Ama sabahleyin gene kalkmak, giyinmek, mahkemeye gitmek, yazıp çizmek, konuşmak; eğer gitmeyip evde kaldıysa, her biri başlı başına birer istirap kaynağı olan yirmi dört saatini evde geçirmek gerekiyordu.Hem de kendisini anlayıp yakınlık gösterecek bir kişi bile bulamadan, ölümün eşiğinde tek başına yaşayarak...