O halde, tarihçi ve sosyologların, Allah'ın koyduğu, mutlak ölçüye uygun olarak, İslâmı bir din saymaları doğrudur. Onlar bu noktada aldanmamışlardır. Fakat, onların aldandığı nokta bundan sonra başlar. Onlar, İslâma din demekle yetinmemişler, din olmayan, belki dine benzeyen, şüphesiz insan ruhundaki dine mahsus yeri haksız olarak zapt ve gasp etmiş birtakım bâtıl inanış sistemlerine din adını vermişlerdir, işte yanıldıkları nokta buradadır.