Değerli 1K Okurları!
Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik;
İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ.
Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım.
Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:)))
Öncelikle;
İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
Günaydın herkese.
Şu soğuk sonbahar vaktinde başının üstünde bir çatın varsa, sanırım şu an evsiz binlerce insandan daha şanslısın. Kış insanıyım ancak yağmur damlalarının hücum ettiği camdan dışarıya baktığımda hissettiğim soğuk, birgün ben de evsiz kalabilirim, düşüncesinin buz gibi hissiyatına evrildi. Daha önce de bahsetmiştim. Böbürlenmemeliyiz, ne kadar iyiysek aslında kötülüğe o kadar yakınız, diye. Aynı şey sahip olduğumuz her şey için geçerli. Ne kadar şeye sahipsen, kaybedebileceğimiz o kadar çok şey vardır.
Rabbim dışarıda kalan tüm insanların ve hayvanların yardımcısı olsun. Öyle bir hale geliyoruz ki artık başının üstünde bir çatının olması da lükse dönüşecek.
- Dünyayı bir uçtan diğer uca kana bulayan Büyük iskender müslüman değildi,
Ortaçağ derebeyleri, Soyluları, lordları,
Dul kadınları Cadı diyerek,
zihinsel engellileri Lanetli ruh diyerek yakan Rahipler, Halkı köleleştiren
Saray yetkilileri, Müslüman değildi.
- 17 milyon insanın öldüğü
1. Dünya savaşını Müslümanlar başlatmadı
- 11 bin insanı ve
Matematiğin Kısa bir Tarihi
Bu konuşmada sizlere, Matematiğin nasıl başladığı ve hangi aşamalardan geçerek günümüze geldiğini anlatmaya çalışacağım. Bir Matematik tarihçisi olmadığımı, anlatacaklarımın okuduklarımın bir sentezi olduğunu, orijinal çalışmaları inceleyerek hazırlanmış bir konuşma olmadığını belirtmek isterim.
Giriş. Matematik
Ayetler okuyorum, yakıyor gırtlakları
Tutukluk yapmış dizelerim
Yüreklere inmiyor hislerim
Yürekler de sustalı
Sinemde birkaç ağır yaralı
Şiiri uyutmuyor iniltim
Şahinler yetişiyor omuzumda
....
Medyaya nasıl direnilir?
Enformasyon, pazarlama, haber, reklamcılık, iletişim, kampanya, kamuoyu… Her şeyden önce bu sözcükleri bizzat medyanın günlük hayatımıza, ekonomik-siyasi ve toplumsal retoriğimize dahil etmiş olduğunu hatırlatmakta yarar var. Genel yönelim, bu sözcüklerin herbirine yüklenen “olumlu” anlamın mutlaklığına duyulan