Türban, türban kullanan bayanlardan kaçta kaçının özgür seçimidir?Başörtüsünü, Batı dillerine bizim güzelim tülbent'ten geçme "türban" sözcüğüyle anıp bayraklaştırmak, bir "sokma akıl" değil midir? Bu sokma aklın, BatılıIaşmayı sağdan eleştirenlerdee ortaya çıkması trajikomik değil mi? Neden "başörtüsü" diyemiyorlar? Çünkü benim canım anacığımın başörtüsünü türbanlaştırdılar... Postmodernistler gibi postislamistler.
Sayfa 46 - YKY
Ne bilirdim Batı Galiplerinin de Eskinaziler olduklarını
Reklam
Kitabı sevmeyen Abdülhamid döneminde "eğitim"
Öğrenimi hakkında Hüseyin Cahid sırıtarak konuşuyor ve okulun ona neredeyse hiçbir şey vermediğini düşünüyor. Bildiği az şeyi, gizlice okumak durumunda kaldığı yasaklı Fransızca ki­taplardan elde etmiş; zira Abdulhamid kitaplardan nefret etmek­te ve okuyucuların hakkından gelmeyi becermekteydi. Fransız diline, Fransız kültürüne karşı küçük istisnalar hariç tüm eğitimli Türklere, hatta genel olarak Levant'ta yaşayan herkese has tutku, Hüseyin Cahid'in çevresinde çok açık bir iz bırakmış. Okul ve eğitim toplulukları Jön Türklüğün uyanışında büyük rol oyna­ mışlardır. Vatan sevgisi, despotizme duyulan nefret, özgürlüğe ve kahramanlığa susamışlık, kendi gücünün tedirgin bir şekilde idrak edilmesi: İşte, Mülkiye'nin soğuk çatısının altında kapalı kalmış delikanlıları birleştiren, o ortak hisler. Bir yol göstericileri yoktu. Onlardan önce, Türkiye'yi öğrenmek amacıyla yapılmış kültürel bir çalışma yoktu. Bu nedenle, emelleri ya teorikti ya da Batı örneğine özeniyordu. Etraflarındaki yaşam ise Avrupa' nın ulaşmış olduğuna hiç benzemiyordu. Osmanlı İmparatorluğu'n­da henüz halkın anlayabileceği bir edebiyat bile yoktu. Hüseyin Cahid'in çevresi her şeyden önce edebi bir şöhret hayalini ku­ruyordu. Şiirler yazmışlar, şiir sanatının üstünlükleri, özgün bir Türk edebiyatının oluşturulması, onun hükmü kalmamış Arapça kalıplardan kurtarılması ihtiyacı hakkında ateşli tartışmalar yap­mışlardır.
Okudum o kadar, öğrendim. Koştum, koştum... Nerdeyse yoruldum. Nerdeyse bir köşede oturmak dönemi. Nerdeyse... Ama daha vatan... Kurtarmak, yüceltmek, öğrenmek, öğretmek, koşmak daha... Daha uygarlaşmak.... Batı. .. Az gelişmiş... Çok gelişmiş.. . Gelişmekte olan yani... Daha kurtarmak... Kurtulmak...
Atila, Batı'yı hallaç pamuğu gibi atıp boyun eğdirdiği için kötü kişi olmuştur. Kendi milletine karşı ise çok iyi, hakkaniyetli ve büyük siyasî adamdı. Birkaç yüz bin kişiyle hepsi de savaşçı olan birkaç milyon kişiye hâkim olmak ve Avrupa'nın yarısını ele geçirmek hiç şüphesiz insan zekâsının bir eseridir.
Sayfa 83 - Ötüken, 1974, Sayı: 10Kitabı okudu
"şu yüzyıl başında, doğu uyanmayı başaramazsa yakında batı'nın gözüne hiç uyku girmeyeceğine tüm kalbimle inanıyorum."
Sayfa 238 - YKYKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.