Caner the CahilBender ✰
N. Herr Caner!?
C. Ha. Ne. Ne var, ne oldu Nietzsche?
N. Uyku tutmadı be azizim.
C. Konuşmak ister misiniz?
N. Aslında iyi olur. Başka çağda yaşamak ağrısı takıldı boynuma. Çağımdan sadece ben kaldım. Ve kendi zamanıma dair bircok şey biliyorken şimdi Grundschule (ilkokula)'ye giden bir ufaklık bile
TANRILAR MAHKEMESİ DİYALOGLARI
ZWEİG, HİTLER'E KARŞI
- Burada Almanca konuşan kimse yok mu ? Hangi dili konuşuyor bunlar ? Hiçbir şey anlamıyorum.
- Hey merhaba , ben Almanca biliyorum ve sanırım seni de bir yerlerden hatırlıyor gibiyim.
- Beni kim tanımaz ki , ben Führer’im , senin Führer’in
- Demek sende buradasın ? Beni tanıdın mı ?
- Hayır
George Orwell ''Bütün hayvanlar eşittir'' diye başlayan bir başkaldırının ''bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar daha eşittir'' noktasına nasıl geldiğini sistemler eleştirisiyle muhteşem biçimde ele almış mükemmel bir yazar.
Benim anladığım veya yorumlamak istediğim şekli ile karakterler şu anlama
Herhangi bir diktatörlük, Habsburg sarayına karşı olan tutumumla kıyaslanınca, bana, hürriyete ve bütün makul şeylere karşı bir ihanet, bir cürüm gibi görünüyordu.
Fransız yazar Henri Barbusse, Stalin'in sade yaşam tarzını şöyle betimliyor:
''Birinci kata çıkıldığında üç pencerede beyaz perdeler asılı olduğu görülür. Stalin'in evinde üç pencere var. Minik holde bir kepin altında bir çiviye uzun bir askeri pelerin asılıdır. Bu salona ek olarak üç yatak odası ve bir yemek odası vardır. Yatak odaları
_Düşünce özgürlüğü, tüm kötülüklerin anasıdır.
_Her kim bize karşı ayaklanırsa kendisini ölü kabul etmelidir.
_Belki bazılarınız, Marksist Parti'yi yok ettiğim için beni affetmeyi başaramıyorsunuz. Fakat arkadaşım, ben diğer partilerin de tümünü yok ettim. Hepsi gitti.
_Zayıfa acımak, doğaya ihanettir.
_Hayatım boyunca tek bir şeye asla