15 öykülük kitabım olan Münzevi'nin ilk öyküsü.
Kalamış Münir Nurettin Selçuk’un aziz hatırasına… Kalbim ömrünü nihayete vardıracak kadar huzursuz bir halde atarken ve ay göz alıcı parlaklığıyla karanlık ruhları aydınlatırken taşlı sokakta yürüdüm. Topuklardan gelen tıkırtılar, cırcır böceklerinin sesleriyle raks ediyordu. Perdesi örtük evlerden yayılan sarı sıcak renkler, kurumaya yüz
Ve ayna farkediş.(Film izliyorum sanki)
Tıraş aynamı pencereye asmış, tıraş olmaya başlamak üzereydim. Birdenbire omzumda bir el hissettim ve Kont'un sesinin, "Günaydın," dediğini duydum. Onu görmediğim için irkildim, çünkü aynadaki yansıma arkamda kalan odanın tümünü kaplıyordu. İrkildiğimde hafifçe yüzümü kestim, ama o anda bunun farkına varmadım. Kont'un selamına
Reklam
Bir an sessizlik oldu. Onun kontrolünde olmadığı belliydi, çünkü bu , verilmesi zor bir kararın sessizliğiydi. Sessizlik gitgide uzuyor, ben de ağzımı açıp onu bozmaya cesaret edemiyordum. “Söze başlamak zor. Zira size anlatmak istediğim olay , altmış yedi yıllık hayatımın sadece yirmi dört saatlik bir parçası “ dedi.
Sayfa 23
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Yalnızlık dediğin böyle olur =(
Her şeye yeniden başlamak çok zor. Hayatımın ıstıraplarıyla bir mendirek inşa etmeye çalıştım. Böylece yeni yeni yıkımlardan korunacağımı, korunabileceğimi zannettim. Her defasında yalnızlığın pençesine düştüm. Soğuk kış akşamlarıydı ve kimsem yoktu. Para bile kaderimi değiştirmedi. Bazan paralı zamanlarım oldu. Beyoğlu eğlenirken, Çiçek Pasajı eğlenirken, herkes akordeoncu kadınla birlikte sarhoş sarhoş şarkılar söylerken, kuytuda bir masada tek başımaydım.
Sayfa 157 - Everest yayın evi
Ama, yine de öfkeyle hissediyorum ki, duygularımı, düşüncelerimi -hatta en bayağılarını bile- hiç yazmadan da geçip gidemeyeceğim, sırf kendisi için yazmaya teşebbüs ettiği hâlde, yine de edebiyatın tesirinden kurtulamamak, insanın üzerinde adi bir etki yapmaktan geri kalmıyor. Düşüncelere gelince, bunlar bayağı şeyler de olabilir. Çünkü senin kıymet verdiğin bir şeyin, başkasının gözünde hiçbir değeri olmaması mümkün… Ama bunları bir yana bırakalım, işte önsöz de oldu bitti; bir daha da buna benzer bir şey olmayacak. Haydi bakalım, iş başına; gerçi herhangi bir işe, belki de bütün işlere başlamak kadar zor bir şey yoktur.
Reklam
54 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.