Gök Tanrı'nın oğludur Kayra Han. Annesi yoktur. Üzerinde yaşadığımız yeri, gördüğün görmediğin her şeyi o yaratmıştır. Göğün 17. katında oturur. Bay Ülgen de Kayra Han'ın oğludur. Altındağ'da, altından kapısı olan altın bir sarayda yaşar. Altın Bir taht üzerine oturur...
Sayfa 90 - Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık - 1. BaskıKitabı okudu
Kabul et şu parçayı, Bay Ülgen! Atlı yumrulu davulun efendisi, Gel bana tıngır tıngır! Çok, dersem eğil! Ma! Dersem bunu al!
Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık - 1. BaskıKitabı okudu
Reklam
Altay Türkleri Gök Tanrı'ya, Bay Ülgen namını verirler.
218 syf.
·
Puan vermedi
Devamı gelmeli...
Herkese merhaba, Bu kitabı ve değerli yazarını bu güzel platform ve buradaki okuyucular sayesinde tanıdım. Öncelikle burada gerçekten çok kaliteli okurlar olduğunu belirtmek istiyorum.
Oğuz Yılmaz
Oğuz Yılmaz
da buradaki değerli okur ve güzel yazarlardan bir tanesi. Hepimizin hatırlayacağı üzere Mahmut Hoca Efsane bir Hababam sınıfı repliğinde der
Kılavuzun Pusulası
Kılavuzun PusulasıOğuz Yılmaz · KDY · 2022259 okunma
KALGANÇI: Kıyamet. “Kalgançı Çağ” da denir. Kalganan (sıçrayıp kalkılan) gün. Kıyamet günü. Dünyanın ve/veya evrenin yokolacağı daha sonra tüm ölülerin tekrar diriltileceği gün. Bu inanca göre, yeryüzü yaşamı sürekli değildir; günün birinde sona erecek ve insanlar, hayvanlar, bitkiler yok olacaktır. Bu sona doğru insan soyunda azalma başlayacak, suçlar çoğalacak, günahlar alıp yürüyecek, insanlarda tanrı korkusu kalkacaktır. İyilik simgesi Ülgen’le, kötülük simgesi Erlik arasında oluşacak büyük savaşın sonunda, Ülgen dışında bütün savaşanlar ölecektir. Bay Ülgen bütün canlıların öldüğünü, yeryüzünde kendisinden başka kimse kalmadığını görünce “kalkın ey ölüler” diye bağıracak, bu çağrı üstüne bütün ölüler yattıkları yerden kalkacaktır. “İnsanların yeniden dirilmesi” anlamına gelen “kalkancı çağ” (kalıcı çağ) budur. İnsanlar azalacak, kötülük artacak, Erlik Han dünyaya yaklaşacaktır. Sağış Günü (Hesap Günü) tabiri de kullanılır.
Şamanlar üç farklı yolla bu mertebeye ulaşırlar: İlki, bu sanatın kalıtsal olarak yani babadan oğula geçmesiyle; ikincisi, içten gelen bir çağrı yahut ruhlar tarafından kişinin seçilmesiyle; üçüncüsü ise kişinin kendi isteği ya da klanın isteği doğrultusunda gerekli eğitimleri almasıyla. Fakat kişi her ne şekilde seçilirse seçilsin, yalnızca Esrime (rüyalar, translar gibi) düzeyinde ve Gelenekler (ruhların adları, Şaman yöntemleri gibi) düzeyinde aldığı eğitimlerin sonunda Şaman olur. Tüm bu evrelerden geçen bir Şaman’ın başlıca görevleri; en yüce tanrı olan Bay Ülgen adına düzenlenen törenleri yönetmek, gelecekten haber vermek, insanların dualarını öteki dünyadaki ruhlara ulaştırmak, insanların rahatsızlıklarını ve salgın hastalıkları tedavi etmek, klan üyeleri arasındaki anlaşmazlıkları düzenlemek, gerektiği durumlarda yağmur yağdırmak, arada kalmış ölülerin ruhlarını öteki dünyaya ulaştırmak gibi görevlerdir. Şaman kültürüne göre Evren; Gök, Yeryüzü ve Yeraltı olmak üzere 3 bölümden oluşmakta. Evreni oluşturan bu bölümlere ait olan sayısız tanrılar; gökyüzüyle bağlantısı olan tanrılar ve ruhları, yer-su tanrıları ve ruhları ve yeraltıyla bağlantılı olan tanrılar ve ruhları olmak üzere üçe ayrılır. Türkler genel olarak gökyüzüne ait ve tüm âlemlerin sahibi olan Gök Tanrı’ya inanırdı.
Reklam
Bay Ülgen'in dokuz kızı olduğu söylenir, ancak adları bilinmez. Bu kızlar toplu olarak Ak Kıstar veya Kıyandar (temiz veya bakire kızlar) diye anılırlar. Ülgen'in kızlarının esas görevi kamlık zamanı şamana ilham vermekle yardım etmektir.
Sayfa 32 - ÖtükenKitabı okuyor
Yayık, Suyla, Karlık ve Bay Ülgen'in Diğer Yardımcıları
Bay Ülgen, Yayık'ı insanların arasına göndermiştir ki, onları korusun, kötülüğe fırsat vermesin.
Sayfa 28 - ÖtükenKitabı okuyor
Bay Ülgen
Ülgen, mitolojik anlatılara bakılırsa uzun sakallı ihtiyar veya üç yüzlü, üç kalpaklı ihtiyar olarak tasvir edilir. Bu üç yüzlülük aslında onun üç dünya ile alakasını göstermek içindir ki, bu yüzlerden her biri bir dünyaya çevrilmiştir.
Sayfa 24 - ÖtükenKitabı okuyor
“Huzuruna üç merdivenle çıkılan efendi Bay Ülgen, üç sürü sahibi, Ortaya çıkan mavi bayır, Kendini gösteren mavi gök, Fırıl fırıl dönüp giden mavi bulut. Erişilmez mavi gök, …
Sayfa 64 - PinhanKitabı okudu
Reklam
Yunan Mitolojisi'nde "Zeus", Roma Mitolojisi'nde"Jüpiter", Türk Mitolojisi'nde "Ülgen" ya da uzun haliyle "Bay Ülgen"..., İskandinav Mitolojisi'nin en güçlü tanrısı "Thor" ( İngilizcede perşembe gününün karşılığı olan thursday esasında "Thor's day yani Thor'un günüdür)
"Türklerin kadim Kaman geleneğinde 'Gökler Hanı':Bay Ül­gen, 'Tabiat İlahesi':Umay Ana ve Tengri Kayra Han hep mavi renkle temsil edilir, enerjileri de aktır. Oysa kötülük Erlik Han'dan, yeraltındaki 'Aşağı Dünya'dan, gizli saklıdan, kapalı ve karanlıktan gelir, bu yüzden enerjisi karadır."
Sayfa 301Kitabı okudu
Kadim Türkler ilk şamanlara görev verenin Bay Ülgen, onlara kamlık yapmayı öğretenin ise Erlik Han olduğuna inanıyorlardı.
Sayfa 167Kitabı okudu
Günümüzde eski Türk dininin geleneklerini yaşatan Türklerin kozmogonisine göre, esas itibarıyla tanrıların en yükseği, insanoğullarının atası olan Tengri Kayra Kan (veya Bay Ülgen) kişiyi ve bunun aracılığıyla yeryüzünü yaratmış, kişinin kendisiyle mücadeleye girmesi üzerine ona "Erlik" adını vererek, ışık diyarından, yeraltına atmış ve yerden dokuz dallı bir ağaç büyüterek, her dalında bir cins insan türetmiştir. Yine Altay yaradılış destanlarından birisinde, Tanrı insanın kulaklarına üfleyerek can, burnuna üfleyerek de akıl veriyor.
Sayfa 31 - Berikan Yayınları - PDFKitabı okudu
Bay Ülgen
Ecdadımızın bizlere aktardığına göre, ne semanın ne yerin olmadığı bir zamanda yalnız Ülgen vardı.
103 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.