Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Önemli Bir Uyarı...
Allah (Subhanehu ve Tealâ) şöyle buyurur: “Andolsun ki sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü ümit eden ve Allah’ı çokça anan kimseler için, Allah’ın Rasulü’nde güzel bir örnek vardır.” (Ahzab/21)5 İşte böyle! Tağutlar, gerçek durumlarını anlatmaktan, mü’minleri dost edinmekten, bu dinin düşmanlarından beri olmaktan, onlara, onların sahte ilahlarına ve batıl sistemlerine karşı düşmanlık göstermekten uzak, iki kanadı kesilmiş, topal ve eğri bir halde olmadığı sürece, hiçbir zaman ve hiçbir yerde İslam’a rıza göstermezler, İslam ile barış yapıp İslam için enstitü veya üniversiteler açmazlar, konferanslar düzenlemezler ya da kitaplarda ve dergilerde İslam’dan bahsedilmesine izin vermezler. Bu durumu tüm açıklığı ile “Suudi Arabistan” isimli devlette görmekteyiz. Şöyle ki bu devlet, Tevhid’e ve Tevhid ile ilgili kitaplara teşvik etmesiyle, ölülerden medet umma, sufiler, nazarlık, ağaç ve taşlarla ilgili şirk ile mücadele konusunda alimlere müsaade vermesiyle ve hatta teşvik etmesiyle insanların gözünü boyamaktadır. Bu bölünmüş ve eksik olan Tevhid ve bu eksik Tevhid’in davetçileri, yöneticilerden ve kafir düzenlerinden uzak durdukları müddetçe mutlaka onlardan destek, dayanışma ve teşvik görmeye devam edeceklerdir. Halbuki Cüheyman’ın (Rahimehullah) ve onun gibilerinin Tevhid ile dolup taşan yazıları neden destek görmemekte hatta saldırıya uğramaktadır? Neden Suudi hükümeti bu tür yazıları desteklemedi ve teşvik etmedi?
Sayfa 16 - Beyaz minare Kitap
ne kadar yüksek eğitimli olursa olsun her insanın içinde bazı batıl inançlar kalır.
Sayfa 112
Reklam
Bizler egonun batıl inancıyla zehirlenmiş durumdayız.
Sayfa 516 - Pegasus
Batıl itikaflar zayıf kafaların dinidir. Bu Asır Allah'ı unutup paraya tapan insanların çağı. İnanç kaybolup Şeref öldü mü artık insanlık iflas etti demektir...
Bâtıl ehli kimselere, zalimlere ve düşmanlara iştirak edenler -ister iyilerden olsunlar ister kötülerden onların başına gelecek cezalara da ortak olurlar. Bir ceza verildiğinde, herkesi kapsar, hiç kimseyi istisna etmez. Sonra bunlar, kıyamet gününde niyetlerine göre haşredilir ve hesaba çekilirler
﴾81﴿ De ki: “Hak geldi bâtıl yıkılıp gitti! Zaten bâtıl yıkılmaya mahkûmdur.”
Reklam
«Allah'tan başka her şey bâtıl!..»
Necip Fazıl kısakürekKitabı okuyor
192 syf.
8/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Cadı - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Halk arasında yaygın olan her türlü batıl inançla kafayı bozduğunu açıkça belli eden Gürpınar'ın kaleminden okuduğum ilk eseriydi. Kitapla tanışmama ve hevesle okuyup hızlıca bitirmeme vesile olan Ceren Sungur'a bolca teşekkürler. Kendisi yakın zamanda "Tarih Obası" kanalında kitabın bazı kısımlarını seslendirip yorumladığı bir seri yaptı ve tüm izleyicilerini bu eseri okumaya davet etti. Kitaba ve yazarına gelecek olursam, genelde varlığını çok net hissettiren erkek elinden çıkmış kadın karakter sığlığını barındırmayan gerçekçi diyaloglarını okurken sık sık takdir ettim. Kendisinin iyi ve tarafsız bir gözlemci olduğunu söyleyebilirim. Bunun yanında uzun zamandır kitap okuma alışkanlığını terk etmiş bir insan olarak okumaya dönmek için bu kitabın
Cadı
Cadı
kesinlikle uygun bir seçim olduğumu düşünüyorum. İlk sayfasından son satırına kadar yazarın dili akıcılığından hiçbir şey kaybetmiyor. sık sık güldüren okuması keyifli diyalogları, bir cadı safsatasını bile ciddi bir fenomenmişçesine her yönüyle evirip çeviren paragrafları ile okumaktan zevk aldığım bir kitaptı. Yazarın diğer eserlerine de mutlaka bakacağım.
Cadı
CadıHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023971 okunma
İnsanlardaki kusurların sadece iki kaynağı olduğunu söylerdi: Tembellik ve batıl inanç. Ve sadece iki erdem olduğunu: Çalışma ve akıl.
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Dinle Kİ Dinlenesin
Ömer Turgut İnançer hocamız gerçekten çok mütavazi ve idolojisi saglam bir hocamızdı Allah rahmet eylesin . Dinle ki Dinlenesin kitabında genel hatları ile ve hoşuma giden beni ekileyen kısımlarını inceleyip sizlere sunmak çok mutluluk verici . hocamız aslında kitabın'da bu devrin insanlarına ayna görevi gören eser çıkarmış, gerek kültürel, gerek dini bağlamda ne kadar batıl ve üstün körü okuyup, düşündügümüzü vurgulamak istemiş . Türk dilini ne kadar da zengin bir dil oldugunu üzülerek nokta atışıyla vurgulamıştır.Dili sadeleştirmek, inşaaten malzeme çalmakla eş degerdir cümlesinin tam manası ile anlatmış. Türkiyedeki müslüman kesmin ne kadar'da içi boş müslüman olduklarını gerek sert, gerek yumuşak bir üslup ile dile getirmiş . Efendimiz Hazretleri (s.a.v.) tanımanın hidayetin en büyük sebebidir diyerek bizlere Allah Resulünü gerçek manada anlamanın iman ve ibadet konusunda bizlerek büyük bir mihenk taşı olacagından bahseder ve benim en çok katıldıgım nokatalardan birisidir . Bizler Peygaberimizi sadece siyer okuyarak, yapmış oldugu savaşları ezberleyerek ve hayat hikayesini bir masalmışcasına okuyoyarak bir yere varamayız . Allah resulünü sadece bir peygamber olarak degilde, Baba Resûlullah, zevc Resûlullah, dede Resûlullah, kul Resûlullah, mütevazi Resûlullah ve centilmen Resûlullah (s.a.v) olarak inceleyip hayatındaki herşeyi kendi hayatımıza aktara bilirsek Allah Resulünü tam manası ile anlamış oluruz. ''Allah sevdikçe bilinir; Resul-i Ekber bilindikçe sevilir.'' “Ve ahiru davana enil hamdülillahi rabbil alemiyn” Çağrımız ve davamız Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd’adır.
Dinle Kİ Dinlenesin
Dinle Kİ DinlenesinÖmer Tuğrul İnançer · Mecra Kitap · 0155 okunma
Reklam
Allah (cc) tarafından indirilen su ve vahiy, Kur'ân'da sıklıkla rahmet olarak anılır, suyun ve vahyin "arındırıcı" olduğu söylenir ve 𝗯𝗶𝗿𝗶 𝗳𝗶𝘇𝗶𝗸𝘀𝗲𝗹 𝗱𝗶𝗴̆𝗲𝗿𝗶 𝗿𝘂𝗵𝘀𝗮𝗹 𝗼𝗹𝗮𝗿𝗮𝗸 𝗵𝗮𝘆𝗮𝘁 𝘃𝗲𝗿𝗶𝗿. Oysa batıl, ilk bakışta yoğun ve kabaran bir köpük gibi hakka galip gelmiş gibi gözükse de hakk güçlü bir sağanak olarak onu silip süpürür: "[Köpüğü sönüp gider]." Su, toprağın içine emildiğinde meyve ve diğer bitkileri ürettiği için (2:22; 6:99 v.s.), "insanlara faydalı olan arzda kalır." Kezå vahyin getirdiği hidayet de kalpler tarafından emildiğinde toplumda fayda ve değişim sağlayan insanlar yetiştirir.
Okur beni mazur görecektir, zira önyargılardan ne kadar nefret etse de insanın batıl inançlara kapılmaya ne denli meyilli olduğunu tecrübeleri gereği bilir.
Ortaçağ Avrupa'sı tam bir cahiliye dönemi yaşıyordu .
Hıristiyanlık, ortaçağı karanlığa, cahilliğe eve batıl inançlara gömdüğünde Freya bir şeytan olarak kabul edildi ve tüm kediler de birer kötü ruh ilan edildi. Lanetlenen kediler artık açık bir hedef háline gelmişti ve hepsi avlanıyordu. Önce cuma uğursuz gün olarak kabul edildi sonra da kedi besleyen kadınlar cadı ilan edilip kedileri ile birlikte öldürüldüler. Çünkü kediler artık onların gözünde Şeytan tarafından cadılara yardımcı olmak üzere atanmış cinlerdi. Binlerce kedi ve kadın aynı kaderi paylaştı: ya asıldı ya da yakıldılar. Tabii bu kadar kediyi yok ederseniz meydanların farelere kalması kaçınılmaz olur! Nihayetinde önü alınamayan fare popülasyonu tüm Avrupa'ya Kara Veba'yı getirdi ve bu saçma batıl inanç binlerce insanın ölümüne sebebiyet verdi.Bu olaydan sonra kimse kedilere "cin", "iblis" veya "lanetli" diyemedi...
…ama ne yazık ki göğün mavisi insanın üzerindeki paçavrayı gizlemeye yetmiyor. Sizin de bizim gibi önyargılarınız, batıl inançlarınız, zorbalıklarınız, bağnazlıklarınız, cahil gelenekleri destekleyen izansız yasalarınız var. Ağzınızda geçmişin tadını hissetmeden ne bugünün ne de geleceğin hayalini kurabiliyorsunuz.
Bazı beyinsiz Müslümanlar, eğer Avrupalılar toplanıp saldırsalar, Devlet-i Aliyyenin islâm dinini himaye etmeye kadir olamayacağını söylemektedirler. Böyle bir saldırının olmayışını, medeni Avrupa adaletinin bir göstergesi olarak görüyorlar. Oysa bu batıl bir vehimden ibaret! Avrupa çok iyi biliyor ki, Müslümanlar ne kadar zaafa uğrarsa uğrasın, şayet elini onlarin dinine yahut ırzına uzatırsa, bir anda şahlanırlar. Ölümü göze alarak ayaklamr.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.