Çıktık açık alınla on yılda her savaştan;
On yılda on beş milyon genç, yarattık her yaştan;
Başta bütün dünyanın saydığı başkumandan!
Demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan. 🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
10. YIL MARŞI 🇹🇷🕊️
Çıktık açık alınla on yılda her savaştan;
On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan;
Başta bütün dünyanın saydığı başkumandan,
Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan.
Türk'üz: Cumhuriyet'in göğsümüz tunç siperi;
Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri!
Bir hızda kötülüğü, geriliği
Çıktık açık alınla on yılda her savaştan;
On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan.
Başta bütün dünyanın saydığı başkumandan;
Demir ağlarla ördük Anayurdu dört baştan.
Türk'üz Cumhuriyet'in göğsümüz tunç siperi,
Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde Türk ileri.
Bir hızla kötülüğü geriliği boğarız,
Karanlığın üstüne güneş
O gün Cumhuriyet’in 15. yıl kutlamaları yapılacaktı. Atatürk Ankara’ya gidip kutlamaları görmeyi çok istiyordu.
Öncesinde bize şöyle demişti: “Ankara’ya gidelim, ne olacaksa orada olsun.“ Ama bu imkansızdı, doktorlar yataktan çıkmasına bile izin vermiyorlardı.
Ne yazık ki 29 Ekim günü hepimiz Atatürk’ün odasına toplanmış, onu oyalamanın
"Başta bütün dünyanın saydığı başkumandan," diyordu. Dünyanın Mustafa Kemal Paşa için neler dediğini okuyorduk gazetelerden. Hakkı vardı.
"Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan," diyordu. İlmek ilmek ördüğümüz bu ağların kopmayacağından emindik.