Kitabın daha başlarını okurken, aklımda herhangi bir senaryo oluşturmamışken Amerika hakkında şunu düşündüm, bilime yatırım yapmaktan geri durmayan bir zihne sahip. Anlatımın kurgu olduğunun farkındaydım fakat her yazar ülkesinin gerçekliğini biraz olsun yansıtmaz mı? Hele ki bu Dan Brown ise.
Kitap NASA ve Amerika Başkanlık seçimlerini
N'apıyorsun" diye sordum.
"- Seyrediyorum" dedi; "çaresizce, öfkeyle, şaşkınlıkla ama sadece seyrediyorum".
Seyrettiği; kuşağımızın en kötülerinin, pespayelik yarışında ipi ilk göğüsleyenlerin zirveye hak kazanmalarındaki akıl almaz gariplikti.
İyiliğin ve ustalığın bu kadar eziyet gördüğü, kötülüğün ve yeteneksizliğin bunca ödüllendirildiği bir başka coğrafya var mıydı acaba? Can Dündar..
BİR FAKÜLTENİN İÇ YÜZÜ
Ulus Meydanından Yenişehir’e doğru muazzam büyük caddenin üzerinde uzayan bir bina var. Alnında, “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” yazılı. Hayran hayran bakıyorsunuz. Ne güzel bina, ne büyük söz. Hele bir de içeri girin. Korkmayın, çekinmeyin. Bu fakültenin içini, dışını ben çok iyi bilirim. Dört yıl orada bulundum. Ben
SERDENGEÇTİ’NİN MÜDAFAASI...
“Serdengeçti"de neşrettiğimiz “Bir Fakültenin İç Yüzü’’ başlığını taşıyan yazılarımızdan dolayı, evvelâ bu fakülte tarafından tard, sonra da mahkemeye verildik. Biz bu yazımızla bir vicdan borcumuzu yerine getirmiş bulunuyoruz. Bir suçlu sıfatıyla, Allah’ın huzuruna çıkmaktansa C. Savcılan’nın karşısına
Psikoterapi öyküleri ve psikoloji kitapları okumayı çok sevmekle birlikte, okurken hissetiğim zihinsel yorgunluk, bedensel yorgunluk ve duygularımı en uçlarda yaşamak, hikayelerin gerçek olması,Irvın Yalom’un hastalarına yaklaşımındaki samimiyet ve gerçekleri olağan akışıyla aktarmasına bağlı diye düşünüyorum.
Her hikayede muhakkak kendimizden,
Bence dünyanın en güzel romanı budur... Evet, kabul ediyorum, tamamen kişisel bir görüş bu ancak ben öyle olduğuna inanıyorum. Bu görüşe ilk sahip olduğumda henüz bir üniversite öğrencisiydim ve kitap okuma maceramın başlarında sayılırdım. Lakin aradan uzun yıllar geçti, aralarında hatırı sayılır miktarda roman da olan binden fazla kitap okumuş
Herkese merhabalarrr Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Bana soran olmaz ama ben de iyiyim işte, şükür. Sizinle müthiş bir kitabın yorumunu paylaşmak istiyorum. Uzun Hikâye-Mustafa Kutlu.
Bu kitap yazarımızın kalemiyle tanışmama fırsat oldu. Mustafa Kutlu deyince zaten akla ilk bu kitap gelir. Yani; yazarın kült eseri diyebiliriz. Sanırım diğer
Efendim Zümrüt Ayna kitabı 99 senesinin yazılarından oluşan bir kitapmış. Kolaya kaçmışlar. Ama kitap şöyle başlamış; Ahmet Necdet Sezer Bey’den bahsetmiş. Eski Cumhurbaşkanlarımızdan.
Sezer üniversite nedir, nasıl yönetilir konusunda hiçbir fikri olmayan bir adamdı. Entelektüel bir tarafı bulunmayan bir adamdı, diyerek yani sözüm ona biraz