Bayezid-i Bistâmî Hazretleri hacca gidiyormuş. Şimdiki gibi kolay değil hac yolculuğu o zamanlar, büyük meşakkat, aylar sürüyor. Kervanlar yolculuk boyunca dinlenmek için bazı yerlerde mola veriyorlarmış. Hz. Bayezid (k.s.) anlatıyor: - "Nerede mola versek bir arif zat arardım duasını almak için. Bir gün konakladığımız yerde ihtiyar bir
Günah ve ilaç. Dikkat!
Bayezid'i bistâmi k.s bir gün müritleri ile gezinti sırasında yolları bir akıl hastanesine düşer. Ayak üstü doktorlarla sohbet ederken bir doktor hastalıklar, çareleri ve hangi hastalığa hangi ilacın iyi geleceği hakkında bilgi verir. Gönüller sultanı bu bilgilerden sonra doktora şöyle bir soru sorar: "Siz bütün hastalıkların ilaçlarını saydınız, peki günah hastalığının ilacı nedir?" Kısa ve sessizlikten sonra orada bulunan akıl hastalarından biri edep ile müsaade isteyerek söze girer: "Müsaade ederseniz bu ilacı ben söyleyeyim mi?" Bayezid-i bistami bu samimi teklif karşısında müsaade eder. Doktorlar da Can kulağı ile hastayı dinlemektedirler. "Günah hastalığının ilacı şudur ki, tövbe kökünü, istiğfar yaprağı ile karıştırıp, gönül havanina koyduktan sonra tevhid tokmağı ile döveceksin. İnsaf eleğinden eledikten sonra, gözyaşı ile hamur edip, Aşk ateşinde pişireceksin. Muhabbet balından da birazcık karıştırıp, sabah akşam kanaat kaşığı ile azar azar yiyeceksin." Bu güzel ilacı öğrenen bayezid'i hazretleri, "Hey gidi dünya hey! Demek, seni de deli diye buraya getirmişler" deyip oradan ayrıldı...
Reklam
Bâyezid-i Bistâmî k.s. hazretleri:
"Kendisine kerametler verilmiş, hatta havada bağdaş kurup oturan birini görseniz bile hemen ona aldanmayın! İlâhî emir ve yasaklara riâyet ediyor mu, ilâhî hudutları muhafaza ediyor mu, şer'î hükümleri hakkıyla eda ediyor mu, ona bakınız!"
Bâyezid-i Bistâmî k.s. hazretleri şöyle derdi: "Kim Kur'ân-ı Kerîm kıraatini ve zühd hayatını terkeder, cemaate devam etmez, cenazelere katılmaz, hastaları ziyaret etmez de sûfî olduğunu iddia ederse, o ancak bid'atçıdır."
Bâyezid-i Bistâmî hazretleri (k.s) şöyle buyurmuştur: "İnsanların helâki iki sebepledir: Biri insanlara hürmet etmemek, diğeriyse Hakk'a minnet etmemektir."
Bâyezid-i Bistâmî k.s Hazretleri
"Kendisine kerametler verilmiş, hatta havada bağdaş kurup oturan birini görseniz bile hemen ona aldanmayın! İlâhî emir ve yasaklara riâyet ediyor mu, ilâhî hudutları muhafaza ediyor mu, şer'î hükümleri hakkıyla eda ediyor mu, ona bakınız!"
Reklam
5 – BEYAZİD-İ BESTAMİ (K.S.) Tarih: 804-874 Bayezid-i Bistami hazretleri, Silsile-i saadatın beşincisidir. Arifler sultanı diye meşhurdur. İsmi Tayfurdur. Üveysi idi. Kendisinden kırk yıl önce vefat eden imam-ı Cafer-i Sadık hazretlerinin ruhaniyetinden istifade etti.113 âlimden ilim öğrenmiştir. Son derece âlim, fâdıl ve edip idi. Daha annesinin karnında iken kerametleri görülmeye başladı. Annesi ona hamile iken şüpheli bir şeyi ağzına alacak olsa, onu geri atıncaya kadar karnına vururdu.
Çamlıca yayınKitabı okudu
SİLSİLE _I_SAADATI_NAKŞİBENDİ YYE MUCEDDIDIYYE
33 Silsile-i Sadat efendilerimiz 1-Ebu-Bekrissiddik.RadiyAllahü anh. 2-SELMANI FARİSİ (R.A) 3-Kasım Bin Muhammed (r.a.) 4-Ca'fer-i Sâdık (r.a.) 5-Bayezid Bistâmî (K.S) 6-EBU’L HASAN HARKANİ (K.S.) 7-EBÛ ALI FÂRMEDÎ(K.S) 8-YÛSUF-I HEMEDÂNÎ(K.S) 9- ABDÜ’L HALIK GUCDÜVANİ (K.S.) 10- HACE ARİF RİVĞİRİ. (K.S) 11:MAHMÛD-İ
Çamlıca yayınKitabı okudu