Ya düşünce , ya dil? İnsanı insan yapan düşünce ve dil, uzun bir çağ , Eskitas Çağı boyunca, gene çalışma eylemi içinde ve topluluğun bağrında doğdu ve geliştirme. Kutsal kitap, " Başlangıçta kelam vardı" diyor, yanlış ; doğrusu Geothe'nin söylediğidir: "Başlangıçta eylem vardı". İnsanı, insan kendi elleri ile yapmıştır!
Sayfa 5 - Say YayınlarıKitabı okudu
Başlangıçta eylem vardı.
Sayfa 231
Reklam
İntihar eylemi tarih boyunca bireysel bir eylem olarak ön plana çıktığı gibi bazı kültürlerde toplu intihar biçiminde veya bir ritüele eşlik eden ayinin şenliği olarak da ortaya çıkmıştır. Modern döneme gelindiğindeyse intihar bireysel bir kurtuluş çabası olduğu gibi toplumu cezalandırma biçimi olarak da gerçekleşmiştir. Geleneksel toplum biçimlerinin kamusal alan ile özel alan arasındaki derin yarılmanın modernizmde ifade bulması gibi, intihar eylemleri de şekil değiştire değiştire tarihsel eylemlerin biçim dönüştürmüş olgusuna dönüşmüştür. Bu nedenledir ki intihar bireyle sınırlı bir eylem içeriği olarak ele alınamaz. Varlık çabasının süregenliği ölçüsünde hareket eden canlı yaşamında akrebin kendi selameti için intiharını saymazsak, insanın intiharı bir kurtuluşun dinsel ifadesinin varlık çabasına karşılık bir inanç boyutuna indirgenmesi olarak değerlendirilebilir. Kısacası intihar bir evrimsel momentin değişimsel ifadesine bağlı olarak kılık değiştiriyorsa tümden bir toplumsal intihar veya tümden bir türün intiharı daha makul bir çerçevede değerlendirilebilir. Başlangıçta söz vardı, diyen Yuhanna’dan eser kalmadığını, sözün dilin özüyle birlikte şirazesini kaybetmiş bir bütünsel varoluş sorununu beraberinde getirmek şöyle dursun, yok oluş sorununu bütünsel biçimde değerlendirmemizi olanaklı kılan bir dönüşüm göze çarpmaktadır.
Dinde ikinci kaynak sayılan 'sünnet, başlangıçta Hz. Peygamber'in eylemlerini ifade ediyordu. Sünnetin omurga- sında iki kavram vardı: Amel ve siret. Yani eylem ve hareket tarzı. Sonraki zamanlarda hadisçiler bunu genişleterek sünnete 'söz'ü de eklediler. Böylece sünnetin omurgasında üç kelime yer almaya başladı: Amel, siret ve söz yani hadis. Bu demektir ki; "Sünnetin bir parçası anlamında hadis kelimesi, sonradan üretilmiş bir terimdir. Ne lügatte ne de sünnet konusunun literatüründe mevcuttur..
Sayfa 76 - İSTANBUL YAYINEVİKitabı okudu
HİTLER’İN KARA ŞÖVALYELERİ OLAN SS’LER, “IRKÎ SAFLIKLARI”, FANATİK İTAATLERİ VE TİKSİNDİRİCİ VAHŞET EYLEMLERİNE YATKINLIKLARINA GÖRE SEÇİLİYORDU. Başlangıçta Führer'in seçkin özel korumaları olarak görev yapan Schutzstaffel (koruma birlikleri) yahut namıdiğer SS, geleneksel Alman polis gücünün yerine geçerek Nazi Almanyası'nın iç düşmanlarını yok etmekle görevlendirildi. Savaşın patlak vermesinin ardından Heinrich Himmler komutasındaki SS. Nasyonal Sosyalist hareketin Avrupa'nın yeni işgal edilmiş bölgelerindeki tüm düşmanlarını yok edilmesi sorumluluğunu üstlenecek şekilde kısa sürede rolünü genişletti. Himmler; komutası altındaki adamları Nazi hareketinin mızrak başı olarak görüyordu— ari ırktan, bedenen formda ve tamamıyla acımasız. Almanya'daki siyasi mahkumları tutuklarken ellerini zaten kana bulanmış olan SS'lerin Nazi ideolojisini Almanya dışında uygulamaya koymak hususunda pek az tereddüdü vardı. Himmler'in adamları, Alman ırkının geleceğini güvence altına almak için vicdan azabı duymaksızın cinayet işledi. Yahudiler; komünistler. Hıristiyanlar, eşcinseller ve Almanya'nın Yeni Düzeni'nin kurulmasına direnen herkes ölüm listelerindeydi. Einsatzgruppen (Özel Eylem Grupları) tarafından oracıkta öldürülmeyenler sıklıkla ölene kadar çalıştırılıyordu. Himmler konuya bakışını, "Bir tanksavar hendeği kazılırken 10.000 Rus kadının yorgunluktan ölmesi yahut ölmemesi beni yalnızca hendek Almanya için tamamlandığı sürece ilgilendiriyor" sözleriyle dile getirmişti.
Sayfa 28 - İkinci Bölüm: Polonya’nın İğfali, SSKitabı okudu
Hiç kuşkusuz ‘başlangıçta eylem vardı’ ve kelime sonradan geldi; bazı koşullar altında eylemlerin kelimelere dönüşerek yumuşatılması medeniyette kaydedilen bir ilerleme anlamına gelir.
Reklam
187 öğeden 171 ile 180 arasındakiler gösteriliyor.