29 Ekim 1938/Dolmabahçe Sarayı Kuleli Askeri Lisesi Öğrencileri
"Çıktık açık alınla, on yılda her savaştan
On yılda on beş milyon genç
Yarattık her yaşta
BAŞTA BÜTÜN DÜNYANIN SAYDIĞI BAŞKUMANDAN..."
Atamıza baktım... Ağlıyordu...
Onuncu Yıl Marşı, Cumhuriyet'in 10. yıl kutlamaları için 1933'de düzenlenen marş yarışmasının galibi marştır.
Sözleri :
Behçet Kemal Çağlar ve Faruk Nafiz Çamlıbel'e aittir.
Marşın bestesini Cemal Reşit Rey yapmıştır.
Cemal Reşit Rey uzun süre uğraşıp, herkesin coşku ile birlikte söyleyeceği bir marş oluşturmaya çalışır. Ancak ağabeyi Ekrem
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK “Demir ağlarla ördük, anayurdu dört baştan"
Cumhuriyet on yaşına geldi.
Onuncu Yıl Marşı için yarışma açıldı.
Faruk Nafiz Çamlıbel ve Behçet Kemal Çağlar'ın yazdığı sözler seçildi, Cemal
Reşit Rey tarafından bestelenecekti.
Mustafa Kemal güfteyi görmek istedi.
Getirdiler.
Çıktık açık alınla on yılda her savaştan
On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan
Başta bütün dünyanın saydığı başkumandan
Bir baca yükseliyor, durmadan her yamaçtan
Okudu.
Son dizenin üstünü çizdi.
“Demir ağlarla ördük, anayurdu dört baştan" yazdı.
Sonra da Behiç Erkin'e döndü... Çanakkale'den beri arkadaşıydı, İstiklal
Madalyalı Milli Mücadele kahramanı, devlet demiryollarının kurucusu ve ilk
genel müdürüydü. “Sizin bu on senedeki emeğiniz iyi ifade edilmiyordu, o
nedenle o mısrayı değiştirdim" dedi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin on yıllık mucizevi kalkınma hamlesine imzasını atan
Mustafa Kemal... Zihinlere mıh gibi çakılan “demir ağ" rnetaforuyla, Onuncu
Yıl Marşı'na da imzasını atmıştı.
Çıktık açık alınla on yılda her savaştan;
On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan;
Başta bütün dünyanın saydığı başkumandan,
Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan.
Türk'üz: Cumhuriyet'in göğsümüz tunç siperi;
Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri!
Bir hızda kötülüğü, geriliği boğarız,
Karanlığın üstüne güneş
Atatürk de sesleri duymuslu.
-Derhal beni kaldırın
Sonunda pencerenin yanına bir koltuk yerleştirdik.
Serenciler Atatürk’ü pencerede görünce inanamadılar. … Ardından da bir anda, sanki işaret verilmişçesine hep
birlikte 10. Yil Marşı’nı söylemeye başladılar. … Bizlerse ne yapacağımızı şaşırmış, gözyaşlarımızı tutmaya çalışıyorduk. Tüm saray inliyordu.
Çıktık açık alınla, on yılda her şavaştan
On yılda on beş milyon genç
Yarattık her yaşta
Başta bütün dünyanın saydığı başkumandan...
Atamıza baktım... ağlıyordu.
Bir gün Atatürk'ün doktorlarindan biri bana,
"Arkadaşınızı his kıskanmadınız mı?" diye
sordu. Bir süre samimiyette düşündüm ve
ona şöyle cevap verdim: "Belki ilk zamanlar ben niye onun kadar önemli olamıyorum diye düşünmüşümdür. Ama sonra emin olun böyle bir duyguya kapılmadım. Bu duygu şuna
benziyor: Ağrı Dağını kıskanabilir misiniz?
Ya da gökten geçen bir bulutu? Ya da denizi?
Mustafa Kemal’i kıskanmak, işte o kadar akıldışı bir şey benim için."