464 syf.
10/10 puan verdi
Merhaba Arkadaşlar . Annemarie Schimmel Hanımefendinin Doğudan Batıya adlı kitabını Sufi Kitap yayınevinin Ömer Enis Akbulut mütercimliği vasıtasıyla okumuş bulunuyorum. Kitabın adı çevrilmiş diger içeriği tercüme edilmiş. Eger Kitap ismi de mütercime bırakılsaymıştı Doğudan Batıya değil. Şarktan Garba olurdu.Ne demek istediğim anlaşıldı
Doğudan Batıya
Doğudan BatıyaAnnemarie Schimmel · Sufi Kitap · 201763 okunma
”Kesin öyleydi," dedi Martin. "Haftada üç dolar, sonra haftada dört dolar ve genç bir delikanlı, hiç eğlenmeden, oynamadan yağ sobasında yemek pişiriyo, bütün gün çalışıyo, para biriktiriyo, hep çalışıyo, hiç iyi vakit geçirmiyo, eğlenmeyi öğrenmiyo ve tabii ki otuz bin dolar çok geç geliyo. Biliyor musunuz? Bay Butler'e acıyorum. Doğru dürüst harcayamayacağı otuz bin dolar kazanmak için hayatını boşa harcamış. Niye mi, çünkü artık otuz bin dolar nakit verse bile çocukken on sente alabileceği şeyleri alamaz, mesela şeker, fıstık veya tiyatroda en üst balkondan bir bilet."
Reklam
548 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 13 days
İyi Ama Eksik Bir Roman
Çok roman okumuşluğu olan biri değilim. Ama okuduğum romanlar arasında akılda kalıcı bir öyküye sahip olup da sonunda en az etkilendiğim romanlardan biri olabilir Bab-ı Esrar. Evet yazar hikayesini iyi bir şekilde anlatmayı başarmış. Yaklaşık bir haftalık bir süreçte geçen öykü okuyucuyu sıkmıyor. Buna itirazım yok. Ama eldeki öykü beni yeterince tatmin edemedi, içime işlemedi ne yazık ki. Bunun da belli başlı sebepleri var. Bab-ı Esrar’ın en büyük sorunu yeterince güçlü bir hikaye ağı kuramaması. Ahmet Ümit’in akıcı bir üslubu olsa da kimi mantık hataları, boşluklar ve tekrarlar romanın gücünü zayıflatıyor. Finale giden süreçte karşılaştığımız olaylar ve sürprizler de tahmin edilebilir oluyor böylece. Hikayenin doğasına uygun olarak daha güçlü diyaloglar da yazılabilirdi. Dönüp dönüp tekrar okuyabileceğimiz felsefesi olan tartışma ya da sohbetlere daha çok yer vermeliydi yazar. Öğüt kısımları daha dolu dolu olabilirdi mesela. Daha renkli ve derinlikli bir yapı kurmaya müsait bir öykü sonuçta. Ümit, bu şansı iyi değerlendirseydi, mistik bir temanın olduğu, mana üzerine anlamlandırma çabalarının olduğu böyle bir romanda yapay durmazdı. Klişe tercihler ve gereksiz tekrarlar da bu kadar göze batmazdı. Roman mı okuyoruz felsefe kitabı mı demeyin zira roman insanı geliştiren ve hayatına bir şeyler katan en önemli araçlardan biri. Böyle bir öykü de Mevlana'nın eserlerinden derinlikli parçalar daha çok ve daha güzel bir şekilde yedirilseymiş keşke.
Bab-ı Esrar
Bab-ı EsrarAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201736.5k okunma
«Fıstık!» dedi Papağan. Uzanıp fıstığı verirken Bay Crangle'ın gözü hep saatindeydi.En güzeli ne, biliyor musun?» dedi. «Saat tam dörtte bir cinayet davasına gidip mahkeme salonuna oturmalı ve kimsenin, suçlunun gerçekte katil olup olmadığını bilmediğini düşünmeli. Ve saat tam dörtte eğer adam suçluysa...» Bay Crangle'ın soluğu hızlanmıştı. Saat de 3.56'ya geliyordu. «Ya da, bir meyhanede sarhoşları seyretmeli.» Papağan yeniden: «Fıstık!» dedi. Bay Crangle hayvana bir fıstık daha verdi. «Oh, ne kadar çok yer var gidilecek. Fakat ben burada seninle olmayı tercih ediyorum Pet. Seninle ve başbaşa!»
Nasihat istersen; ölüm yeter.
Son zamanlarda hayatlarımız öylesine değişti ki, yüreğim sızlıyor eski yaşantımızı düşününce. En basitinden eskiden "ölüm" bile güzeldi değil mi? Evin yaşlısı yün yatağına yatırılır, sevdikleri teker teker baş ucuna gelir, ellerini tutar helalleşirlerdi. Birer Yasin-i Şerif okur, dudaklarını zemzemle ıslatır ve son anlarına kadar sevgi
472 syf.
6/10 puan verdi
Yazar hakkında kısa bir bilgi : Edebiyat dünyasına şiirle başlasa da ününü polisiye roman türünde verdiği eserlerle elde etmiş, genç yazarların bu alanda yazmasında etkili olmuştur. Türk edebiyatında polisiye roman türünün öncülüğünü yapmıştır. Bazı yapıtları TV dizisine ve uzun metrajlı filme aktarılmıştır. Eserleri birçok yabancı dile
Kukla
KuklaAhmet Ümit · Doğan Kitap · 20037.6k okunma
Reklam
1,000 öğeden 401 ile 410 arasındakiler gösteriliyor.