"Köylülerin en gözde eğlencelerinden biri yakaladıkları kuşun tüylerini rengârenk boyadiktan sonra sürüye katılması için gökyüzüne salmakti.Parlak renklere bulunan kuş sürünün bir parçası olmanın güvenine sığınmak için hemcinsleriyle buluştuğunda diğerleri bu boyalı kuşları kendileri için tehlike addederekaninda saldırıya geçer,gagalariyla parçalayıp canını alırlardı."s:251
2.dunya savasi sırasında ailesinin yaşama şansını artırmak için, bir köylüye teslim ettigi altı yaşındaki çocuğun hikayesi.Ama ne hikaye.Sadece saç ve ten renginden dolayı yaşadığı,tanık olduğu vahşi, acımasız,gaddarca,insafsızca olaylar.Okurken"Hayır,daha fazlası olmasın,bilmek istemiyorum"diyerek okuyorsunuz geri kalan hikayeyi.Cehalet,batıl inançlar her şeyin dahada kötü olmasına sebep oluyor.Sadece oyun oynarken düşüp dizi kanadigi için acı çekmesi gerekirken,yaşadıkları ve gördükleri insan olan için çok fazlaydı.Ve sonuçta o çocuk sadece intikam istedi.Kesinlikle okumaya değer bir kitap.Kitap hissettirdikleri bakımından çok ağır geliyor.Yazar,ne kadar inkar etsede kendi otobiyografisiydi. Yazarın kendi ideolojik düşüncelerini, duygusallığı kullanıp okuyucuya empoze etmeye çalışmış.
Boyalı KuşJerzy Kosinski · E Yayınları · 20184,606 okunma
YouTube kitap kanalımda Hakkari'de Bir Mevsim kitabını önerdim: ytbe.one/b1teQgT1toE
Hakkari'de Bir Mevsim kitabına yapılan incelemeler benim için ikiye ayrılır: Öğretmenler tarafından yazılanlar ve öğretmen olmayan kişiler tarafından yazılanlar. Bu inceleme öğretmen olmayan bir kişinin bakış açısından yazılmıştır.
Yokuş aşağı
Fetih fetih dediniz,
Yürekleri yumdunuz.
Feth-i ekber feth-i kulûb,
Nasıl da unuttunuz?
Bu dizeler kalbi olan herkesi etkilediği gibi beni de etkiliyor.
Hepimizin kanayan yarası olan kırık kalpleri ne zarif bir üslupla anlatmış şair.
Kelime ve anlam dünyası da ufku gibi geniş bir şair Yunus Kokan.
Kitabın başında şiire öyle tanımlar yapıyor
1) GOGOL' UN RAHATSIZLIĞI VE BUNUN ÖLÜ CANLAR KİTABIYLA BAĞLANTISI
Gogol'un "Manik depresif psikoz" diğer adıyla "Bipolar bozukluk" adındaki bir hastalığı vardı. Bu hastalığın gerek akademik gerek sosyal hayatı ne kadar ciddi bir biçimde etkilediğini hepimiz biliriz. Gogol da bu hastalıktan çok çekti; Manik
Büyülü gerçekçilik akımının güzel bir örneği olan “Sevgili Arsız Ölüm” önce bir köy ortamında başlıyor, sonrasında ailenin kente yolculuğuyla devam ediyor. Anlatıcı; hikayeyi anlatırken okura toplumsal cinsiyet rollerini, bir çocuğun büyürken yaşayabileceklerini ve köy ortamındaki batıl inançların köydeki insanların hayatına etkisini de masalsı
kadın aşkın her şeye kadir olacağına inanmak istiyor
asıl batıl inanç budur
en yüreğin bilgesi şunu bilir ki aşkın en yücesi bile kurtarmaktan çok mahveder !