Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yerine sevemem
Kalbimi mesken tutan o kocaman acı yüzsüz bir misafir gibi gelip her saniye teklifsizce yeniden yerleşiyor içime. Aylardır savaş veriyorum kendimle. Sensiz ayakta durmaya, işe gitmeye, yemek yemeye, uyumaya, gülümsemeye, konuşmaya hatta nefes almaya çabalıyorum. En zoru da sonuncusu oluyor galiba. Kullandığım uyku hapları uyku sorunumu çözüyor bir şekilde. İşe gitmek için evden sadece bir kez çıkıyorum, annelerimden birinin zoruyla günde sadece iki kez yemek yiyorum, zorunda kalmadıkça konuşmuyorum ama iş her saniye almak zorunda olduğum nefese gelince… Sensiz kaldığımdan beri boğazıma düğümlenen o kocaman yumrumu mu engel oluyor nefes almama, yoksa mideme oturup kalmış devasa acı mı bilmiyorum? Bildiğim tek şey ben sensiz yapamıyorum. Çevremde iyi olmam için çırpınan bir sürü insan var. Ama hiçbiri senin boşluğunu dolduramıyor. Tüm dünya ölmüş gibi hissediyorum. Bazen diyorum ki altı üstü erkektin. Ne var ki? Koskoca dünyada basit bir insandın işte. Senin gibi daha milyonlarcası varhâlbuki. Bir kişinin, sadece tek kişinin yokluğu nasıl hiçlik yapabilir ki her şeyi? Yapıyor ama ve benim aklım almıyor bunu. Mantığım almıyor. Matematiğim yetmiyor bu hesaba. Yıllarca bir sürü kural, formül, işlem öğrettiler. Hiçbiri işe yaramıyor, hiçbir formül yokluğunu çözemiyor. Bir cenahında senin bulunduğun denklemi hiç bir sayısal veri, nesne, cisim, insan eşitleyemiyor.  Anlayacağın sürekli bir eşitsizlik hali var, bıraktığın boşlukta. Yerin hiçbir şeyle dolmuyor.
Sürüye uymak mı, uymamak mı?
Sürüye karşı koyup, paniği önlemek durumunda olduğumuzun bilincindeyim; kovboy filmi gibi. Onlar için çalışmak ve onlara katlanmak. Asla Fildişi Kule'ye kapanmayacağım, bu en aşağılık şey; yaşam kendisine uymadığı için, insanın ondan ayrılmayı seçmesi. Ama bazen, yaşamın getirdiği savaşımlar ciddiye alınırsa ürkütücü oluyor. Tüm bunlar laf. Büyük olasılıkla biriyle tanışacağım ve âşık olacağım ve evleneceğim, her şey değişmiş gibi görünecek ve artık umursamayacağım. Küçük Kadın olacağım. Düşmanlarımdan biri. Ama bugünlerde hissettiklerim bu. Onun dışındaki herkese karşı duran bir gruba ait olduğumu hissediyorum. Kim olduklarını bilmiyorum; doğru şeyler uğruna savaşan ve doğru şekilde yaratan, resim yapan, ölmüş ya da hâlâ yaşayan ünlü insanlar ve tanıdığım, ünlü olmayan ama gerçek aşkıyla tutuşan, kendilerini kapıp koyvermeyen, insanca ve zeki olmaya çalışan başkaları gibi. Evet, G.P. gibi insanlar, tüm kusurlarına karşın. Onun Kusuru. İyi insan bile sayılmazlar. Zayıflık anları var. Yalnızca cinsel ilişki veya içki düşündükleri anlar. Korkak oldukları ve paraya düştükleri anlar. Fildişi Kule'de tatile çıkarlar. Ama bir parçaları grupla kalır. Azıcık.
Sayfa 232Kitabı okudu
Reklam
Şimdiden çiçekler benim için sonsuz çoklukta ve hayvanlar karşısında tuhaf bir coşku hissediyorum. Şimdiden bazen insanları bile bile bu şekilde deneyimliyorum, eller başka bir yerde yaşıyor, ağızlar konuşmakta ve ben her şeye daha sessiz ve daha adil bir şekilde bakıyorum.
Sayfa 107Kitabı okudu
Martı
•Ya felsefeden dem vurursunuz ya da para hakkında konuşursunuz. Size göre fakirlikten daha büyük bir mutsuzluk yok fakat bence paçavralar içinde dolanıp dilenmek bin kez daha kolay! Fakat anlamıyorsunuz. •Yaşayan insanlar! Hayatı olduğu gibi değil olması gerektiği gibi de değil rüyalarda göründüğü gibi tasvir etmek gerekir. •De gustibus aut bene ( Zevkler ya iyidir ya da hiçtir.) •Evrende sadece ruh, sabit ve değişmeden kalır. •Söyleyecek bir şey olmadığında hep " Ah, şu gençlik yok mu gençlik!" derler. •Peki neden? Çünkü çalışıyorum, hissediyorum, sürekli koşuşturma içindeyim, buna karşın hepiniz aynı yerde oturup duruyorsunuz, yaşamıyorsunuz. Benim bir kuralım var: Geleceğe bakma. Asla yaşlılık ya da ölüm hakkında düşünmem. Kaçınılmaması gereken şey geleni kabul etmektir. •Kusura bakmayın, sizi anlamayı reddediyorum.Siz başarı yüzünden kendinizi kaybetmişsiniz. •Bu tam anlamıyla kıskançlıktan başka bir şey değil. Yetenekli olmayan insanların gerçek yeteneklere yönelttikleri suçlayıcı iddialar dışında ellerinde hiçbir şey yoktur. •Bazen insanlar uyanıkken de uyurlar, burada seninle konuşuyorum ama aslında sanki uyuyorum ve rüyamda onu görüyorum... Tatlı muhteşem rüyalar sardı benliğimi... •Ölüm korkusu bütün canlıların korkusu...Onu bastırmak gerek.Sadece günahlarından dehşete düşen, ebedi yaşama inananlar, bilinçli bir şekilde ölümden korkarlar. •Binlerce yıl boyunca, dünya kendi üzerinde tek bir canlı varlık taşımıyorsa o zaman bu zavallı ay, boşu boşuna ışığını yakıyor.
En sevdiğim
Sevgili Bilge, Bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanmadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı.
Sayfa 387 - İletişimKitabı okudu
"Ne garip.." diye mırıldandım bir anda. "Neymiş o garip olan?" "Seninle büyümüş gibi hissediyorum. Biliyor musun Ege? Hayat seni bana verdi, hani bir çiçeğe su döker büyütürsün ya işte beni de seninle büyüttü. Sen benim suyumdun. Seninle büyüdüm, seninle serpildim, acıyı seninle tattım, aşkı da sen öğrettin bana. Bir gün ayrıırsak tekrar küçülür müyüm acaba? Çiçeklere su dökmeyi brakırsan solarlar, bilirsin... Ya bir gün sen gidersen ve ben de onlar gibi solarsam? İşte bu yüzden yaşadığımız şey bir yandan çok acı verici geliyor bana. Bazen sen yanımdayken bile acı çekiyorum. Keşke seninle normal bir sekilde tanışsaydık... Lisede ön sıradamda oturan sıradan bir çocuk olsaydın, sıranın altına kalemimi düşürseydim ve almak için aynı anda eğilip kafalarmız birbirine çarpsaydı. Sonra tanışsaydık, konuşsaydık.. Aşık olsaydık. Her gün okulda birbirimizi görseydik."
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
İyi şeyler hissettiğimizde tutumumuz da olumlu olur; kötü hisler söz konusu olduğundaysa tutumumuzun yelkenleri de suya iner. Şimdi, bu kurala uyma fikri kulağa hoş geliyor olabilir ve kestirme yollar söz konusu olduğunda gerçekten de öyledir -yani çoğu zaman. Yeni bir koltuk almak istediğinizi ve mobilyacıya gidip çeşitlere bakındığınızı düşünün. "Bunun hakkında neler hissediyorum?" kestirme yolunu kullanırsanız hissettiklerinizi ve duygularınızı hızlı bir şekilde gözden geçirebilirsiniz. Bir koltuğa oturduğunuzda kendinizi çok iyi hissettiğinizde de büyük olasılıkla o koltuğu satın alırsınız. Tek sorun bazen bu hislerin nereden geldiğini bilemememizdir. Kendinizi çok iyi hissetmenize yol açan gerçekten koltuk mudur, yoksa tamamen alakasız bir şey mi? Belki daha en baştan iyi bir ruh halindeydiniz, belki de mobilyacıya giderken radyoda çok sevdiğiniz bir şarkı çalmıştı. "Bunun hakkında neler hissediyorum?" kestirme yolu ile ilgili sorun, ruh halimizin nedenini bazen yanlış anlamamız, bir kaynaktan (sevdiğimiz şarkı) gelen duygularımızı yanlışlıkla başka bir kaynaktan (koltuk) gelen duygulara atfetmemizdir (yanlış yükleme için bkz. 5. Bölüm, Claypool, Hall, Mackie, & Garcia-Marques, 2008). Böyle olduğunda kötü kararlar verebiliriz. Yeni koltuk eve geldiğinde artık kendinizi o kadar da iyi hissetmenize yol açmadığını fark edebilirsiniz. Bu da reklamcıların ve satıcıların ürünlerini sunarken (örneğin, güzel bir müzik ya da hoş bir görüntü eşliğinde) iyi duygular yaratmaya ve böylece insanların bu duygulardan en azından bazılarını pazarlanan mala yüklemesini sağlamaya çalışmasını gayet iyi açıklıyor.
Sayfa 380Kitabı okudu
Tüm bu olan bitenden sonra belki de Ollie o kadar da mutlu değildi diye düşündüm. Belki de hastaydı ve o fanusun içinde dönüp durmaktan bıkmıştı. Belki de daha fazla katlanamadı. Ben de bazen aynı şekilde hissediyorum.
Bazı şeylerin zor olmasının kötü bir şey olup olmadığından emin değilim. Acı çekmenin çekmemekten daha kötü olduğundan emin değilim. Bazen acı çekmek daha iyidir. Herkes bir kere bunu yaşamalıdır. Bizi olgunlaştıran da budur. İnsan doğasını bu oluşturur. Kolay bir hayatınız varsa, başkalarını da düşünmeniz için bir sebebiniz yoktur. Kendiniz ve başkası hakkında endişelenmeniz için bir şekilde acıyı yaşamış olmanız, acı çekmenin ne olduğunu bilmeniz gerekir. Böylelikle incindiğinizde, incinmenin ne olduğunu anlarsınız. Çünkü acının ne olduğunu anlamazsanız, acının olmadığı bir hayatı da anlamaz ve öyle bir hayat için şükredemezsiniz. En çok acı çektiğim zamanı ne size ne de bir başkasına anlatırım. Bu en acı veren, aynı zamanda da en derinde saklanan şeydir. Bunun hakkında konuşmam, ikinci olarak da, bazı yerlerde meydana çıksa da, bu acıyı kendime bile itiraf edemem. Kuşkusuz bu acı bir yerlerde ortaya çıkacaktır ve eğer gerçekten isterseniz onu bulacaksınızdır. Tabii ki, kendimi bir şeylerden kaçıyor gibi hissediyorum ama bu beni rahatsız etmiyor. Bazen hayatınızı sürdürmek için kaçmanız gerekir.
Sayfa 180 - Agora KitaplığıKitabı okudu
"Bazen bildiğimden daha fazla şey bilmek istemediğimi hissediyorum." "Neden?" "Uzun bir zincirin bir halkası olduğunu öğrenmenin ne faydası var ki? Eski bir kitapta da tıpkı benim gibi biri olduğunu öğrenmek, benim de tıpkı onun gibi yaşayacağımı bilmek... bu beni üzüyor. En iyisi geçmişinin de, geleceğinin de binlerce, binlerce kişininkinden farksız olduğunu hiç hatırlamamaktır belki de." "Peki hiçbir şey öğrenmek istemiyor musun?" "İstiyorum elbette. Mesela güneşin neden haklının da haksızın da üzerinde aynı şekilde parladığını merak ediyorum," diye yanıt verdi Tess hafifçe titreyerek. "Ama bana bunu kitaplar anlatamaz!"
Sayfa 188
Reklam
Geçmişim yal­nızca bana ait deneyimlerdir, yani benim sahip olduğum bir şeydir demek çok da uygunsuz olmaz. Bundan birine bahsetmeden ölmem, çok acıklı olmaz mı? Ben az çok böy­ le hissediyorum. Ancak bunu sindiremeyecek birine anlat­maktansa deneyimlerimin benimle birlikte mezara gitmesi­ni tercih ederim. Aslına bakarsan senin gibi yalnız bir
Tüm bu olup bitenden sonra belki de Ollie o kadar da mutlu değildi diye düşündüm. Belki de hastaydı ve o fanusun içinde dönüp durmaktan bıkmıştı. Belki de daha fazla katlanamadı. Ben de bazen aynı şekilde hissediyorum.
Bazen senden güzel bulduğum kadınlarla karşılaştığımda bakıyorum da, kendi kendime hiç birisini seni sevdiğim gibi, seni sevdiğim kadar sevemeyeceğime yemin ediyorum. Sen de öyle bir şey var ki, hiç birinde bulamıyorum... Bu öyle bir şey ki, işte bütün kaygılarım senle birlikteyken yok oluyor. Ruhum bir şifa, bir huzur buluyor! Dudaklarını gözlerime değdirdiğin an bütün varlığımın koşa koşa gelip ruhumda toplandığını, orada seninle buluşmaktan mutlu bir şekilde kaldığını hissediyorum. Hele şu an düşünüyorum da ben dünyada senden başka hangi kadınla olsaydım hiç biriyle senin gibi olamayacaktım seninle olduğum gibi böyle ruhuma kadar, canıma kadar içten...
159 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.