Vampir, mumya, zombi ve kurt adam da dahil olmak üzere bugün bize çok tanıdık gelen muhayyel canavarlar, geçmişin canavarları gibi ırksal, etnik, dini ve siyasi farklılıkların sembolleridir.
Hollywood filmlerinde Müslümanlar "deveye binen, terörist, kanca burunlu, rüşvetçi zamparalarken", beyaz Hıristiyanlar "doğulunun aksine gerçek birer insan evladıdır."
Müslüman bir kadının kötü karakter olarak görünmesi durumunda ise (Hollywood'da)
bunlar genellikle kötü niyetli erkeklerin (Naziler, Araplar ve diğer ıslahı mümkün olmayan kimselerin) kontrolü altındadır.
Hollywood filmlerinin çoğunda Müslüman karakterler çoğu zaman Amerikalı veya Avrupalı masum insanları taciz eden, kaçıran, cinsel olarak istismar eden, dehşete düşüren ve öldüren kötü kişiler olarak gösterilir.
Film, çizgi film, ucuz roman ve televizyonlarda geçen Müslüman karakterler hem egzotik olana yönelik ilgiyi hem de Müslümanlara yönelik tiksintiyi ortaya çıkararak Müslüman canavarlar kaydına katkıda bulunur.
ABD tahayyülüne göre, Müslümanlar beyaz
ve (kesinlikle) Hıristiyan değildir.
Birçok beyaz Amerikalının hala kendisine
nispet ettiği atalarının Anglo-Sakson topraklarının aksine bunların kökleri kasvetli
ve uzak diyarlardır.
Çöl Hıristiyanlık öncesi dönemden itibaren ölümle bir tutulur ve modern dönemde de (müslüman) canavarların insanların ölümcül bir hataya düşmelerini bekledikleri bir yer olarak görülür.
Romantizm Aydınlanma'nın gözlemlenebilir maddeciliğe ve akılcılığa yaptığı ısrarı reddetmiş ve bilinçaltına, rüyalara ve vahşi bir hayal gücüne odaklanmıştır.
Oryantalizm modayı, reklamcılığı, mimariyi, edebiyatı, sanatı ve son olarak sinemayı etkileyen uzun uzadıya kültürel bir hüviyet kazanan her tarafa nüfuz etmiş
entelektüel bir harekettir.