"UNUT! Geçmiş acıları hatırlamaktan vazgeçmeliyiz. Ne acılar çektim! Benim acım herkesten daha fazla oldu. Ne zorluklara katlandım. Bunlar yaşanmış olsa da bitti artık. Geçmiş acıları tekrarlamak ve bunlarla mutsuz olmak neye yarar?"
Seneca
Beni her zaman istemişti. İçimde, derinde bir yerde bunu
hep bilmiştim. Hep. Son dokuz yılını o da benim gibi ya
şamıştı. Yalnız. İkimiz de kendi yollarımıza savrulmuştuk.
Ayakta durmuş birbirimize bakarken enerji birikiyordu. Zihinlerimiz bir zamanlar inandığımız yalanları inkar ederken
kıpırdayamıyorduk. Her şey gün gibi açıktı. Bir
Bu sabah erken kalktım. Yüzüme üç kez gerçekler çarptım. Kanadı yüzüm, gözüme gerçek kaçtı. Gözümün sulandığını görenler ağladığımı sandı, oysa gerçek gözümü yakmıştı.
Bu yüze gerçek çarpma ve göze gerçek kaçırma beni zinde yaptı. Dışarı çıktım, yolum uzundu. Nicedir yürümeyişlerimle biriken adımlarımı da yanıma aldım. Yorgunluğumu, kendini
Yaşam hikayemizi yitimler belirliyor. Çocukluğumuzda, bilincinin yarıldığı ve bu sırada empati yetimiz bastırıldığı için insan oluşumuzla bağımızı yitiriyoruz. Kendi acimiz ve başkasının acısı karşısında duyarsızlaşıyoruz.
Kim olduğunu hatırlayamadığı için kendisi, nereden geldiğini unutamadığı için bir başkası olamayan adamın dilemmâsı bizimki. Çok örselenmiş, çok hırpalanmış, asırlar boyu yediği dayaklardan üstü başı kan revan, yüzü gözü mor içinde; aynaya baktığı vakit kendisini değil kendisine dayak atanların bıraktığı izleri seyreden bir adamın acısı. Hadisâtı başkasının kelimeleriyle yorumlamaktan kalbini, başkasının aklıyla düşünmekten kelimelerini, kelimeleriyle konuşmaktan kendini yitiren bir adamın trajedisi. Ahvâlimiz budur, biz buyuz.
❝ Selin'in belirgin özelliklerinden biri de canı yandığında can yakmasıydı.Bu onun merhemiydi.Başkasının canını yakar ,yaktığı ateşten krem yapar ,canının yandığı yere sürerdi.Bu şekilde de acısı aniden geçerdi... ❞
ve elinle suladığın çiçeği, bir başkasının bahçesine gömdün.
-en acısı da ne biliyor musun?
çiçek onu büyüteni değil, sulamaya devam edeni güzel hatırlayacak.
- altun fermayil
***
Şu yeryüzünde, sağırlar, körler ya da deliller varken, insanda nasıl idealler olabilir? Bir başkasının göremediği günışığına ya da duyamadığı sese nasıl sevinebilirim?
***
... ve elinle suladığın çiçeği bir
başkasının bahçesine gömdün.
-En acısı da ne biliyor musun?
Çiçek onu büyüteni değil sulamaya devam edeni güzel hatırlayacak...
Ve elinle suladığın çiçeği,bir başkasının bahçesine gömdün.
- en acısı da ne biliyor musun?
çiçek onu büyüteni değil , sulamaya devam edeni güzel hatırlayacak.