Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hasan Baybörek

Hasan Baybörek
@bayborekhasan
Kimyager
Ege Üniversitesi
İzmir
İzmir, 13 Nisan 1988
60 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
Hasan Baybörek bir yorumu yanıtladı.
Yıl 1922, henüz Cumhuriyet ilan edilmemiş ama aşımızı üretebiliyoruz...
Reis (Mustafa Kemal Paşa Hazretleri): (...) memleketimizin hekim ihtiyacı imkânın müsaadesi nispetinde telafiye uğraşıldı. 1920 senesinde iki yüz altmış tabip istihdam ediliyordu. Bu miktar, bu geçen sene zarfında üç yüz on ikiye çıkarıldı. Elli tabibin daha tedarikiyle hekimsiz kazalara gönderilmeleri tasavvur edilmektedir. Bu sene bulaşıcı hastalıkların istilasına meydan verilmedi, başgösterenler derhal sıhhiye tedbirleri alınarak olduğu yerde yok edildi. Bulaşıcı hastalıklara karşı en kat'i tedbir olan aşılar artık tamamıyla memleketimizde üretilmektedir. Üç milyon küsur kişilik çiçek aşısının Sivas'ta üretilmiş olduğunu zikretmek bu konuda kâfi bir fikir verebilir. Memleketin sıtmalı muhitlerinde kâfi miktarda kinin dağıtıldı. Frengi afetinin yok edilmesi için de mümkün olan meblağ sarf edildi. Ve toplumsal hastalıklar ile mücadelemizin daha verimli ve daha kapsamlı bir şekilde yapılması vasıtaları da hazırlanmıştır.
Sayfa 591Kitabı okudu
Bu yorum görüntülenemiyor
Reklam
Hasan Baybörek bir yorumu yanıtladı.
Uğur Mumcu "Üçüncü Çizgi: Mustafa Kemal Paşa"
Uğur Mumcu, Atatürk'ü en doğru anlayan ve en iyi şekilde anlatan birkaç gazeteciden biriydi. Örneğin, "Üç Ana Çizgi" başlıklı yazısında Atatürk'ü şöyle anlatmıştı: "Tarihe -laboratuvar- gözüyle bakınca üç karakter modeli gözler önüne gelmektedir. Birincisi Tanzimat'ın Büyük Reşit Paşa'sı, ikincisi Meşrutiyet'in Enver Paşa'sı, üçüncüsü Kurtuluş Savaşı'nın Mustafa Kemal Paşa'sı... Büyük Reşit Paşa 'Batı uyduculuğunun' simgesidir, Enver Paşa 'serüvenciliğin', Mustafa Kemal Paşa ise 'ulusallığın', 'devrimciliğin' ve 'gerçekçiliğin' ... Üçüncü çizginin sahibi Kurtuluş Savaşı'nın yüce önderi Mustafa Kemal Paşa'dır. Bu görkemli tarih ve kişilik çizgisi, milliyetçiliği 'antiemperyalizm' olarak görür; devrimciliği, 'halkçılık' ve 'cumhuriyetçilikle' çağdaş uygarlığa ulaşmak biçiminde anlar ve uygular. Bu nitelikleri ile ulusal bağımsızlığın, Türkiye koşullarına uygun devrimciliğin ve ilericiliğin simgesi ve ana doğrultusudur. Bu yüzden Atatürkçülük, 'Büyük Reşit Paşa Batıcılığı'na ve 'Enver Paşa milliyetçiliği ve serüvenciliği'ne karşı tek seçenek olan 'ulusal ve 'devrimci çizginin' dünden bugüne uzanan gerçekçi doğrultusunu simgelemektedir. Bizler, 'Batı uyduculuğunun' simgesi Büyük Reşit Paşaların, 'serüvenciliğin' simgesi Enver Paşaların değil, 'ulusal kurtuluşçu ve devrimci' Mustafa Kemal Paşaların kuşağıyız. Ve öyle olmalıyız, öyle kalmalıyız." (Cumhuriyet, 11 Şubat 1982)
Lina okurunun profil resmi
"ben Atatürkçüyüm, ben Cumhuriyetçiyim, ben lâikim, ben antiemperyalistim, ben tam bağımsız Türkiye'den yanayım, ben insan hakları savunucusuyum, ben terörün karşısındayım; Benim yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. dün sabaha değin araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. öyleyse vurun, parçalayın. her parçamdan benim gibiler beni aşacaklar doğacaktır." Uğurlar olsun...
Hasan Baybörek bir yorumu yanıtladı.
Milletin İstiklalini Düşünenlerden Kendi İstikbalini Düşünenlere
Atatürk bir an önce Bulgaristan'dan Türkiye'ye dönmek için harekete geçti. Aralık 1914'te Harbiye Nezareti'ne bir mektup yazıp, kendisine cephede aktif bir görev verilmesini istedi. Fakat Enver Paşa, "Sizin için orduda her zaman bir görev vardır. Ancak Sofya Ateşemiliterliği'ni daha önemli gördüğümüzden sizi orada bırakıyoruz!" dedi. Bunun üzerine Atatürk, Başkomutan Vekili Enver Paşa'ya şöyle yazdı: "Vatanın savunmasından daha önemli ve yüce bir görev olamaz. Arkadaşlarım muharebe cephelerinde, ateş hatlarında bulunurken ben Sofya'da ateşemiliterlik yapamam. Eğer birinci sınıf subay olmak liyakatinden mahrumsam, kanaatiniz bu ise lütfen açık söyleyiniz!" Sonunda başardı! 20 Ocak 1915'te Esat Paşa komutasındaki 3. Kolordu'ya bağlı -Tekirdağ'da oluşturulacak- 19. Tümen Komutanlığı'na atandı. İsviçre Alplerinden Anadolu yaylasına koşup gelen Yakup Kadri'nin yurtseverliğinin yazıya dökülmüş şekli onun şu cümleleridir: "Genç Anafartalar Kahramanı'nın, Sevr Antlaşması'nı kılıcının ucuyla yırtarak Anadolu yaylalarında mukaddes savaşı başlattığını duyduğum gün kendi kendime 'Ne güzel bir ölüm fırsatı!' demiştim. Fakat kader, bir siperin çukuru içinde masum bir köylü çocuğuyla üst üste düşüp göçmek şerefine beni layık görmedi."
Lina okurunun profil resmi
Kendi istikbalini düşünenleri alkışlayıp, milletin istikbalini düşünenlere sövmelere!!!
Hasan Baybörek okurunun profil resmi
Malesef... Güzel özetlediniz...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hasan Baybörek yorumladı.
282 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Gemiler insan olmuş insan olmuş gemiler Sunay Akın'ın dilinden çıkmış onca hikayeler ne çok bilmediğimiz şey varmış ne çok ruh varmış denizlerde. Tarihsel olayları şairlerle buluşturup güzel üslubuyla bizlere sunan Akın'ın kitabı akın akın geliyor denizlerden Ne az okunmuş. Okuyun yeryüzüne tohum gibi saçılan ölüleri.
Önce Çocuklar ve Kadınlar
Önce Çocuklar ve KadınlarSunay Akın · İş Bankası Kültür Yayınları · 2020999 okunma
Hasan Baybörek okurunun profil resmi
Her kitabı aynı güzellikle ayrı ayrı güzellikleri içermektedir. Eğer ki okumadıysanız diğerlerini okumanızı tavsiye ederim 😊
40 öğeden 1 ile 5 arasındakiler gösteriliyor.