlar. Lakin mevcudatı, varlığıyla anlamlandıran bir canlı için, eşref-i mahlûkat olan insan için, kendinin temeline giden yolun formülü 2+2=4 kadar basit olabilir mi? Duygulara mı yoğunlaşanlım düşüncelere mi? Denilebilir ki, 'Düşünceler üzerinde daha çok kontrolümüz vardır. Duygularsa özümüze daha yakındır. O sebepten hislerimiz daha iyi anlatır bizi bize'. Fakat aynı olaya bir saat arayla farklı tepkiler veren beşer, buradan yol bulabilir mi kendine? Hem, kendini bilmek ve bulmak demek aslında kendi hakkında bilgi sahibi olmamanın, kendini kaybetmiş olmanın itirafı değil midir? Şairin dediği gibi "kalbime döneceğim/ama hangi yolla?" (Belki anlam, kalbe dönmenin kendisi değil de yolda olmaktır.) Ben, insanın kendini tanımasının mümkün olabileceğine inanmıyorum. Bunun bir matematik problemi gibi ele alınmasını ise -en hafif tabirle- absürtlük olarak görüyorum. Kişi kendi hakkında ancak fikir sahibi olabilir ve kendini tanımak demek künhüyle anlaşılabilecek bir eylemden çok yüzeysel malûmatın artırılmasını ifade eder benim nazarımda. Yani kendini bilmek yoktur, kendi hakkında fikir sahibi olmak vardır.
Reklam
408 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 7 days
Popüler kitap okumamak lazım olduğunu bir kez daha gördüm. Konu orijinal değil, kişiler orjinal değil, işe yarayacağı önceden belli bir yöntem ile yazılıp, derinlik katılmadan ortalama okuyucunun seveceği şekilde kurgulanmış. Dil o nedenle çok basit, kolay okunur bir kitap. Size ne katar derseniz: Hiç. Bu kitabı çok küçük yaşta okuyup, ilk defa Yunan mitolojisi ile karşılaştıysanız ancak orjinal gibi gelebilir. İyi bir okur için kötü bir kitap. Yazarı eleştirmiyorum gerçi, yıllarca edebiyat ile uğraşsa insan, biraz para kazanayım diye kesin tutacağı belli formülleri kullanarak bu yola girebilir. Kendime kızıyorum, neden bu kadar vakitsizlikte bu kitaba bu vakti verdim diye...
Ben, Kirke
Ben, KirkeMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202134k okunma
Tony Buzan'ın Mind Maps'i
Buzan,Mind Maps sistemini şöyle anlatır : ' Mind Maps aklın gücünü arttırmaya yönelik grafiksel bir teknik. Okullarda müfredatlar hep ezber üzerine kurulu ve yaratıcılığı engelliyor . Not tutma alışkanlıklarımız bile yukarıdan aşağıya lineer doğrultuda. Mind Maps 'in ilk kuralı seçtiğimiz bir konuyu kağıdın ortasına yazıp, etrafına onunla
Diyalektik Kıyas Teorisi
_Burhan, tüm şüpheleri ortadan kaldıracak açıklıkta ve itirazlara yer bırakmayacak kesinlikte bir kıyas ve delildir. Kesin ve zorunlu bilginin ilke ve kurallarını vermekte, felsefeyi mükemmel hale getiren kaideleri içermektedir. Bu bakımdan da o, mantığın en yüce bölümü olmaktadır. _Burhan, 3 çeşittir: _1- Varlık burhanı. (Tez) _2- Sebep
MUTSUZLUĞUN BİR SEBEBİ OLARAK “GÜNAH DUYGUSU” – BERTRAND RUSSEL Günah duygusunda aşağılık bir şey, bir kendine saygı noksanlığı bulunmaktadır. Kendine saygısını yitirmenin de hiç kimseye bir yararı olmaz. Mantıklı bir insan, kendi kötü davranışlarının tıpkı başkalarının kötü davranışları gibi bazı belirli koşullarda oluştuğunu düşünür. Ergen
Reklam
152 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 hours
Okunmasını tavsiye ederim.
Binlerce sene önce Babil'de insanların yaşadığı geçim sıkıntısı, zengin olma hevesi, borçlar&faturalar&vergilerle boğuşma hali, geleceğimizi garantiye alabilme isteği günümüzde de geçerliliğini koruyor gibi duruyor. Çok basit gibi gözüken, sağlam öğütler veriliyor bize. Kazandığın paranın 10 da 1 ini kendine ayır. (Birikim) Kendine ayırdığın para yeter seviyeye geldiğinde onu değerlendir ve parayı çalıştırarak para kazan. Parayı çalıştırarak para kazanma konusunda deneyimli değilsen; bu işte deneyimli olan kişilerden destek al. Hayatın kaçıp gitmesine izin verme. Eline kalan 10 da 9 ile yaşa. Gibi öğütler var kitabın bize. Basit gözükse de; burada yazılanları uygulayan çok az insan vardır. Ve gerçekten burada yazılanlar uygulansa gerçekten de etkili olacak gibi duruyor. 2-3 gün evvel okuduğum Zengin Baba Fakir Baba kitabında da benzer bir öğüt vardı. Faturalardan, borçlardan, ihtiyaçlarından önce kendine para ayır. Eğer kalan para sana yetmiyorsa nasıl yeni kaynaklar üretebilirim diye kafanı yor. Yani binlerce yıl önce keşfedilmiş ve o zamandan dahil olmak üzere, şimdilerde bile etkili bir yöntem gibi duruyor.
Babil’in En Zengin Adamı
Babil’in En Zengin AdamıGeorge S. Clason · Butik Yayınları · 20183,924 okunma
470 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
GİRİŞ İnternet devletlerin ve şirketlerin hayatından daha öteye giderek bireylerin dünyasını şekillendirme etkisini sürdürmektedir. Toplumsal hayatın bütün kurumları da pozitif ve negatif bir değerlendirme ile bu etkinin altında hızlı değişim yaşadığı ve Friedman’ın “Küreselleşme 3.0” (2010:20) olarak adlandırdığı bu sürecin hangi boyutlarda
Dünya Düzdür
Dünya DüzdürThomas L. Friedman · Boyner Yayınları · 200654 okunma
--ÖZENSİZ VE UZUN KİTAP NOTLARI--- Metafiziksel önermeler ise ne evren üstüne bilgi veren ne de mantıksal önermeler gibi doğruluk ya da yanlışlıkları kendi içlerinde olan önermelerdir. Yani bunlar ne doğru ne de yanlıştırlar. Bu önermeler hiçbir bilgi veremezler. Bu nedenle de aslında önerme değildirler. Ne var ki, metafiziksel önermeler, hem
973 öğeden 651 ile 660 arasındakiler gösteriliyor.