6 )Sözel judo: eleştiri ateşi altında olduğunuzda karşılık vermeyi öğrenin değersizlik hissinizin nedeninin süregiden de öz eleştirileriniz olduğunu öğreniyorsunuz Bu durum sürekli kendinize nutuk çektiğiniz ve sertt gerçekçi olmayan bir şekilde zulmettiğiniz üzücü bir iç konuşma şeklini alır Genellikle öz eleştiriniz başka birinin sert bir
Sayfa 143
Lübeyd inledi. "En azından birkaç gün için kan dökmeyi erteleyebilir miyiz? Lanetli bir gölü dev bir tahta çanağın içinde, daha kraliyet yemeklerinden tadamadan ihanet suçlamasıyla kafam uçurulsun diye geçmedim." Ali, "İhanetin cezası o değil," diye mırıldandı. "O halde ihanetin cezası nedir?" "Bir karkadan tarafından öldürülmek." Bu defa Lübeyd'in beti benzi attığında Ali bunun sebebinin deniz tutması olmadığını biliyordu. "Ah," dedi boğazı tıkanmış gibi. "Bayağı yaratıcı bir aileden geliyorsun, değil mi?" Ali bakışlarını pirinç duvarlara çevirdi. "Babam sadakatsizliği hiç hafife almıyor." Başparmağını boynundaki yaranın üstünde gezdirdi. "Söylediğime inan."
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
Yüksek bir anlam, gizemli bir görünüş, bilinmeyenin vakarı, sonsuzluk... bunların hiçbiri varlığın kendinde taşıdığı özellikler değil, Romantik öznenin ona yüklediği özelliklerdir. Yani aslında romantik özne romantikleştirmeye giriştiği varlığın büyüsünün geri gelmemek üzere bozulduğunu, onun kendinde bayağı, alışıldık, bilindik ve sonlu olduğunu baştan kabul eder. Bu varlığa gizemi ve yaşamı üfleyecek olan, öznenin kendisidir. Dolayısıyla, yaratıcı gücün varlık ya da doğa değil de özne olduğu bir düşünme tarzıdır Romantizm, bu haliyle de onun köküne kadar modern olduğu söylenebilir.
Dante, Zambaklar
_Ölmedim ama diri de değilim. _Bu rezil durumdakiler yani Araf'ta bulunanlar. Yaşarken kötülük yapmadıkları için Cehennem’e atılmazlar ama iyilik de yapmadıkları için Cennet'e de alınmazlar. _Cehennem ümidin olmadığı yerdir. Hiçbir ümidin kalmaması, hayatta cehennemi yaşamaya denktir. Cehennemde belki acı çekilir ama ölünmez. _Tanrıyı
_Oturarak başarıya ulaşan tek yaratık bir tavuktur. _Seksten daha ilginç bir şey keşfetmiş kişiye entelektüel denir. _Eğer doğru kullanırsan sözcükler X ışınları gibi her şeyi delip geçebilirler. _Dertlerini gözyaşlarında boğmak isteyenlere, dertlerin yüzme bildiğini söyle. _Dertten kim öImüş sanki bırak her şey dağınık kaIsın.
_Metafizik, var olanı olduğu gibi zihne tekrar kazandırmak için var olanın ötesini araştırmak demektir. _Metafizik, insanın tabiatına aittir. O, mevcudiyetin içinde esaslı bir andır: Bizzat mevcudiyettir. İnsan varlığı, hiçliğin içine dalmış bulunduğu takdirde ancak var olanla temasa geçebilir. Var olanı aşan hamle mevcudiyetin özünde meydana
Reklam
_Her inanç, Putperestliktir. _İster bir ağaç ya da taştan bir put yapın, isterse onu soyut kavramlardan oluşturun fark etmez. Hepsi birdir. Değil mi ki önümüze kurban sunduğumuz, yakarıp şükrettiğimiz kişisel bir varlık koyuyoruz. Bu nihayetinde putperestliktir. Aslında ister koyunumuzu isterse istek ve eğilimlerimizi kurban edelim, bu çok büyük
_Tanrıları, tıpkı insanlar gibi sevgi ve nefretle harekete geçen, armağan ve kurbanlarla etkilenen duygulu ve zeki varlıklar diye biliriz. İşte, dinin kökeni budur. Dolayısıyla, puta tapıcılığın ya da çoktanrıcılığın da kökeni budur. Tanrısal varlıkları yetkinliğin en son sınırlarına değin yücelte yücelte, sonunda birlik ve sonsuzluk, yalınlık ve
( Zarif bir Hristiyanlık eleştirisi. )
_Oorroossppuu çocuğu, kahbenin evladı, ciğeri 5 para etmez, domuz ahırında doğan cüzzamlı yahudi piç’i Tanrınız yapmadınız mı? İğrenç şarlatan. Tanrı’yla bir kaltağın düzüşmesinden doğan bu soytarının kanını ve etini, şarap ve ekmek diyerek, meyhane yemeği gibi yiyip bağırsaklarınızdan geçirip, sıçıp tanrıyı boka dönüştürmediniz mi? _Bir boka
_Sıradan sözcüğü neden bir küçümseme ya da bir hakaret ifadesidir? Neden sıradan olmayan sözcüğü, olağanüstü seçkin gibi takdir ifadelerini içinde barındırır? Neden sıradan olan her şey alçak ve bayağıdır? Sıradanlık, türün doğuştan sahip olduğu şey demektir. Onların kendilerine özgü alametifarikaları yoktur: Onlar tıpkı seri imalat mamulleri
Reklam
_Her inanç, Putperestliktir. _İster bir ağaç ya da taştan bir put yapın, isterse onu soyut kavramlardan oluşturun fark etmez. Hepsi birdir. Değil mi ki önümüze kurban sunduğumuz, yakarıp şükrettiğimiz kişisel bir varlık koyuyoruz. Bu nihayetinde putperestliktir. Aslında ister koyunumuzu isterse istek ve eğilimlerimizi kurban edelim, bu çok büyük
_İnsan, kendisini aşmakla kalmaz, kültürünü de aşar. Kültüründen ve toplumundan gittikçe ayrı düşmeye başlar. İnsanlık ailesinin bir bireyi olmaya başlayıp yerel grubundan ise uzaklaşır. Evrenselcilik’in temeli kesinlikle burada yatmaktadır. _Hasta insanlar, hasta bir kültürün ürünleridir. Sağlıklı insanlar ise ancak sağlıklı bir kültürde
Türk halkının uygarlaşma yönündeki sorunlarını çözemediği de gün gibi işikardır. Bunun nedenini hep yaratıcılığımızın köreltilmekte olduğuna bağlayıp durmuşuzdur. Sorunun tam tersine bayağı da yaratıcı bir toplum olmamıza rağmen, bazı problemlerimizi çözemediğimizde yattığını gördüm. Çünkü problem tanıyamıyoruz. Sık tekrarlanan bir laftır: Problemin çözümünün yarısı problemi görmekte yatar. Biz işte bu problemi görme, yani teşhis etme kısmında çuvallıyoruz. Problem görmenin iki bileşeni vardır: 1) Eleştirel bir tavır sahibi olmak. Yani her duyduğundan, her gördüğünden kuşkulanmak. 2) Etrafımızda olup bitenler veya ilgilendiğimiz konular hakkında bilgi sahibi olmak. İşte biz bu her iki konuda da çuvalladığımız için, problem teşhisi yapamıyoruz. Tabii problemi görmeyince ortada yaratıcı çözüm bulmak için de neden kalmıyor.
Sayfa 36 - Ka KitapKitabı okudu
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.