"Şiir sevmediğini söyleyen, şiirden anlamadığını kabul etmiş olur."
İnsanların büyük bir çoğunluğu, hayatlarının bir döneminde şiir yazmayı denemişlerdir. Tabii bunların pek azı edebiyat değeri taşır.
Şiir, imgeleri kullanarak, az ve doğru kelimelerle bir öykü anlatma sanatıdır. Bunu başarabilenlerin şiirleri edebiyat değeri
Saygıdeğer hanımefendi!
Bu kitapla hayatınızın üç yılına daha tanıklık etmek benim için bir onurdu. Siz tüm yaşam enerjinizle beni sarıp sarmaladınız. Hayatıma ne derece büyük mutluluklar kattığınıza dair hiç şüpheniz olmasın. Benim için yalnızca bir kitap karakteri değil, hayatım boyunca en samimi yoldaşım olacaksınız, bunu temin edebilirim.
Kamelyalar.. Sır dolu muhteşem bitkilerin etrafında gelişen gizemli ve ürkütücü olaylara oldukları şahitlikleri.. Leydi Anna, Bayan Lewis ve Addison'un birbirleriyle çakışan korku dolu hayatlarını konu alan kitap, her zamanki gibi etkileyiciydi. Geçmişle şimdiki zaman arasındaki köprüyü çok güzel kuran bir olay örgüsü var ki bu da sizi kitabı elinizden bırakmanızı aklınıza dahi getirmiyor.
Serimizin ikinci kitabı, artık büyümüş, 17 yaşına gelmiş ve üniversiteden önce öğretmenlik yapmaya başlayan Anne Shirley ve yaşadıklarını ele alıyor. ( Eskilerdeki eğitim sisteminden dolayı farklılıklar bulunmakta )
Anne Shirley köy okulu da olsa, öğretmenliğin olumlu ve olumsuz yönlerini deneyimlerken, öğrenci yetiştirme konusunda hangi tekniği uygulayacağı arasında ikilemde kalır. Tam bu dönemde, Anne ve Marilla ( Anne’in Cuthbert’lardaki ebeveyni ) uzaktan akrabaları olup, ölüm döşeğinde bulunan bir kadının ikizlerinin bakacak kimsesi olmadığı için sahiplenmek zorunda kalırlar. Oldukça huysuz olan Davy ve yaşına göre oldukça olgun olan Dora ile Anne hangi yöntemi uygulayacağını bizzat keşfeder.
Bu süreçte herkesin gizemli bir kadın gözüyle bakıp konuşmaya yanaşmadığı Bayan Lavendar Lewis ile tanışan Anne onun sıra dışı hayatına tanık olur.
Her kitapta seriye biraz daha bağlandığınızı keşfettikçe Anne’e karşı içinizde oluşan sevgi de artmaya başlayacak hatta öyle ki, son kitaptan sonra kendinizin boşlukta kalacağını düşünerek korkmaya bile başlayacaksınız. Keyifli okumalar...
Merhabalar serinin ikinci kitabının yorumuyla geldim.İlk kitabı keyifle okumuştum,Anne'le birlikte hayallere dalmak büyük bir zevkti.
Serinin ikinci kitabında ise önceki kitaptan bildiğimiz bir sebepten dolayı Anne Aveonle'de kalıp öğretmenlik yapıyordu.Anne'in eğlenceli öğretmenlik zamanını,Anne ve Marilla'nın evlatlık edindiği Paul ve Davy'le olan kısımlarını okurken aşırı eğlendim.Ayrıca kitaba eklenen Bayan Lavendar Lewis ve Bay Harrison karakterleri de çok iyiydi.
Dikkat spoiler içerir.
Herkesin Woody dediği John Winwood, Anita adında bir kadınla evli ve Michael adında çocuğu olan, çalışmayı hiç sevmeyen bir adamdır. Karısının kendisini aldattığını öğrendiğinde ikisini birden öldürdükten sonra ellerini kesip bir kurabiye kutusunun içine koyar ve köyün çocuklarının qanat dediği mağaralardan birine gömer. Çocukları da bir daha oraya gitmemeleri için uyarır. O çocuklar yani Georger, Norman ve Stanley kardeşler, Daphne Jones, Michael Winwood, Alan ve Rosemary, Lewis Newman yıllar sonra kutunun bulunduğunu öğrenir. Soruşturma tekrar başlatılmıştır. Acaba kutudaki eller kime aittir? Rosemary ile evli olan Alan eski aşkı Daphne ile yaşamaya başlar. Rosemary çılgına döner ve Daphne'yi iki kez öldürmeye çalışır. Bu arada George ölür. John Winwood hala yaşamaktadır ve doğum günü olan 14 Ocağa kadar ölmeyeceğini iddia etmektedir. Acaba Daphne ile Alan'ın ilişkisi nasıl devam edecektir? John işlediği suçları itiraf edecek midir? Michael Zoe teyzesine ve eski hizmetçileri Bayan Mopp'a yardım edebilecek midir? Güzel bir psikolojik gerilim romanı. Keyifle bir solukta okunan bir roman.
