Türk Romanını "Pamuk"ladılar Ahmet Yıldız, yaşayan en önemli yazarlarımızdan İrfan Yalçın'la bir söyleşi gerçekleştirdi. Yazar gözüyle ülkemizde, bölgemizde ve dünyada yaşananları değerlendiren Yalçın, Türk edebiyatının içinde bulunduğu duruma ilişkin de önemli tespitlerini paylaştı... İşte Ahmet Yıldız'ın İrfan Yalçın'la yaptığı o
Batı, reel sosyalizm
çöktü demişti. Ya kardeşim, her şey varoluş temellenmesiyle şekillenir. Yorum da varoluş temelinden yapılır. İdeoloji yaygınlaştığında kendini korur. İdeolojilerin belirsizlik nedeni geçerlilikleriyle ilgili. Kendi fiillerim... Öyle fikirler kök saldım ki, bunlarla, insanlık, derin kırılmalara savrulacak. Türkiye'de manşetlere çıkan ilk yazarım. 2.'si de zaten USA faşizminin aparatı. Çığırcı yaratıcılığımla 30 ülkenin gazesinde 1. sayfadan haber olan tek Türk yazarıyım. Ülkemi ben yönetsem, 10 yıllık bilim çığırları seferberliğiyle refah yükselişini Almanya seviyesine getirirdim ve 15. yılda, ülkemi, Dünya'nın orijin çığırcı teknolojisine sahip doruk ülke yapardım. Şimdiye kadar gece gündüz çalıştım, öyle bir zamanda beni kimse tutamazdı. Bu yalnız halim, eserimle Hollywood yapımında ilk ve tek Türk insanıyım. Siyonist emperyalci beni Hollywood yapımına Türk olduğum için değil, üst yetenekli çığırcı yaratıcılığımla aldı. 5 NOBEL üzerinde iş yapmışım. Bataklık kritizm faşizanlıklarının kaleminde olduysam, zaten, doğru yoldayım kardeşim.
Reklam
Dünyada kan, katliam, tecavüz ve akla gelmez her türlü zulüm ile anaları katleden batının uydurduğu anneler günü ile anamı hatırlayacak noksaniyetten beriyim. Elhamdulillah. Bugün Gazze analarının göz yaşlarını akıtan, evlatlarını gözlerinin önünde paramparça eden ve evlatlarının parçalarını poşetlerle analarına toplattıran kefere-i fecere batı, emperyalizm, lanetlenmiş kavim Yahudi anneler günü adı ile başta ümmet ve sonra insanlık ile dalga geçiyor. Annesine her gün hürmet etmekten ve nezaketten uzak olanların ve bakım evlerine analarına sevgiden ve bağra basmaktan uzak “konforlu mekan” oluşturduğunu iddia eden sekülerlerin kendilerini tatmin günü… Her gün ana, Her gün baba, Her gün hürmet, Her gün sevgi, selametle kalınız. Ömer Faruk MÜDERRİSOĞLU
ÖNSÖZ, 1977
Elinizdeki bu kitap, sevgili hocam Suut Kemal Yetkin'in kılavuzluğunda, Mayıs 1974'te Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümünde ikinci doktora tezi olarak hazırlanmış bir araştırmanın, kimi değişikliklerle genel niteliğe büründürülmüş biçimidir. Aradan üç yıl geçti. Yine de çalışmamın yapısında önemli değişiklikler yapmadım. Üç yıl
591 öğeden 381 ile 390 arasındakiler gösteriliyor.