Sen Hep Benim'lesin
"Gitmek cesaret ister" diyerek başlatmak istedim satırlarımı. Çünkü çok zor oluyor içinde milyonlarca kelime varken seni üzmeden kırmadan sana olan sevgimi yazmam bilmem bu sensiz geçen kaçıncı gün sana yazdığım bilmem kaçıncı defter. Ne yazmaktan bıkar oldu bu gönül nede seni beklemekten her kızdığında sana elimle sol tarafımı gösterirdim "bak bu taraf senin kır sanda dök sende senin" Derdim sen gideli aylar oldu ama sana olan sevgim hep aynı kaldı.
"Çocuğum ateist oldu!" Geçen gün takipçilerimden biri beni son derece düşündüren bir mesaj göndermiş. Bu takipçim çocuğunun ateizm düşüncesine kapıldığını, ona dine ilişkin bir şeyler anlattığında bunu saçma bulduğunu belirterek nasıl bir yol-yöntem izlemesi gerektiğini soruyordu. Doğrusu elimde sihirli değnek yok. “Çocuğunuza şunu
Reklam
Çok geç olmadan!
“Biz İstanbul’u bugün kaybetmedik be Reis!” diye başlayan bir özeleştiri metni dolaşıyor sosyal mediada. Yazan adını da yazmış aslında. Ben küçük dokunuşlarla aynen yayınlıyorum. Aslında “Reis”e yazılsa da, Abdurrahim Karakoç’un “Ha Hasan’a, ha sana!” misali, AK Parti’deki bakanlara, milletvekillerine, il, ilçe başkanlarına, belediye başkanlarına,
Yarım Adam Romanı 1 ve 2.Bölüm
İstanbul'u bir roman kahramanı olarak görmek isterseniz genç bir mimar olarak ete kemiğe büründüğü Yarım Adam Romanının ilk bölümlerini burada okuyabilirsiniz: 1.Bölüm Elli Beş Saniye Tüm hayatı elli beş saniyede değişti. Elli beş saniye; yaşadıklarını anlayabilmesi için çok kısa, kaosla tanışmanın şiddetine dayanabilmesi içinse çok
Alevileri, sadece ‘taşralı Sünniler’ değil, asıl muktedirler aşağıladı.
Türkçe edebiyatta Alevi, Kızılbaş ve Bektaşiler.. Alevileri, sadece ‘taşralı Sünniler’ değil, asıl muktedirler aşağıladı. Edebiyat tarihimiz bu konuda pekçok şaşırtıcı örneklerle doludur. Yaygın olarak sanıldığının tersine, ne uzak tarihte, ne de yakın zamanda, Aleviler’le ilgili iftira ve aşağılamalar, hiç de ‘eğitim almamış taşralı Sünniler’
Hikaye-Umut
Kentin çeşitli yerlerinden hatta benim gibi bazı ilçelerinden bir önceki günün akşamında ve sabahleyin gelip Hükümet Meydanı civarına toplanmış olan halk, 15 Mayıs günü meraktan ve heyecandan bir türlü bulunduğu yeri terk etmek istemiyordu. Caddeler, sokaklar, kahvehaneler, otel odaları, her yer vatandaşlar ile doluydu. Halk bir süredir işgalin
Reklam
171 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.