Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsanlardaki kusurların sadece iki kaynağı olduğunu söylerdi: Tembellik ve batıl inanç. Ve sadece iki erdem olduğunu: Çalışma ve akıl.
Ortaçağ Avrupa'sı tam bir cahiliye dönemi yaşıyordu .
Hıristiyanlık, ortaçağı karanlığa, cahilliğe eve batıl inançlara gömdüğünde Freya bir şeytan olarak kabul edildi ve tüm kediler de birer kötü ruh ilan edildi. Lanetlenen kediler artık açık bir hedef háline gelmişti ve hepsi avlanıyordu. Önce cuma uğursuz gün olarak kabul edildi sonra da kedi besleyen kadınlar cadı ilan edilip kedileri ile birlikte öldürüldüler. Çünkü kediler artık onların gözünde Şeytan tarafından cadılara yardımcı olmak üzere atanmış cinlerdi. Binlerce kedi ve kadın aynı kaderi paylaştı: ya asıldı ya da yakıldılar. Tabii bu kadar kediyi yok ederseniz meydanların farelere kalması kaçınılmaz olur! Nihayetinde önü alınamayan fare popülasyonu tüm Avrupa'ya Kara Veba'yı getirdi ve bu saçma batıl inanç binlerce insanın ölümüne sebebiyet verdi.Bu olaydan sonra kimse kedilere "cin", "iblis" veya "lanetli" diyemedi...
Reklam
İnsanlar âlemi denen yerin korkunç olduğuna dair dehşetim artık batıl inanç gibi gelmeye başlamıştı.
Sayfa 82
"Ahmak ebeveynlerin, işbirlikçi rahiplerin, tek uğraşı genç beyinlere batıl inanç bulaştırmak olan sözde öğretmenlerin ve gerici çığırtkanlarının kıskacından kurtulup özgür kalan cesur genç adamlar ile kadınların bunun hemen ardından işe koyularak baş belası yanlışlıklar ormanını gözünü kırpmadan ateşe verişi ve bunların yerine sağlıklı meyveler veren ağaçlardan kurulu bahçeler dikişi..."
Genelde ruhumuzun derinliklerine inemeyen insanlarla yatağımızı paylaşmak zorunda kaldığımızdan, günün birinde düşlerimizin erkeği ya da kadınıyla karşılaşacağımıza inandığımız için bağışlanamaz mıyız? Bu amansız özlemi doyuracak bir yaratığa adeta batıl bir inanç duymamız, hoşgörülemez mi?
Reklam
Batıl inanç...
Başka insanların inandığı şeylere batîl inanç deme hakkını kim kendinde bulabilirdi ki?
Sayfa 59
Düşünce kuvvetimize hakim olan biz kendimiziz. Fikirlerimiz bizim elimizde birer alettir, bu aletleri istediğimiz gibi kullanabiliriz. Elimizde bu kadar sağlam bir kuvvet varken fikirlerimizin hürriyetine hapseden batıl itikatlar şebekesi istediği kadar karmaşık ve sık olsun, bu şebekeyi yarıp bir kelebek gibi saf ve diri olarak uçmamız bizim elimizdedir. Çünkü bizim dikkat ve fikirlerimizi bir noktaya odaklayarak o batıl inanca karşı tamamen yeni bir inanç var etmeye bile gücümüz yeter.
Sayfa 289Kitabı okudu
Animist sistemin hüküm sürdüğü yerde her kuralın, her faaliyetin bizim bugün "batıl inanç" dediğimiz sistematik bir temele oturtulması kaçınılmazdır. "Korku" gibi, "rüya" gibi, "demon" gibi "batıl inanç" da psikanalitik araştırmalar karşısında eriyip giden iğreti psikolojik kavramlardan biridir.
Sayfa 102 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir Amerikan atasözüdür: "Yaşlı köpeğe yeni numara öğretilmez!" Başarı(sızlık) hakkında yaygın ve yanlış o kadar çok 'batıl inanç' var ki, seminerlerde bile başarı hakkında doğru bilinen yanlışları düzeltmekten yanlış bilinen doğruları anlatmaya zamanım kalmıyor. Öğrenilmiş çaresizliği unutmak zor olduğundan, çaresizliği hiç öğrenmemek en iyisidir. Eğer ileri düzey öğrenilmiş çaresizlik yaşıyorsanız, çaresizlik ve başarısızlık hakkında bildiklerinizi unutun! Hatta hayatın anlamı hakkında bildiklerinizi de unutursanız iyi olur! Beyninizi boşaltın, boş bir arsa, içinde harabe bulunan bir arsadan daha değerlidir!
Reklam
" Batıl inanç belki de maskelenmiş akıldır. "
Sayfa 25 - İletişim Yayınları
Tuzağa karşı hazırlıklı olalım, ondan uzak duralım. Geçmi­şin yüzü batıl inanç, maskesi ikiyüzlülüktür. Yüzünü açığa çıkarıp maskesini düşürelim.
İş bankası kültürKitabı okuyor
Allah Teâlâ müteşâbih âyetleri niçin indirmiştir?
Bunun birkaç sebebi vardır. Biri şudur: İnsan ne kadar bilgili olursa olsun, Cenâb-ı Hakk'ın sonsuz ilmi karşısındaki acizliğini ve câhilliğini hatırlamalı ve kısır bilgisiyle gururlanmamalıdır. Bir diğer önemli sebep de şudur: Allah Teâlâ müteşâbih âyetlerle insanı imtihan eder. Bu sınavı kazanmak için müteşâbih âyetlere îmân etmeli, bu âyetlerin gerçek mânâsını sadece Cenâb-ı Hakk'ın bildiğini söylemelidir. Kalpleri hasta olanlar ise, bu âyetleri Kur'ân'ın özüne uygun olmayan şekillerde te'vil ederler. İnsanlara kendi bâtıl inanç ve kanaatlerini benimsetmeye çalışırlar. İşte bunun için o kimselerden uzak durmalı, kendileriyle konuşmamalı, sohbetlerini dinlememelidir.
İnsanlık çağlar boyunca üç düşünce sistemi, üç büyük dünya görüşü yaratmıştır: animist (mitolojik), dinsel ve bilimsel dünya görüşü. Bunların arasında en kadim olan animizm, belki de en tutarlı, en kapsamlı düşünce sistemi olarak dünyanın yapısına eksiksiz bir açıklama getirir. İnsanlığın bu ilk dünya görüşü psikolojik bir teoridir. Günümüz dünyasında ondan geriye ne kaldığını göstermek bizim buradaki amacımızı aşar; batıl inanç biçiminde yozlaşmış olduğu kadar dilimizin, inancımı- zın ve felsefelerimizin temeli olarak da yaşamaktadır.
İskandinav mitolojisinde Tanrıça Freya, kedi şekline bürünebiliyordu ve cuma günleri de bu tanrıçaya adanmıştı. İngilizcede cuma gününe verilen Friday [Freya's Day'in kısaltılmış hâli] adı da buradan geliyor. Pagan Vikingler için cuma, ayinler ve törenlerle geçen kutsal bir gündü. Sonraki dönemlerde Hristiyanlık, ortaçağı karanlığa, cahilliğe ve batıl inançlara gömdüğünde Freya bir şeytan olarak kabul edildi ve tüm kediler de birer kötü ruh ilan edildi. Lanetlenen kediler artık açık bir hedef haline gelmişti ve hepsi avlanıyordu. Önce cuma uğursuz gün olarak kabul edildi sonra da kedi besleyen kadınlar cadı ilan edilip kedileri ile birlikte öldürüldüler. Çünkü kediler artık onların gözünde Şeytan tarafından cadılara yardımcı olmak üzere atanmış cinlerdi. Binlerce kedi ve kadın aynı kaderi paylaştı; ya asıldı ya da yakıldılar. Tabii bu kadar kediyi yok ederseniz meydanların farelere kalması kaçınılmaz olur! Nihayetinde önü alınamayan fare popülasyonu tüm Avrupa'ya Kara Veba'yı getirdi ve bu saçma batıl inanç binlerce insanın ölümüne sebebiyet verdi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.