Barbaros Hayreddin Paşa ile ilgili çok az şey biliyormuşum meğer.Genelde bir tarihi roman okur ardından (beğenirsem) ciddi bir okuma için tarih kitapları karıştırır,o dönemi/kişiyi öğrenirim.Barbaros Hayreddin Paşa için araştırma yapmamı sağlayacak ,merakımı körükleyen ,akıcı güzel bir roman okudum.Kitapta Andrea Doria,Şarlken,Gırnata Emirliği,Endülüs Müslümanları,Kanuni Sultan Süleyman gibi bir çok isimden bahsediliyor.En beğendiğim kısımları Hızır Hayreddin Paşa’nın Andrea Doria ile olan çekişmeleri.Ancak öyle naif ki…Bir askere ve bir dehaya yakışacak şekilde atışmalar,hediyeleşmeler,hürmetler…Günümüzde ya da askeri anlamda eşine az rastlanan bir adap,üslup.Bence kitabın en gereksiz kısmı Sidi Alcala ile Billure nin içimi bayan aşkı.Bana göre aşk böyle kitaplarda anlatıldığı üzere bilmece gibi konuşmalar ve gereksiz nazlanmalar üzerine kurulu bir kedi fare oyunu değil.Görüyorlar kavuşmuyorlar,bekliyorlar da bekliyorlar.Böyle şeyler beni çok sıkıyor.Belki ilk gençlik çağımda olsaydım hoşuma gidebilirdi ama sanıyorum yaş aldıkça aşka ve hayata bakışı değişiyor insanın.Aşıksan ertelemeyeceksin,benim mottom budur.Sıkıcı bu aşk hikayesi haricinde gayet güzeldi.Ancak şunu da ekleyeyim saf bir Barbarossa hikayesi değildi.Endülüs güzellemeleriyle doluydu.