Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
''Mandolin sesi hiç bu kadar canımı yakmamıştı.'' ''Ne dinliyoruz?'' ''Vivaldi'nin G Minör'den Mandolin Konçertosu'nu. Organlarımın kazındığını hissediyorum. Ruhi, sen ne dersin bu konuda? Senden çalınanlar üzerine hissettirecek bir iki baş ağrısını daha bana lütfeder misin?'' ''Yaşın kaç ki daha senin?'' ''Ana rahmine düştüğümüz 9 ayı da sayıyor
Yaşadığınız her an, hayattan eksilmiş, harcanmış bir andır. Ömrünüzün her günkü işi, ölüm binasını kurmaktır. Hayatın içinde iken ölümün de içindesiniz, çünkü hayattan çıkınca ölümden de çıkmış oluyorsunuz. Yahut şöyle diyelim isterseniz; hayattan sonra ölümdesiniz, ama hayatta iken ölmektesiniz. Ölümün, ölmekte olana ettiği ise, ölmüş olana ettiğinden daha acı, daha derin, daha can yakıcıdır. Hayattan edeceğiniz kârı ettiyseniz, doya doya yaşadıysanız, güle güle gidin. “Niçin hayat sofrasından, karnı doymuş bir davetli gibi kalkıp gidemiyorsun? Niçin günlerine, yine sefalet içinde yaşanacak, yine boşuna geçip gidecek daha başka günler katmak istiyorsun? Lucretius.” Hayat kendiliğinden ne iyi ne fenadır, ona iyiliği ve fenalığı katan sizsiniz. Bir gün yaşadıysanız her şeyi görmüş sayılırsınız. Bir gün bütün günlerin eşidir. Başka bir gündüz, başka bir gece yoktur. Atalarınızın gördüğü, torunlarınızın göreceği hep bu güneş, bu ay, bu yıldızlar, bu düzendir.
Ölüm ÜzerineKitabı okudu
Reklam
531 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İki arkadaşın yaşamları anlatırken kimi zaman heyecan hissediyorsun kimi zaman da karamsarlığa düşüyorsun. Bazı yerlerinde ne kadar da doğru demekten kendini alamıyorsun. Bazen de orada yazan bir cümleyi alıp başka biriyle tartışmak istiyorsun. En azından okurken ben böyle hissettim. Herkesin okumasını istediğim bir kitap. Belki de beni bu kadar etkilemesindeki sebep saf gerçeklerden oluşuyor olmasıydı. Hayatın anlamsız ve amaçsız olduğunu gösteren yüzüydü ta ki sonuna kadar. Okurken bazen Kayra ve Kinyas'ın karşısına geçip onlara sorular sormak istedim diyebilirim. Eğer okumadıysanız hiç düşünmeden alın ve okuyun. Mutlu son var en azından sizin için.
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,7bin okunma
''Sen hiç bir mayıs akşamı, bir gül ağacına, bir dileğini asmadın mı, diyor bir ses. Ne dileği, diyor öbür ses. Hangi dilek? Hangi gül dalına? Ne zaman? Nasıl? Niçin? Nerde? Herhangi bir dileğin için, diyor o ses. Örneğin bahçe içinde sessiz bir yuva. Örneğin anaç bir kadın, yatağını ısıtacak. Örneğin senin adını yaşatacak bir çocuğunun olması.
One Piece
One Piece; Unutulmaz Sözler,Diyaloglar ve Anekdotlar... 1- Nico Robin - Monkey D. Luffy (Enies Lobby) Küçük bir kız iken vatanı gözlerinin önünde yok edilen, ailesi ve dostları öldürülen ve ömrü boyunca denizcilerden kaçan Robin, sonunda arkadaşım diyebileceği birilerini buluyor ve tekrar gülmeyi öğreniyor. Fakat düşmanları ne olursa
"Aşk var mı aşk, sen ondan haber ver ? Boş ver be yaşı başı! Gönlün ne kadar şık, sen ondan haber ver? Şöyle atıp koyu grileri -siyahları sabahtan, Sarı bir kaşkol atabiliyor musun boynuna, ondan haber ver? Koyma bir kenara yüreğini, aç kapılarını. Gelene geçene yol verme girsin diye içeri, ama gömme başını toprağa bir çift
Sayfa 8
Reklam
"Peki, santuru nasıl öğrendin?" "Yirmi yaşımdaydım. Ta Olympos'un dibindeki köyümde açılan bir panayırda, santuru ilk kez dinlemiştim. Soluğum tutuldu o zaman. Üç gün ağzıma lokma koymadım. Tanrı ruhunu bağışlasın, babam: 'Neyin var, ulan?' diye sordu. 'Ben santur öğrenmek istiyorum.' 'Utanmıyor musun ulan? Sen Çingene misin? Çalgı mı çalacaksın?' 'Ben santur öğrenmek istiyorum. 'Vakti gelince evleneyim diye biraz para biriktirmiştim. Görüyorsun ya, çocukluk! Kanım kaynıyordu, bir de bir de o sersemliğimle evlenmek istiyordum! Neyim var, neyim yoksa hepsini verip bir santur satın aldım. Nah işte, şu gördüğün. Santurumu alıp Selanik'e kaçtım. Recep Efendi adında, santur hocası, meraklı bir Türk'ü buldum. Ayaklarına kapandım. 'Ne istiyorsun ulan, Rumoğlu?' diye sordu. 'Ben santur öğrenmek istiyorum!' 'Peki ama, neden ayaklarıma kapanıyorsun?' 'Sana verecek param yok da ondan!' 'Santura çok mu meraklısın?' 'Çok meraklıyım!' 'Peki ulan, otur, ben para falan istemem.' Bir yıl yanında kaldım. Öğrendim. Tanrı kemiklerini aziz etsin, şimdi ölmüştür. Tanrı, cennete soksun Recep Efendi'yi! Santuru öğrendiğimden beri başka adam oldum.
424 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Eğer bir kız seni uzun, çok uzun bir süre severse gerçek olursun. Ama sadece oyuncak olarak görmez ve gerçekten severse," diye devam etti. "Canın yanar mı peki?" diye sormuş bu kez oğlan. "Bazen. Ama Gerçek olmuşsan, acı çekmekten de korkmazsın." Çok önerilen bir kitaptı "Eksik Parça"... Sürekli karşıma
Eksik Parça
Eksik ParçaMichelle Hodkin · Pegasus Yayınları · 20161,442 okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Nasıl bir kitap mıydı? Hemen başlarında bu kitabı sevdim diyemezsiniz. Sanırım okudukça sizi yavaş yavaş içine alan, kelimeleriyle etkisi altında bırakıp, sizi derinden sarsan,kalbinize dokunan, bir kitap. Ve okuduğum kitaplar arasında, bize bir şeyler katıp düşünmemizi sağlayan, çok duygusal kitaplardan biriydi. Kitap Lydia nın ölmesiyle
Sana Söyleyemediğim Her Şey
Sana Söyleyemediğim Her ŞeyCeleste Ng · Martı Yayınları · 20191,188 okunma
Yalnızlığına kaç, dostum! Seni büyük adamların gürültüsünden sersemlemiş, küçüklerin iğneleriyle de delik deşik olmuş görüyorum. Seninle nasıl susulacağını pek iyi bilir orman ve kaya. O sevdiğin ağaca benze yine sen, o geniş dallıya: sessiz ve dinlercesine sarkar o, denizin üstüne. Yalnızlığın bittiği yerde, pazar yeri başlar; pazar yerinin
Reklam
Sık sık başı ağrıyordu. Çok ders çalışmasına rağmen "anne çok çalışıyorum fakat unutuyorum" derdi. Bakkala birşeyler almaya gönderdiğimde ne alacağını unutuyordu. Not tutmaya başladı, not tutmasa unutuyorum diyordu. Keşke o zaman farkına varsaydım diye kendimi suçluyorum. Biz çok ders çalıştığı için belki zihni yoruluyor diye
"Ben benzemek istedim. Bırak benzemeyi kendimi nasıl kendim yaparım, onu da halledemedim. Niye inat edip yoruyorsun kendini? Boş ver, bırak dağınık kalayım, sana ne. Bizi aldın koydun bu iskeleye, her şey şıp diye değişsin istiyorsun. Aradan yirmi yıl geçti, inatla beni tamir etmeye çalışıyorsun. Ben senin oyuncağın mıyım? Yoksa başka bir şey mi var? Hı? Cevap versene. Bende sana ait bir şey mi var, onu mu kurtarmaya çalışıyorsun?"
Sayfa 110 - MetisKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.