Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
270 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Orhan Pamuk’un gençlik dönemi romanlarından ve tepki gördüğü, sevilmediği, sevilmemesi için içinde birçok görüşler, mesajlar verdiği aslında doğru olanı da bir başka harika postmodern romanı. Sevilmez ülkemizde Orhan Pamuk da postmodern kitaplar da, sevilmemeleri için birçok sebepleri var çünkü. Ülkemiz daha tam olarak modernizm içinde olamamışken
Sessiz Ev
Sessiz EvOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20186,8bin okunma
432 syf.
3/10 puan verdi
·
13 saatte okudu
30 yaşındaki ergen ve emo çocuk ile daha fazlası...
"...küçük detayları hep okumalısın." Okumalı mısın? Uzun zamandır kitap okumakta fazlasıyla zorlanıyor ve bu durumdan kurtulmak istiyordum. Bu yüzden de pek de okumadığım bir türe başvurdum, çünkü yüz karası da aynı şekilde okuyup fazlasıyla beğendiğim bir kitaptı. Aah ah... Hayatımda en çok boşa verdiğim 13 saatten biriydi
Küçük Detaylar
Küçük DetaylarLauren Asher · Olimpos Yayınları · 20221,704 okunma
Reklam
172 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Orta Sınıfın Ahlakının Kökünde Ne Yatar?
(Makale) Kölelerin ahlaki değerlere isyanları tam olarak yaratıcı bir şekilde ve yeni değerleri ortaya çıkararak içerleme ilkesinde başlamaktadır ve bu, uygun eylem çıkışlarından yoksun oldukları için telafisini hayali bir intikamda bulmaya zorlanan yaratıkların yaşadığı bir içerlemedir. Her aristokrat ahlak, kendi taleplerini başarıyla
Ahlakın Soykütüğü
Ahlakın SoykütüğüFriedrich Nietzsche · Kabalcı Yayınevi · 20112,138 okunma
430 syf.
9/10 puan verdi
belleğin yaratıcı gücüyle yeniden canlandırılan bir geçmiş…
Marcel proust, Kitabın birinci bölümünde geçmiş, şimdi ve gelecek arasında sürekli gidip gelerek, zaman dizilimini ve ilerleyişi yeniden ortaya koyuyor.Romanın başkahramanı bu bölümde tanıtıyor Proust Özellikle annesine olan bağlılığını. İkinci Bölümünde Swann ve Odette arasındaki aşkı bu aşktan nasıl etkilendiğini ustaca anlatıyor, üçünde ve son bölümünde İtalya ve Fransa şehirlerinin sanatsal, etkileyici portresini çiziyor. Sanata, müziğe büyük bir ilgisi olduğundan bir çok sanat eserinden ve sanatçıdan bahsediyor,Romanında müziği, estetiği, sanatı bu denli güzel yazan yazar okumadım açıkçası, romanı okuduğumda sanki yanında bir portre, karşısında piyona çalan piyanis ve ayakta duran kemancı varmış gibi hiss uyandırdı bana. Kitabın ilk bölümünü zorlanarak okudum, sonra diğer bölümlere geçince biraz rahatladım diyebilirim. İkinci bölümde aşk, takıntı ve ihanete dair gözlemler güzeldi. Dili ağır cümleleri takip ederken bayağı bir çaba harcamıştım ilk okuyuşumda, İkinci okuyuşumda yazarın kendine özgü olan yazımı beni kitabın içinde tuttu diyebilirim. Proust’u gözünüz korkmazsa okuyup kendinizin karar vermesi daha doğru olur,uzun cümleleri, saatlerce anlatılanları seviyorsanız zaten beğeneceksiniz.
Swann'ların Tarafı
Swann'ların TarafıMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20214,202 okunma
880 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
"O piçlerin sizi üzmesine izin vermeyin!"
“Aslan Asker Şvayk” son dönemde okurken en zorlandığım kitaplardan biri oldu. Hala da hakkında ne düşündüğüme tam karar verebilmiş değilim; “bu kitabı gerçekten sevdim mi?”, “bayağı bulduğum için mi rahatsız oldum?”, “peki insanlar neden bu kadar beğenmiş de popüler olmuş?” soruları kafamda dolaşıp duruyor. Hasek son derece özgür, hatta serseri
Aslan Asker Şvayk
Aslan Asker ŞvaykJaroslav Hasek · Can Yayınları · 2019739 okunma
İnsan denen mucizeye tutkunum. Tuhaf gelebilir belki ama, o karmaşık, o yaratıcı ve güçlü organizmaların her birinde apayrı yaşanan serüvenin, kolaycacık ilkel, bayağı ve birbirinin çok benzeri zavallı öykülere dönüşme hüznünü seviyorum galiba.
Sayfa 82 - Remzi Kitabevi - 7. BasımKitabı okudu
Reklam
Erkeklere sevişmeyi, sevişmeye duygu katmayı, asıl da yüz yüze sevişmeyi öğretenler kadınlardı. Sevişmeyi yüceltenler tanrı-analar. Onlar sevişmede önder olmakla kalmıyor; sevişilen her kadının da tanrıça olduğuna, tanrıça ya da tanrı-ananın onda bedenleştiğine inandırıyorlardı erkeği. Böylece onun kaba, tiksindirici, bayağı davranması önleniyordu. Sevişme yüce bir kat, makam; sevişilen kadın ise yüce bir kadın oluyordu. Sevişmenin yönlendirilmesi kadınların eline bırakılıyordu böylece. Bundan duyduğu güvenle kadın yaratıcı, rahat, kendine güvenli davranabiliyordu.
112 syf.
7/10 puan verdi
Camus, saygılar dostum ama inan okurken psikolojimi yordun. Karanlıksın. Evet, karanlık da hayatımızın bir parçası ama yapma be gülüm nettin böyle:D Bir an yarım kalacaksın diye korktum ama ilerleyince ilginçleşti ana karakterin kaderi. Umutlandım belki bir ihtimal kurtuluşu vardır diye. Ama nerden nereye geldik böyle dedim.. Diğerlerinden farklı olmak, farklı düşünmek, farklı hissetmek, farklı bakış açısı ve inanca sahip olmak suç ise o zaman insan kalmazdı dünya üstünde. Böyle saçmalık görmedim sinirim bozuldu sonunda, şaka olmalı bu dedim?!! Hani hapisi anladım ama giyotin nedir abi? Bir yandan da dünyası bu kadar garip bir karakterle de çok karşılaşmıyorsunuz tabi. Özellikle kitabın sonundaki pederle konuşması bayağı çarpıcı bir sahneydi gözümde tamamen canlandı. Kısa olup bu tür etkiler bırakabilen yazarlara gerçekten içten saygı duyuyorum, kolay bir işçilik söz konusu değil. Bazı kelime oyunları ve yaratıcı kullanımları çok hoşuma gitti, altını çizdiğim birkaç tanesi; -Gölge kokan küçük bir oda -isimsiz saatler Üzgünüm ama kitabın sonunda Müslüm Gürses'in 'Batsın bu dünya, bitsin bu dünya' şarkısı çaldı benim için. Böyle bir sonu hak ettiğini düşünmüyorum. Ama bu elbette yazarın kararı ve her şey optimistic bir Pollyanna dünyasında gerçekleşmek zorunda değil. Bu Camus'un okuduğum ilk kitabı onu daha fazla tanımak adına tekrar deşmem lazım ))) ancak o zaman teşhis koyabilirim yalnız ve karanlık dünyasına. Çünkü yazarlar daima kendilerinden bir şeyler aktarırlar inancındayım. Okuyun, kendiniz değerlendirin.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,2bin okunma
412 syf.
7/10 puan verdi
Kitabı okuyup bitirdiğimde, hakkında söyleyebileceğim ilk şeyin ne olduğunu düşündüm. Cevap çok basitti: Bu, bir giriş kitabı falan değil, girişi olmayan ve usul bir ırmak gibi seyir alan bir roman. Ağır, temposuz ve dram yönü ağır basan biyografi tarzı bir epik fantastik. Bu kitabın düşük tempolu olmasının sebebi low fantasy serilerin üstüne
Suikastçının Çırağı
Suikastçının ÇırağıRobin Hobb · Alfa Yayınları · 2020211 okunma
Bir Evlilikten Manzaralar Filmi Üzerine
Üç ayda yazdım dört ayda çektim ama bütün bir ömrün deneyimini kullandım ( Bergman) Bergman'ın yukarıda alıntıladığım cümlesini filme giriş yapmadan önce alıntılamanın önemi üzerinde durduktan sonra filme geçiş yapabilirim. Üç ayda yazılan, dört ayda çekilen ve tüm bir ömrün deneyimini kullandım dediği Bir Evlilikten Manzaralar filmi, evrensel
176 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.