IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir. Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
Agâh Sırrı Levend'in mükemmel yazısı
MEHMET EMİN YURDAKUL'UN KİŞİLİĞİ Agâh Sırrı Levend Bir toplumda beliren yeni düşünce akımlarını, değişen edebiyat ve sanat hareketlerini, kendilerini meydana getiren nedenleri incelemeden, yalnız görünüşlerine bakarak açıklamaya çalışmak çok yanıltıcı olur. Kişisel bir heves ürünü gibi görünen bir eserin bile, sonradan yeni bir devrin
Reklam
Ne Umduk? Ne Bulduk? Bilindiği üzere doğup büyüdüğü memleketinden uzaklara düşen insanların içinde en zor durumda kalan münevver olan kimseler oluyorlardı. Doktorlar, eczacılar, dişçiler hemen işe alınıyorlar ve vazifeye başlatılıyorlar. Hukuk, fen, edebiyat, tarih gibi fakültelerinden çıkanlar ise kolay kolay kendilerini geçindirecek bir vazife
Ne Umduk? Ne Bulduk? Bilindiği üzere doğup büyüdüğü memleketinden uzaklara düşen insanların içinde en zor durumda kalan münevver olan kimseler oluyorlardı. Doktorlar, eczacılar, dişçiler hemen işe alınıyorlar ve vazifeye başlatılıyorlar. Hukuk, fen, edebiyat, tarih gibi fakültelerinden çıkanlar ise kolay kolay kendilerini geçindirecek bir vazife
...Hatırlatmak istediğim bir husus var: Bu kitapta, o dava dolayısıyla yapılan sorguların ve savunmaların hepsi yok. Niçin yok? Çünkü bana verilen dosyada yalnız bu sorgular ve savunmalar vardı. Okuyacağınız savunmaları, bana, Nejdet Sancar'ın eşi Reşide Sançar verdi. Sançarlar, önce Ankara'da oturuyorlardı. Sonra İstanbul'a,
Batı Türklüğünün meddi Sakarya’dan başladı. Viyana’ya, Yemen’e, Cezayir’e dayandı. Cezri 1922’de tekrar Sakarya’ya kadar çekildi. 1922’den beri med devrindeyiz. Sakarya’dan çıktık, İzmir’e, Edirne’ye, Hatay’a vardık. Kıbrıs’ı, adaları ve bütün eski sahilleri örteceğiz.
Resim