İSTİKLÂL MARŞINI ANLAMA VE ANLATMA ETKİNLİĞİ SONUÇ
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ KAHRAMAN ORDUMUZA 👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL) İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
Umudun bittiği yerde, “yoldayım.”
Bugün her zamankinden daha farklı, uyanmadım. Dünüm ya da bir önceki günüm nasılsa o monotonlukla çıktım yataktan. Ne bir eksik bir fazla. Yer soğuktu, çıplak ayakla daha hissedilir oluyormuş, birde beden yeni yataktan kendini çıkarınca, bütün vücuda bir titreme, bir kendini soğuğa alıştırma süreciyle boğuşuyor. Olsun, alışıyoruz sonra her şeye
Reklam
Sabah markette alışveriş yaparken portakal almaya gittiğimde biri 1.99 TL, diğeri 3.99 TL olan iki farklı cins portakal gördüm. Biraz daha kaliteli olduğu için 3.99 olana gittim. Yanımda benimle birlikte aynı portakaldan alan bir adam daha vardı. Ben bir şey demeden "İçine ettiler memleketin" diye laf attı, cevap vermedim.
şu bilgisayar işleriyle uğraşmak ne zor şey ya sabahtan beri video çekimidir anlatımıdır editidir derken yıtıbıırrr oldum ahahahaha, neyse ki sadece hoca görecek videoyu, ama ben yine de bizimkileri arayıp kızınız yııtıbırrr oldu dedim. neyse konuya döneyim fazla vaktim yok, sunumumun konusu "mindfullness"tı. ne kadar havalı değil mi? aaa yok yabancı falan değil bu bildiğin tefekkür işte.. hoca kendi slaytını kullanabileceğimizi söyledi ama ben buna bir el atmalıyım diyip kendi slaytımı oluşturdum minfullness yerine tefekkür, yoga yerine namazdan bahsettim. bahsederken tadili erkana dikkat edilerek huşu ile kılınan namazın zihin sağlığımıza ne kadar iyi geldiğini öğrendim. vayy be bizim kavramlarımız sanki biz hiç bilmiyormuşuz gibi sanki bunları ilk onlar keşfetmiş gibi (kimin ilk keşfettiğinin bi önemi yok sinir olduğum nokta bu bilgileri yok sayarak yeni bulunan bir şeymiş gibi önümüze sunmaları) neyseki kardeşiniz el attı o konuya :) son cümlelerim nasıl oldu videoda biliyonuz mu şey dedim insanın geçmişin pişmanlığından, hüznünden ve geleceğin kaygılarından kurtulmasının tek yolu acziyetini farkedip, işini büyük zata ısmarlaması.. geçmiş ve geleceğin tutsaklığından sıyrılıp şimdinin özgürlüğüne kavuşması... aslında uzun bi yazı yazıcaktım okuma programına katılcaz başlamak üzere gitmem gerekiyo Allaha emanett
Kayıp Bir Şiir
Şimdi yavaşça al bu mesafeyi Mesafesizlikle çarp hayatla topla Söyle bana ne kaldı elinde Böyle zor sorular sorma diyorum sana Yapılacak daha önemli işlerim var Ne gibi mesela Tutkularıma dönmeyelim Kaybolmalıyım sokaklarda Bir kere daha yenilmeliyim Sahte bir zafer sarhoşluğuyla Durup dururken beni uyandırma Uykumu almayalı çok oldu
GELMEYEN İLHAM PERİSİ
Tak tak tak… “Güzide! Güzide! Lütfen kapıyı açar mısın?” dedi Osman. Gözleri yarım açık ve ayakta uyuyan bir halde kapıyı açtı Güzide. “Osman, ne oldu? Niye bu saatte kapıyı çalıyorsun?” diyerek kapıya yaslandı Güzide. “Acil bir durum var. Sen Türk Dili Edebiyatı öğretmeni değil misin?” diye sordu Osman. “Evet.” dedi Güzide. “Ben şiir yazmak
Reklam
64 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.