İbrahim aleyhisselâm, oğlu Hazret-i İsmail’i kurban olarak kesmek üzere iken Cebrâîl aleyhisselâm; “Allâhü ekber, Allâhü ekber” dedi.
İbrahim aleyhisselâm bu tekbîri işitince, “Lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber” buyurdu.
İsmail aleyhisselâm da “Allâhü ekber ve lillâhi’l-hamd” buyurdu.
Teşrîk tekbîri, teşrîk günlerinde alınan tekbîr demektir. Mükellef olan her Müslümana vaciptir. Bakara Sûresi’nin “Sayılı günlerde Allâh’ı zikrediniz...” meâlindeki 203. âyet-i kerîmesi, teşrîk tekbîrine işaret etmektedir.
Zilhicce ayının dokuzuncu günü Arefe’dir.
Arefe günü sabah namazından başlayarak beş gün; Zilhicce’nin 13’üncü, yani bayramın dördüncü günü ikindi namazı dâhil -yirmi üç vakitte- her farz namazın arkasından “Allâhü ekber, Allâhü ekber, lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber, Allâhü ekber ve lillâhi’l-hamd.” diye tekbîr getirilir.
Farzı kılıp sol tarafa selam verildikten sonra ara vermeden, yerinden kalkmadan, mescidden çıkmadan ve dünya kelâmı konuşmadan tekbîr getirmek lâzımdır.
Teşrîk tekbîrini; münferid (namazını yalnız kılan), imam, cemaat, mukîm, müsâfir, kadın-erkek herkes okur.