1. Adıyaman Süleyman: Okul Uygulama Bahçeleri • Kendi Yayını 4. Bası 1963
2. Ağanoğlu Halit: Köy Enstitüleri Yolunda • İstanbul, 1949-A Sait Basımevi
3. Akalın Bedri: Köy Enstitülerinde Müzik Eğitimi Klavuzu • İstanbul, 1945-Milli Eğitim Basımevi
4. Akın Galip: Tonguç'un Kır Çiçekleri • Güldikeni Yayınları -
20 Temmuz’dan bugüne kadar Terörle Mücadelede 403 şehit verdik
İşte Gün gün şehitlerimiz
20.07.2015 Adıyaman (Çatışma)
Şehit Uzm. Onbş. Müsellim Ünal(22)Kayseri/Develi
22.07.2015 Şanlıurfa/Ceylanpınar (Saldırı)
Şehit Polis Memuru Feyyaz Yumuşak(25)Kırşehir/Kaman
Şehit Polis Memuru Okan Açar(24)Niğde
23.07.2015 Diyarbakır/Yenişehir
20 Temmuz’dan bugüne kadar Terörle Mücadelede 403 şehit verdik
İşte Gün gün şehitlerimiz
20.07.2015 Adıyaman (Çatışma)
Şehit Uzm. Onbş. Müsellim Ünal(22)Kayseri/Develi
22.07.2015 Şanlıurfa/Ceylanpınar (Saldırı)
Şehit Polis Memuru Feyyaz Yumuşak(25)Kırşehir/Kaman
Şehit Polis Memuru Okan Açar(24)Niğde
23.07.2015 Diyarbakır/Yenişehir
Madem günün birinde öleceğiz ve ne zaman göçüp gideceğimiz belli değil (Belki yarın, belki bu hafta veya bir başka gün) o halde hiç müzik listesi bırakmadan gitmek olmaz, geç kalınmışlığın telafisi yok çünkü ölüm gelirken bize sormayacağından hiç umulmadık bir anda yeryüzünden silinebiliriz, o yüzden ne olur ne olmaz diye sevdiğim şarkıların
"Burası bir cezaevi değil, askerî bir okuldur. Sizler de( mahkumlar) bu okulun öğrencilerisiniz."
Esat Oktay Yıldıran
Diyarbakır 5.No'lu Cezaevi, The Times gazetesinde 29 Nisan 2008'de 'Dünyanın en kötü 10 cezaevi' arasında gösterilmiş. Genelkurmayın emriyle Esat Oktay Yıldıran tarafından organize edilen işkence ve ölümleri görmüş,
Bir köy yaşamından bahsedeceğim size.
Ama, bu bildiğiniz duyduğunuz yaşamlardan değil. Hemen hemen otuz kadar ev var bu köyde.
Ancak, sadece sekizinde yaşam söz konusu. Çoğu terkedilmiş bu evlerin. Üstelik bu köyde erkek ve çocuk namına yaşayan da yok.
Neden mi yok?
Çünkü bu köyün lanetli olduğu "Tabaanın Laneti" ne uğradığı düşünülüyor.
Bu lanet öyle bir şey ki, çoluk çocuk eş demeden terk-i diyar eyliyor bu erkekler. Çocuklar ise ölüyor bu lanetten kimisi anne karnında kimisi henüz sabiyken. Yalnız iki bebe dışında. İkizler Bayram ve Seyran Zêre'nin yavruları.
Aslında onlarda tam sağlıklı değiller hani. Bebekliklerinden beri vücutlarında yaralar var. Anneleri her gün Hacı Ali Tepesi'ne çıkıp topladığı şifalı otlarla çocukların vücuduna merhemler yapıp hiç usanmadan yatırıp sırtlarına sürüyor.
.
Zêre'nin ve köy kadınlarının ilahi ezgiler dinlediği kasetlerle ve çektikleri zikirlerle bu uğursuzluktan uzaklaşmayı, hatta kurtulmayı ve ayakta kalmayı umut ettikleri, hurafelerin zirve yaptığı ve kadınların tek başlarına verdiği mücadeleyi, onların arasında bir başına kalan Bayram ve Seyran'ın bu büyülü hikâyesini ve nidalarını okuyoruz.
.
Kitapta yer alan fotoğraflarla bu yazgının desteklendiğini görünce siz de benim gibi acaba diyecek misiniz bakalım?
.
Çokça merakla ve gerçekliğine inanarak bir avazda okuduğum #anneminkasetleri akıcı dili ve merak uyandıran konusu ile tüm kitap dostlarıma gönülden tavsiyemdir. #okuyunokutun