_EVLENMEK! Kadınlar sanki hipnotize edilmiş gibi gözlerini yaşamın bu noktasına dikerler. Özellikle Nevrotik kadınlar, sevme yetisinden tümüyle yoksun olmalarına ve erkeklerle ilişkileri dillere destan ölçüde zayıf olmasına karşın, bu tutkudan vazgeçemezler. Evlenme arzusunun zorlanımlı bir nitelik aldığı kadınlar grubunu da anmak gerek. İşte bu
dünyadaki bütün felaketlerin, uygunsuzlukların, bayağılıkların sebebi işte bu her şeyden evvel kendini düşünmek illetidir. ilk bakışta insana bir kurnazlık ve akıllılık gibi görünen bu hal hakikatte aptallıktır. çünkü dünyada bir insanın başka bir insanın yardım ve alakasına muhtaç olmadan yaşaması mümkün olamayacağına, hatta en kötü hayvanlarda bile birbirlerine yardım hissi mevcut bulunduğuna göre, sadece kendini düşünmek ve başkalarının da böyle yapmasını istemek kendi kendisinin kuyusunu kazmaktır. insan başkalarına yardım ettiği, başkalarını sevdiği kadar yükselir.
Otistik özellikler gösteren çoğu birey kendilerinde farklı bir şey olduğunu
bilir ancak, ne olduğunu anlayamaz. Kendi farklılıklarımın boyutlarını ancak çok sayıda kitap okuyup, başkalarını düşünsel ve duyusal süreçleriyle ilgili dikkatle sorguladıktan sonra kavrayabildim. Umuyorum ki, daha fazla doktor ve eğitici bu farklılıkları anladıkça, otistik özellikler gösteren daha fazla çocuk içine düştüğü korkunç tecritten kurtulma şansını, daha erken yaşlarda bulacaktır.
Sayfa 75 - Sistem Yayıncılık - Basım Yılı 2015Kitabı okudu
İnsanların hemen hepsi hayatı karın doyurmak ve lalettayin biriyle yatmaktan ibaret farz ederler. Halbuki bu takdirde insanın diğer hayvanlardan ne farkı vardır, onların dimağları da karınlarını doyurmak ve kendilerine bir eş bulmak hususunda kâfi derecede hizmet görüyor, ancak bunları düşünmek, onlardan hiç ayrı olmamak demektir. Halbuki insanın bir de dimağı vardır ki yemek, yatmak, eğlenmek gibi şeylerle alakadar olmayan bir takım ihtiyaçlar taşır. Kendine yakın bir arkadaş arar. Kendisine yardım edecek (maddi veya manevi yardım edecek) diğer bir insan ister ve bunun mümkün olabilmesi için yardım isteyen diğer insanlara yardıma hazır bulunur. Sonra muhakkak sevilmek ister, bunun için de başkalarını sever. Düşün, dünyada yalnızlık kadar feci şey var mıdır? Tabii yalnızlıktan kafa yalnızlığını kastediyorum, yoksa dünya bir sürü kuru kalabalıkla dolu... Ama bizim manevi hayatımızda, maddi hayatımızda bize eş, arkadaş olabilecek insan ne kadar azdır.
... onların düşüncelerinden çok, bizim davranışlarımızın sonucunu görüp ders almamız daha doğru olur. Şimdiye dek sürdürdüğümüz yaşayışın özetini aklımızdan şöyle bir geçirecek olsak acaba hayalimizde neler canlanır? Birbirimize yararlı olmaya hiç çalıştık mı? Çalışmalarımızı bir düzene koyabildik mi? Yoksa hayatın akışına kapılıp ne yaptığımızın bile farkında olmadan, sürüklenip gittik mi? Sanırım hiçbir zaman bu tür bir düşünce üzerinde durmadık. Daha doğrusu, neyi nasıl yaptığımızı düşünmek bile istemedik. Hiç kimse bu dünyada, değil başkalarını, kendini bile denetleyecek durumda değildi.
Merhamet yorgunluğu’ diye bir kavram var. Sürekli başkalarını düşünmek, başkalarına öncelik vermek,kendini ise ihmal etmek. Merhamet yorgunu insanlar gün sonunda zihinlerinde binbir düşünce ile yorgun bir şekilde yatağa girerler, Merhameti önce kendilerine göstermedikleri için…
👍
Mükemmel kadın olmayın!
İyi bir eş, anne, dişi, seksi, ev hanımı, iş kadını, dost, evlat, sevgili ve daha birçok şey olan mükemmel kadın neden mutsuz olur?
Çünkü bu kadınlar başkaları için yaşarlar...
Bir ilişkide kadın, eşinin hayatını gereğinden fazla kolaylaştırdığında iyi bir iş yapmış olmaz.
Her sorunu çözebilen, sorumlulukları üstünde