Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Az olsun çok olsun, servetine servet katmak için başkalarından dilenen kişi, kor ateş dilenir.
Sayfa 553 - M2399 Müslim zekât 105Kitabı okuyor
Güneş herkes için parlar Ama onlar için parlamaz Onlar ki hapislerde yatarlar Onlar ki madenlerde çalışırlar Onlar ki balık pulu ayıklarlar Onlar ki etin kötüsünü yerler Onlar ki saçlara firkete yaparlar Onlar ki soluklarıyla şişirdikleri şişeleri başkaları doldurur içer. Onlar ki çakılarıyla keserler ekmeği Onlar ki fabrikada
Sayfa 56 - Çan Yayınları, 1963
Reklam
Bir savaş patladığında insanlar, “Uzun sürmez bu, çok aptalca!” derler. Ve kuşkusuz bir savaş çok aptalcadır, ancak bu onun uzun sürmesini engellemez. Budalalık hep direnir, insan hep kendini düşünmeseydi bunun farkına varabilirdi. Bu açıdan burada oturanlar da herkes gibiydi, kendilerini düşünüyorlardı; bir başka deyişle hümanisttiler; felaketlere inanmıyorlardı. Felaket insana yakışmaz, onun için felaket gerçekdışıdır, geçip gidecek kötü bir rüyadır, denir. Ancak her zaman da geçip gitmez, kötü rüyalar arasında insanlar geçip gider; önlemlerini almadığından da başta hümanistler gider. Yurttaşlarımız da başkalarından daha az ya da çok suçlu değildi; alçakgönüllü olmayı unutuyorlardı, hepsi bu ve kendileri için hâlâ her şeyin olanaklı olduğuna inanıyorlardı; bu durum da felaketlerin olanaksızlığını varsayıyordu. İşlerini yapmayı sürdürüyorlardı, yolculuklar ayarlıyorlardı ve düşünceleri vardı. Geleceği, yolculukları ve tartışmaları ortadan kaldıran bir vebayı nasıl düşüneceklerdi ki? Kendilerini özgür sanıyorlardı, oysa felaketler oldukça kimse asla özgür olmayacak.
Hikmetini ve iç yüzünü öğrenmek istediğim şey, Ben'di. Kurtulmak, alt etmek istediğim şey, Ben'di. Ama alt edemedim, sadece yanılttım, sadece kaçtım ondan, sadece saklanıp gizlendim. Doğrusu, dünyada benim bu Ben'im kadar, bu yaşıyor olduğum, başkaları gibi ve başkalarından ayrı biri olduğum, kendim olduğum bilmecesi kadar kafamı başka hiçbir şey kurcalamadı. Ve dünyada kendim kadar az bildiğim başka hiçbir şey yok
İnsanın içinde ne kadar çok şey varsa başkalarından o kadar az şey ister.
Sayfa 191Kitabı okudu
Reklam
Bireyselleşme, bağımsızlaşma bir parça da izolasyon demektir. Ne kadar kendimiz olursak, başkalarından o kadar ayrılırız, onlarla o kadar az ortak noktamız kalır. Bireyleşme başkaları gibi olmanın verdiği güvenlik hissinden uzaklaşmak da demektir aynı zamanda ve bundan dolayı buna bağlı bir korkuyu da içerir. Sürüye katılma içgüdüsü bu korkuyu ortadan kaldırır, bir kitleye ait olmak bireyleşmenin getirdiği korkuyu yok eder.
Sayfa 142
Kaçıngan bireyler başkalarına ihtiyaç duymama konusunda büyük özgüven sahibi olsa da bu inançlarının bir bedeli vardı: Kişisel ilişkilerdeki her yakınlık düzeyinde en düşük puanda kalıyorlardı. Kendini ifade etmeye daha az istekli, samimi ortamlarda daha rahatsızdılar ve başkalarından yardım isteme ihtimaller de daha düşüktü. Kaçınganların çoğu kendine güvenle bağımsızlığı karıştırır. Kendi ayaklarımızın üzerinde durmak her birimiz için önemli olsa da kendine güveni fazla büyütürsek başkalarından destek almanın önemini küçültürüz ve bu da hayati bir can damarımızı keser. Kendine güvenle ilgili bir diğer sorun da 'kendi' kısmıdır. Partnerinizin ihtiyaçlarını görmezden gelerek kendinizinkilere odaklanmanıza neden olur ve sizi en ödüllendirici insani deneyimlerin birinden mahrum kılar: Sizi (ve sevdiğiniz insanı) kendinizden daha büyük bir şeyin parçası olma zevkini yaşamaktan alıkoyar.
Sayfa 112Kitabı okudu
“Kendinden çok şey, başkalarından az şey bekle…”
Sayfa 130 - Destek Yayınları/165. Baskı
"Umut, nefes nefese koşarken bir sokağın köşesinde, arkadan yetişen bir kurşunla vurulmaktı elbette." "Başkalarından daha erken ölecektim, orası aşikardı. Ama herkesin bildiği gibi, hayat yaşamaya değmez." "Annenin düşüncesiydi bu; insan eninde sonunda her şeye alışır, diye tekrarlar dururdu sık sık." "Dünyayı kendime bu denli benzer, bu denli kardeş gibi hissedince, eskiden mutlu olduğumu, hatta hala mutlu olduğumu hissettim. Her şey tamam olsun, kendimi daha az yalnız hissedeyim diye, benim için artık, idam günümde seyircilerin çok kalabalık olmasını ve beni nefret çığlıklarıyla karşılamalarını istemekten başka bir şey kalmamıştı geriye."
Reklam
"Mutlu olduğunuzu söylediğinize göre," "başkalarından az değil, çok yaşamış olmalısınız. O halde ne diye doğruyu söylemekten kaçınıyorsunuz? Hem boşuna üzmeyin kendinizi; bize akıl öğretmenin övünülecek bir yanı yok. Sizin hayat felsefenizle hayatın her anını mutlu kılmak mümkündür. Size ister bir idam sahnesi, ister düpedüz bir elin parmağını göstersinler, her ikisinden de övülmeye değer düşünceler çıkarır, bundan hoşnut da olursunuz. Bu şekilde yaşamanın da bir zorluğu olmasa gerek. "
Bencillik, insanının her şeyi yalnızca kendisi için istemesi durumudur. Bölüşmek yerine, sahip olmak kişiye haz verir. Sahip olmak tek hedef olunca, insan giderek daha açgözlü ve ihtiras sahibi olur. Çünkü ne kadar çok şeyi olursa, o kadar mutlu olacağını sanır. Böylelikle kişi, herkese karşı bir düşmanlık beslemeye başlar. Kandırmak istediği müşterileri, iflasa sürüklemeye çalıştığı rakipleri ve sömürmeyi arzuladığı işçileri, hep onun daha az şeye sahip olmasına yol açtıkları için, bencil kişinin düşmanlarıdırlar. Bu tür düşünen bir insanın, arzuları sonsuz olduğu için, hiçbir zaman rahat ve huzur bulamayacağı bellidir. Onun tüm yaşamı, kendinden çok şeye sahip olanları kıskanmak ve kendinden az varlığı olanlardan da korkmakla geçecektir. Ama bu kişinin toplumda ömek bir kişilik çizebilmesi ve güleç yüzlü, akıllı, namuslu ve dost bir insan olabilmesi için, duygularını bastırarak, o yönünü hem kendinden, hem de başkalarından gizlemesi gerekmektedir,.
Hayattan çok az şey istedim, var olduğum gerçeğin altında ezilmemek, başkalarından hiçbir şey istememek ve başkalarının benden hiçbir şey istememesi…
Sayfa 63
"insanın içinde ne kadar çok şey varsa, başkalarından o kadar az şey ister."
Sayfa 190 - PhilipKitabı okudu
Gücün 48 Yasası
Gücün 48 yasası 1-Sizin üstünüzde bulunanların kendilerini üstün hissetmelerini sağlayın. Onları memnun etme ve etkileme arzunuzla yeteneklerinizi göstermede çok fazla ileri gitmeyin, yoksa tam tersine neden olursunuz, yani korku ve güvensizlik uyandırırsınız. Ustanızın olduğundan daha parlak görünmesini sağlayın ve gücün doruklarına
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.